CHP’nin “Adalet Yürüyüşü” hendeklere gömülen HDP/PKK cenahını hareketlendirdi. En kritik dönemde PKK/HDP’ye el uzatan CHP önderliği bu tavrını sürdürmede ısrarlı. Hala HDP’yle elele vererek AKP’yi nasıl alaşağı ederim hesabında.
Peki, AKP’nin indirilmesini istiyorsunuz, peki iktidara talip misiniz? O halde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2019’da aday olmayacağını açıklamasını nereye koyacağız? Partiler iktidar olmak için mücadele etmezler mi? Parti demek iktidar olma aracı demektir ve bu aracın iktidara taşınması için de var gücüyle çalışılması gerekmez mi?
CHP’den güç alan HDP/PKK adalet yürüyüşü benzeri çıkışları yapmak için girişimler başlattı.
YÜRÜYÜŞ 'ZOR SINAVLARIN' ÖNÜNÜ AÇMIŞ!
Evrensel Gazetesi’nden Serpil İlgün’ün hazırladığı 10 Temmuz tarihli Pazartesi Röportajı’nda HDP/PKK Milletvekili Prof. Dr. Mithat Sancar CHP’nin düzenlediği “Adalet Yürüyüşü”nü, “Yürüyüş daha sıkı ve zor sınavların önünü açtı” diyerek savunuyor. Eylemin geç ama doğru bir karar olduğuna vurgu yapan Sancar CHP/HDP eylem birlikteliklerinin süreklilik taşımasına yönelik de fikirlerini açıklıyor, akıl veriyor.
HDP/PKK’nın adalet yürüyüşünü canhıraş savunmasının sonuçlarını görmeye başladık. Bu eylemden dersler çıkaran HDP/PKK benzer etkinlikler düzenleyeceğini bir deklarasyonla açıkladı.
SOKAK ÇAĞRISI
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu sokak eylemlerini daha sık kullanacaklarının mesajını verdi. CHP sokak derde HDP/PKK boş durur mu? O da hemen sokak eylemlerini her alanda başlatacaklarını açıkladılar.
HDP Eşbaşkanı Serpil Kemalbay ve vekiller 20 Temmuz günü Beşiktaş Abbasağa Parkı’nda 9 maddelik “Ortak Mücadele Deklarasyonu” yayınladı. Yayınlanan deklarasyonun ana çağrısı “Tüm gücümüzle sokağa” diyerek çağrıda bulunan Kemalbay “Durmayalım, “Dur” Diyelim” deklarasyonuyla halkı sokağa çağırdı.
ABD emperyalizmi “Turuncu Devrimleri”ni bu çağrılarla gerçekleştirmişti. CHP’nin sokak vurgusu halkta karşılığını bulamayacak ama terörün sokaklara taşınmasına sebebiyet verebilir. Sokak çağrısı yapan CHP önderliği hiç mi hesap kitap bilmiyor? Dağlara sıkışmış ve tecrit halinde ki HDP/PKK’yı soluklandıracak girişimlerin önünü açmak CHP’ye mi düştü?
Serpil Kemalbay, yaptığı açıklamada herkesi sokağa çağırdı. Bundan sonra milletvekilleri de dâhil herkesin sokak eylemlerinde olacağını ve süreklilik taşıyacağını açıkladı. Şu sözlerden CHP önderliği hiç mi ders çıkarma gereği duymuyor?
SIRTIMIZI ROJAVA’YA DAYIYORUZ
HDP/PKK eşbaşkanlarından Figen Yüksekdağ kükrüyordu; “Biz sırtımızı YPG’ye, PYD’ye dayıyoruz” yani biz PKK’ya bağlıyız diyordu. Şimdilerde ise bunun yerini “Rojava’dan ilham alıyoruz” sözleri aldı.
HDP/PKK Eşbaşkanı Serpil Kemalbay “Rojava Anayasası’ tüm dünyaya örnektir diyerek sahipleniyor. Gerçi “Rojava” giderek etkisini yitiriyor ve gündemden düşmüş durumda ama HDP/PKK için umut olmaya devam ediyor!
Sırtını Türkiye halkına dayamak yerine, ABD emperyalizminin kara güçlerine dayayanlar hendeklere gömülmeye devam edecektir. Kendi halkına güvenmekten aciz emperyalizmin paravan örgütlerini başarı değil başarısızlıkların alası bekliyor.
FAŞİZMDE FAŞİZM
Şu faşizm kelimesi kadar ulu orta kullanılan başka bir sözcük var mıdır acaba? Tokat yersiniz adına faşizm derler, bağırırsınız o da faşizm olur! Faşizmin analizine girişmiyoruz ve gerekte yoktur.
Şunu açık seçik vurgulayarak açıklayalım; Türkiye faşist diktatörlük altında değildir, faşist rejim yoktur, AKP/MHP dâhil faşist parti yoktur. Ama bu Türkiye’ye faşizm gelmez gibi bir yanılgıya da götürmemelidir. Eğer, 15 Temmuz 2015 Amerikancı FETÖ darbesi başarıya ulaşsaydı, işte o zaman Türkiye faşist diktatörlük altında inim inim inlerdi.
HDP/PKK ve türevleriyle yer yer CHP sözcülerinin bu yöndeki açıklamaları son derece yanlış ve yersizdir. Ya faşizmin ne olduğunu bilmiyorlar ya da kara propagandaya alet oluyorlar.
'BİR HOZAT OVACIK BİR DE TUNCELİ'
Aşik Mahzuni Şerif’in Tunceli’yi konu aldığı o yanık türküsünü dinlemenin tam zamanı. Bunu Ulusal Kanal’da yayınlamalı.
Tunceli-Erzincan karayolu üzerinde hunharca katledilen Necmettin Yılmaz öğretmenimiz için düzenlenen yürüyüş istenilen sonucu vermedi. Yürüyüş, PKK’nın cinayetlerine bir yenisini eklemesi eylemidir ve kimin yaptığı bellidir. Öğretmenimizin katilini açıkça dile getirmemek vahim olduğu kadar korkunç bir hatadır. CHP’nin yuvarlak laflarla geçiştirdiği eylem amacına ulaşmış sayılmaz.
Tunceli’de düzenlenen yürüyüş neden sessiz düzenlendi? HALK TV sürekli slogansız sessiz yürüyüş diyerek haberlerini tekrarladı. Sessiz yürümelerinin nedenleri bellidir;
a) katılımcılar, yürüyüşü düzenleyenlerin aksine PKK’yı lanetleyen sloganlar atacaklardı.
b) Katılımcıların içinden mutlaka “Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez” sloganı atanlar olacaktı.
c) “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı atılırdı ve benzeri sloganlar atılabilirdi.
İşte yürüyüşü düzenleyenler asıl bunu engellediler ve slogan yasağı koydular. Bu tavır aynı zamanda HDP/PKK’ya dokunmama, rahatsız etmeme ve korkma tavrıdır. CHP, PKK’dan korktu ve o nedenle dillendirmedi.
Yürüyüşe, öğretmenin katili HDP/PKK’da davet edildi. Canileri yürüyüşe davet etmek hangi akla sığar? Demek ki bu yürüyüş bir bakıma CHP’nin düzenlediği ve iç kargaşalığa yarayan “Adalet Yürüyüşü”nün bir devamı. Eğer böyle olmasaydı yürüyüşün ön sıralarını işgal eden CHP sözcüleri ve vekilleri PKK’yı yeren ve lanetleyen konuşmalar yaparlardı.
CHP’NİN KÜRSÜ KONUŞMASININ ANLAMSIZLIĞI
Yürüyüş bitiminde sahneye CHP milletvekilleri çağrıldı ve boy gösterisi yaptılar. Konuşmanın sunucusu ağzına PKK’yı almadan öğretmenin öldürülmesini kınadı ve şu sözü kullandı “Menfur saldırı”. O genç yaştaki bayanın o kelimenin anlamını bildiğini sanmıyoruz. Büyük ihtimalle eline tutuşturulan kâğıdı okudu.
CHP Tunceli Milletvekili söze Dersim diye başladı ve bir kez Tunceli diyerek defaten Dersim, Dersimliler diyerek konuşmasını sürdürdü. Aslında kendisi yoktu ama“Dersimli Kemal” gölgesi oradaydı! CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol kısa bir konuşma yaptı. Öğretmeni öldüren “teröristlere” lanet okudu. Hangi teröristler, örgütlerinin adı ne? Cinayeti terörist örgütler mi yaptı, terör örgütümü yaptı? O terör örgütünün bir adı yok mu? PKK demekten neden korkuyorlar? Bir kez dahi PKK’yı ağızlarına almamalarının özel sebepleri olmalı. Bu eylemde suçlu PKK yoktu belirsiz terör örgütleri vardı!
Gürsel Erol konuşmasında, “Özgürlük şehri Dersim”e özel vurgu yaptı. “Kahrolsun terör”, “Kahrolsun terörizm” sözleriyle neyi, hangi örgütü hedeflediği belli değildi. Tunceli kırsalında azda olsa TİKKO’cu, DHKPC ve MLKP’li teröristler var. Acaba o teröristlerimi kastediyordu? Bu ne biçim hedef şaşırtma taktiği?
'ANLAR AĞLAMASIN'
Sayın Erol konuşmasında sesini yükselterek “artık analar ağlamasın” diye haykırıyordu. Sanki de HDK/PKK’lılar konuşuyor! HDP/PKK analar ağlamasın cümlesiyle TSK’nın silah bırakmasını ve meydanı bölücülüğe terk etmesini istiyor.
“Direniş hikâyesi” gelişerek sürecek dedi. Yani bu türden hedef şaşırtma eylemlerine HDP gibi devam edeceklerinin masajını verdiler. Sözlerini“Hak-Hukuk-Adalet” diyerek sonlandırdı. Bu da Tunceli yürüyüşünün neye hizmet ettiğini gösteriyor.
G. EROL İLE S. DEMİRTAŞ’IN KONUŞMA BENZERLİĞİ
HDP/PKK Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,"Necmettin öğretmenin katledilmesini kınıyorum. Necmettin öğretmenin katledilmesini tereddütsüz bir şekilde kınıyor, lanetliyorum. Böylesi bir vahşetin hiçbir meşru ve ahlaki gerekçesi olamaz. Kendisine Allah'tan rahmet, sevenlerine sabır diliyorum. Bu tür cinayetlere sessiz kalınmasını kabul etmeyeceğimizi ifade etmek istiyorum"
Selahattin Demirtaş’ın konuşmasıyla Sayın Gürsel Erol’un Tunceli’de yaptığı konuşma ne kadar da birbirine benziyor! Her iki konuşmanın içinde Amerikancı cinayet şebekesi PKK yok, bölücülüğü lanetleme yok. Hedefi belirsiz, katili belirsiz, örgütü belirsiz bir konuşmalar curcunasıyla karşı karşıyayız.
Tüm dünya biliyor ki; Öğretmenlerimizin katili ABD’nin ülkemiz içinde ki beşinci kolu PKK’dır.
BirGün Gazetesi, Tunceli’de katledilen öğretmenimizin katilinin PKK olduğunu açıkça haber yapmasının karşısında CHP’nin tutumu esef vericidir.
SONUÇ YERİNE
CHP giderek HDP’ye benziyor. Söylemleri, eylem çizgisi, ABD’ye yaklaşımları, Barzanistan’a’ yaklaşımı, Suriye, İran, FETÖ gibi can alıcı meselelerde CHP yanlış yerde duruyor.
En canalıcı sorunlarda sessizliğini koruyan ve şekli eylemlere bel bağlayan CHP önderliği, PKK ile yan yana düşmenin cezasını çekecektir.
Murat İNCE
Aydınlık/23.07.2017