DOĞU PERİNÇEK/ Köşkbaşkanı seçimi-4: 11 Ağustos istasyonundayız (Aydınlık/17.07.2014)
Tren 10 Ağustos istasyonundan kalktı.
O nedenle 10 Ağustos istasyonuna yetişme telaşında olanlar boşuna çırpınıyorlar. O istasyondan kalkmış olan trene artık yetişemeyecekler.
Cumhurbaşkanı seçimi 3 Temmuz 2014 günü tamamlandı. Gerçek seçimin takvimi ile resmî biçimin tamamlanmasını birbirine karıştırmayalım. 10 Ağustos'ta yapılacağı ilan edilen seçim, 3 Temmuz günü tamamlandı. Takvimdeki 10 Ağustos yaprağı koparıldı. Yarın 11 Ağustos ve trene ancak orada yetişebiliriz.
TREN 11 AĞUSTOS'A GELİYOR
Ve biz, 11 Ağustos istasyonundayız. Eğer 10 Ağustos'a göre siyaset oluşturmaya kalkarsak, trenin kalktığı istasyona koşmuş olacağız. Artık yapılmış olan bir seçimin sonucunu değiştirme şansımız yok. Bu durumda 11 Ağustos'a göre siyaset üretmek durumundayız.
11 Ağustos istasyonunun manzarasını görmeyen yok. Görmek istemeyenler de görüyor. Zaten 24 gün kaldı.
11 Ağustos'ta Tayyip Erdoğan iktidarı görünüşte pekişmiş olacak. Ekmeleddin İhsanoğlu ise görevini tamamlamış olacak. Asıl görevini tamamlamış olanlar, kuşkusuz Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli.
11 Ağustos istasyonunda iktidar mücadelesi vereceğimiz güç, Tayyip Erdoğan yönetimidir. 3 Temmuz, daha doğrusu 10 Ağustos öncesinin siyasetleri artık geçerli değildir.
Örneğin boykot! Boykot siyaseti, 10 Ağustos için tartışılabilirdi. Oysa tren 10 Ağustos istasyonundan kalktı ve 11 Ağustos'a doğru gidiyor. "Ekmeleddin İhsanoğlu'na oy verelim" diyenler ve boykotçular, treni kalktığı istasyonda yakalama davasındalar.
YAZ SONRASININ MANZARASI
11 Ağustos istasyonundan baktığımız zaman, önümüzdeki görev, Tayyip Erdoğan iktidarını yıkmaktır ve bölücü terör örgütünü temizlemektir. Bu iki görevin zamanı gelmektedir. Şartlar elverişlidir.
Biz, "ABD ne yapar yapar Tayyip Erdoğan iktidarını yaşatacak sıcak parayı bulur" diyenlere katılmıyoruz. Veriler bu görüşü desteklemiyor. Pazartesi akşamı umarım Ulusal Kanal'da Adnan Öztürk'ün görüşlerini dinlemişsinizdir. Türkiye ve dünya ekonomisini dikkatle izleyen bir sanayici ve birikimli bir aydın olarak, yaz sonrası için gerçekçi değerlendirmelerde bulundu. Aynı zamanda Türkiye'nin eşiğine geldiği programın ipuçlarını da verdi. Adnan Öztürk'ün açıklamaları, 11 Ağustos istasyonundaki mevzilenme ve görevler açısından öğreticiydi.
11 AĞUSTOS İSTASYONUNDAKİLER
Soma'da sendikacılarımızla ve işçilerle görüştüm. Ayvalık, Kınık, Bodrum ve Milas'ta esnafla, aydınlarla, kamu emekçileri ve köylülerle görüştüm. Muğla, Ortaca ve Marmaris'ten gelen arkadaşlarımdan bilgiler aldım. Her gün telefonla Trakya'dan Hatay Samandağ ve Hakkâri Uludere'ye kadar bilgiler alıyorum.
11 Ağustos istasyonunda işçi ve köylüden esnaf, tüccar ve millî sanayiciye kadar çok önemli bir güç toplanıyor. Türkiye'nin geleceğini belirleyecek bu güce, kalkmış olan trene koşmasını öneremeyiz. Onları 11 Ağustos istasyonunda geçerli hedeflerde ve görevlerde birleştirmek zorundayız.
TREN HANGİ YÖNDE GİDİYOR?
Ekonomik açıdan Türkiye ancak karma ekonomiyle çözülebilecek sorunlarla karşı karşıyadır.
Türkiye'yi bölme projesi, Suriye'nin zaferinden sonra çöktü. Barzanistan'dan Doğu Akdeniz'e uzanan "İsrail Koridoru"nu açamadılar ve "Kürdistan" adını verdikleri İkinci İsrail'i kurma planı bozguna uğradı. Buna bağlı olarak, Türkiye'nin PKK terör örgütünü temizleme koşulları doğdu. Cumhurbaşkanı seçiminde PKK'nın önünü açtılar ama bölge koşullarına bakarsak sonu gözüktü.
Dış siyasette, Türkiye'nin komşuları Suriye, Lübnan, Irak, İran, Azerbaycan ve hatta Mısır ve Cezayir ile bölgesel işbirliği yapması artık zorunludur. Türkiye, Batı'dan gelen basıncı komşularıyla ve yükselen Asya kıtasıyla işbirliği yaparak göğüsleyecektir. Bu da kaçınılmazdır.
10 Ağustos'un galipleri gibi gözükenler, 2015 ve 2016 yıllarının mağluplarıdır.
Türkiye, AKP iktidarından ve bölücülükten kurtulma sürecine girmiştir.
11 Ağustos istasyonunda Türk milletinin önündeki hedef, Tayyip Erdoğan iktidarını yıkmak ve bölücü terörü temizlemektir.
Treni kaçırdığımız 10 Ağustos istasyonuna koşarsak, 11 Ağustos istasyonunda bir kez daha kaçırırız.