Soros'un askerleri
1 Ekim 2013 Salı günü, CHP tarihinde bir dönüm noktasıdır.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tarihi bir açıklamada bulundu. Konuşması stratejik düzlemdedir.
Atatürk ve İnönü'nün koltuğunda oturan kişi, Cumhuriyet Devrimine karşı AKP'nin açtığı savaşın askeri konumundadır.
Kılıçdaroğlu,
- Cumhuriyetle,
- Milletle,
- Vatanla,
- Laiklikle,
- Çağdaşlıkla
- Ve Atatürk'ün CHP'siyle bağlarını koparmış, köprüleri atmıştır.
İhanet kapsamında
Yapılan iş yanlışlar kapsamında değildir!
Aymazlık kapsamında değildir.
Büyük üzüntüyle belirtmek durumundayım, ihanet kapsamındadır.
Kılıçdaroğlu, girdiği yoldan dönüş olanaklarını da havaya uçuruyor.
Artık "CHP'yi düzelteceğiz" beklentisinde olanların umutlarını da kırıyorlar. Çünkü çok açık, çok kesin, bilerek vaziyet almışlardır.
CHP, AKP'ye "Yetmez, daha hain ol" eleştirisini yöneltiyor.
Tayyip Erdoğan'a "hançerini daha derinlere batır" diyor.
Fırsat bu fırsat, "yaralı Cumhuriyeti bir an evvel boğ" diyor. Bunların hepsi "demokrasi" perdesi altında! CIA demokrasisi, Sorosgiller için icat edilmiştir.
CHP, dabilyu özgürlüğünün şampiyonu
CHP Genel Başkanı,
- "Türban Devriminin asıl sahibi benim" diyor.
- Dabilyu özgürlüğünün şampiyonluğunu Tayyip Bey'e bırakmıyor.
- Eğitim dilinde bölünmenin açılımını alkışlıyor.
- Türk Milletinin ilkokul andından silinmesinden pek memnun.
- Yerel isimlerde Cumhuriyet öncesine dönülmesinde zaten öne fırlamış bulunuyor.
- Laikliğin çiğnenmesini destekliyor.
- Tarikatların özgürlüğünü yetersiz buluyor.
- Türkçe konuşan PKK'nin Kürtçe siyasal propaganda talebine yandaş oluyor.
CHP'nin karşıdevrim yoluna girmesi için başka ne gerekiyor?
Mesajlar: Washington'a, Brüksel'e, İmralı'ya, Kandil'e
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında bütün mesajlar:
- Washington'a
- Brüksel'e
- İmralı'ya ve Kandil'e!
Konuşmada Türk Milletine umut veren, Cumhuriyet yurttaşını sevindiren, Atatürk gençliğini aydınlatan, dağa çıkan işçinin elinden tutan hiçbir şey yok!
Kılıçdaroğlu, kendi yazmadığı bir metni okuyordu, besbelli. Ama o metni seve seve okuyordu.
Bocalamanın sonu
CHP, Soros programı ile Atatürk arasında sürekli bir bocalama yaşadı. Sorosçuluk CHP'yi yüzde 20'lerin altına düşürünce, Atatürkçülük yükselişe geçmişti. Hatta en son Lüleburgaz'da Kılıçdaroğlu, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" bile dedi. Meğer bıçağı sokmadan önce yapılan uyuşturucu imiş.
Kılıçdaroğlu, AKP paketindeki ihaneti yetersiz bulan duruşuyla bocalamaktan vazgeçiyor, Rıza Türmen, Sezgin Tanrıkulu, Atilla Kartların sağcı-gerici çizgisine oturuyor.
Washington'da Atatürk'e ihanetin faziletlerini mi öğrendiler?
Bu karara yol açan bir olay yaşanmış olmalı.
ABD'ye giden heyete, iktidara açılan yolun Atatürk'e ihanetten geçtiğini mi öğretmişler? Başka ne oldu son günlerde?
Gerçi bugünün işaretleri, CHP'nin "90. Kuruluş Bildirisi"nde vardı. Cumhuriyet, vatan, millet, devrim ve emeğin esamesinin dahi okunmadığı bildiri, rengârenk Sorosçuluğa boyanmıştı. Soros kütüğündeki kayıtlar güncelleniyor.
AKP'ye en yakın parti
"Demokrasi Paketi" sonrası mevzilenmede, CHP PKK ile birlikte AKP'ye en yakın parti konumundadır. Kemalist devrimin tasfiye edilerek CIA demokrasisinin kurumlaştırılmasında, AKP ile yarışa girmiştir. Seçmenden kopuk olduğu için, AKP'nin de önünde koşmaktadır. Bu koşu, baraj sorunuyla karşı karşıya getirir. Oysa AKP, "Demokrasi Paketi"yle muhalefete büyük fırsat verdi, PKK ile ittifakını bir kez daha ilan etti ve büyük oy kaybına uğrayacaktır. İmdadına CHP yetişti.
CHP, bu duruşuyla sağcı bir partidir. Tabanı nerede olursa olsun, CHP yönetimi cumhuriyet karşıtı cepheye yerleşmektedir. Taban, "Türküm, doğruyum" diyor, yönetim "Künyesizim, eğriyim" diye ant içiyor.
Tabanın Atatürkçülüğü CHP'yi kurtaramamıştır. Örgütlerde ve Meclis Grubunda, CHP'nin iç dinamiklerle tekrar Atatürk çizgisine gireceği umudunu besleyen güçlü bir tavır gözükmüyor.
Milletvekilliği, belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği gibi özel çıkarlar uğruna, CHP'nin AKP-PKK cephesine katılışına ses çıkarmayanlar, Soros'un askerleri konumunda bulunuyorlar.
CHP'de Soros kazandı, Türkiye'de Mustafa Kemal zafere gidiyor
Soros'un askerleri, CHP'de Mustafa Kemal'in askerlerini yenmiştir.
Ama Türkiye'de Mustafa Kemal'in askerleri Soros'un askerlerini kesin yenilgiye uğratacak, bütün olgular bunu gösteriyor. Edirne'den Ardahan'a kadar ayağa kalkan halk, ellerinde ay yıldızlı al bayraklarla kararlılığını ilan etmiştir.
CHP, Türk milletinin Haziran Ayaklanmasına karşı cephe tutmanın ne anlama geldiğini, çok değil birkaç aya görecektir.
Ufuk Söylemez milletin sesi oldu
1 Ekim Salı akşamı Ulusal Kanal'da başlayan, Mustafa Kaya'nın yönettiği Büyük Resim programında, Eski Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, millici duruşun gücünü gösterdi. Geniş halk yığınları bu sesi istiyor. Programa katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri de milletlerin beklediği konuşmaları yaptılar. CHP ve MHP hangi tavrı alırlarsa alsınlar, en sonunda halk herkesi milletin cephesine yöneltecektir.
03.10.2013 Aydınlık