23 Eylül 2014 Salı

MEHMET ALİ GÜLLER/ Kürt birliği mümkün mü?




IŞİD'ın Musul'u işgaliyle başlayan süreçte, ABD'nin hedeflerinden birinin de "Kürtlerin birliğini" sağlamak olduğunu artık biliyoruz...

Önceleri bunu CAP Raporu gibi Beyaz Saray'a yapılan tavsiyelerden biliyorduk. Artık doğrudan, Washington'un IŞİD'e karşı Kürtlerin silahlandırılmasını savunmasından ve bunu uygulamaya başlamasından biliyoruz.
 
ABD, Almanya ve Fransa'nın ardından İngiltere'nin silah yardımları da Erbil'e ulaşmak üzere!
 
Peki Kürtlerin birliği mümkün mü? Kuşkusuz burada ABD'nin Kürtlerin birliğinden kastettiği Barzani'nin KDP'si ile Öcalan'ın PKK'sidir.
 
Soruya yanıt verebilmek için önce ayrılığın nedenini incelemeliyiz:
 
PKK SURİYE'DE HAKİMİYETİ PAYLAŞMADI
 
Irak'ın kuzeyinde, yani ABD'nin 23 yıldır adım adım inşa ettiği Kürt devletinde hakim güç Barzani'dir. PKK, Barzani'nin bölgesinde, onun sağladığı imkanlarla mevzilenmektedir.
 
Büyük Kürdistan projesine göre Irak'ın kuzeyindeki bu yapı, şartlara göre değişik sırada Suriye'deki, Türkiye'deki ve İran'daki Kürt bölgesiyle birleşecektir.
 
İşte burada Barzani açısından bir ikilem oluşmaktadır: Çünkü o bölgelerde güçlü değildir ve hakim olduğu bölgenin o bölgelere doğru genişlemesi bir yandan hayalini kurduğu bağımsızlık için zorunludur ama diğer yandan hakimiyetini kaybetmesi demektir!
 
Barzani bunu en iyi Suriye'de gördü. KDP türevi olan partilerin toplamı bile PKK'nin Suriye kolu olan PYD'nin yanında küçük kalıyordu.
 
PKK o nedenle Kürt partilerin çatı örgütü olan Kürt Ulusal Konseyi'nde yer almakta ayak sürüdü. Hakim olduğu, kanton özerkliği ilan ettiği üç bölgede iktidarı Barzani ile paylaşmadı.
Barzani ise bu durum karşısında PYD'ye Irak'ın kuzeyinde zorluk çıkardı. Hatta PYD'ye sınırını bile kapattı!
 
Uzunca bir süredir planlanan Ulusal Kürt Konferansı'nı çeşitli gerekçelerle erteledi, çünkü Barzani bu konferans sonucunda yine hakimiyetini paylaşmak zorunda kalacaktı.
 
KDP İLE PKK ARASINDAKİ SİLAH SORUNU
 
Bu şartlar ortadayken, "Kürt Koridoru"nu canlı tutabilmek için bölgede savunmada atağa geçen ABD'nin Kürt birliğini sağlaması, yani KDP ile PKK arasında ittifak sağlaması mümkün mü?
 
Bize göre şu şartlarda mümkün değil. Şu nedenlerle:
 
1) KDP ile PKK arasındaki hakimiyet mücadelesi sürmektedir. IŞİD'in Sincar işgali birlik zemininin manivelasıydı ancak neredeyse ters tepti. Çünkü peşmergenin çekilmesi ve Sincar'ın PKK tarafından kurtarılması, PKK'nin yayın organlarında Barzani'nin küçümsenmesine yol açtı. KDP ise karşıt açıklamalarla gerginliği tırmandırdı.
 
2) KDP ile PKK arasındaki bir başka sorun ise tam da Kürtlerin birliği amacıyla yapılan bir iş nedeniyle derinleşmektedir: Silah yardımı!
 
Batı, silahları Irak Kürt Bölgesi Yönetimi'ne göndermektedir. Bırakın PKK'yi, Kürt Bölgesel Yönetimi'nin bir parçası olan Talabani'nin KYB'si bile durumdan şikayetçidir, çünkü silahlar gerçekte doğrudan KDP'ye gitmektedir.
 
PKK ise IŞİD'e karşı asıl kendisinin savaştığını, silahların daha çok kendisine verilmesi gerektiğini savunmaktadır.
 
RUDAW: BÜYÜK KÜRDİSTAN HAYAL
 
Tam bu noktada Barzani'nin yayın organı olan Rudaw'da çıkan bir analizi sizinle paylaşmalıyım.
 
Salam Saadi imzalı "Büyük Kürdistan büyük bir hayal" başlıklı analizde bakın ne savuluyor: "Kürt Hareketleri için doğrusu şu: Her hareket kendi ülkesi içinde, ulusal ve bölgesel konjonktüre göre kendi sorununu çözme iradesini ortaya koymalı. Çünkü bundan sonra ebediyete kadar Kürdistan'ın parçaları yan yana olacaktır, beraber değil. Kürdistan bugün kullanılan bu siyasi haritası ile hiçbir zaman devlet olmamış ki yeniden birleşsin. Yıllardan beri süregelen ayrı düşme, bir daha siyasi bir birliktelik çerçevesinde uyum içinde yaşayamayacak kadar kültürel farklıklar oluşturmuştur." (rudaw.net, 4 Eylül 2014)
 
Erbil Selahaddin Üniversitesi'nden Prof. Dr. Osman Ali de ORSAM için hazırladığı raporda, bu sürecin KDP ile PKK arasındaki gerginliği artıracağına ve Kürtler arası bir savaşa dönüşebileceğine, bunun da Irak Kürt Bölgesi'ni siyasi istikrarsızlığa götüreceğine dikkat çekmektedir! (ORSAM, Rapor No:10, Eylül 2014)
 
Aydınlık / 11.09.2014