Dünyayı sarsan belgeler
ELÇİN POYRAZLAR
WikiLeaks internet sitesi ABD yönetiminin uyarılarına rağmen ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan sızdırılan binlerce belgeyi açıklamaya başladı. ABD Dışişleri’nin 2004 yılından 2010’un Mart ayına kadarki 250 bin diplomatik gizli yazışmasında, Türkiye dahil Washington’ın müttefiki ülkeler ve liderlerine yönelik ağır eleştiriler yer alıyor. Belgelerde Amerikalı diplomatlar bir ortak olarak Türkiye’nin güvenilirliğine ilişkin şüphelerini dile getirirken ve bu kapsamda Başbakan Tayyip Erdoğan ve danışmanlarına yönelik olumsuz ifadeler yer alıyor. Türkiye’nin gelecekte İslam devleti olma yolunda ilerlediği ve AB’ye üye olamayacağı yönündeki görüşler de belgelerde yer alıyor. Belgelerde ABD’li diplomatlar Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için “Tehlikeli ve deli” ifadelerini kullanıyor.
WikiLeaks yayımlayacağını duyurduğu belgeleri hacker saldırısı nedeniyle kendi internet sitesi üzerinden yayımlayamadı. Belgeler İngiliz Guardian, ABD’li New York Times, Alman Der Spiegel, İspanyol El Pais ve Fransız Le Monde gazetelerinin internet sitelerinde eşzamanlı olarak yayımlandı. New York Times, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın toplam 270 büyükelçilik ve konsolosluklarla günlük yazışmalarına dayanan gizli belgeleri, gelecek günlerde tek tek açıklayacağını vurguladı.
Belgelerde, Amerika’nın Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın ‘gizli bir İslamcı ajandası’ olduğundan şüphe ettiğine ilişkin bilgiler yer alıyor. ABD’nin Ankara elçiliğinden gönderilen mesajlarda Türk hükümetinin İslami eğilimlerine dikkat çekilerek, Amerikalı diplomatların Türkiye hakkında ciddi şüpheleri olduğu belirtiliyor. Erdoğan’ın danışmanları ile Davutoğlu’nun Ankara’nın ötesini gören bir perspektifleri olmadığı belirtilen belgelerde, Davutoğlu’nun Neo Osmanlı vizyonundan Amerika’nın kaygı duyduğu ifade ediliyor.
El Pais’in yayımladığı haberde ise Amerika’nın Erdoğan’ın İslamcı ajandasını yakından izlediği belirtildi. Belgelerde ‘Üst düzey bir hükümet (AKP) danışmanı Amerikalılara, Davutoğlu’nun Erdoğan üzerinde ciddi bir İslami etkisi var. Bu etkisini kullanıyor. Danışmana göre Davutoğlu olağanüstü tehlikeli olarak tanımlıyor’ ifadeleri dikkat çekti.
Yayımlanan belgelerde en dikkat çekici bölüm ise Erdoğan’ın danışmalarıyla ilgili. Belgelere göre ‘Erdoğan’ın çevresinde yağcı, dalkavuk bir danışman grubu var. Bu danışmanları Erdoğan’ı Anadolu’nun lideri tarif ediyor’ deniliyor. Belgelerde Amerikalı diplomatların Başbakan Erdoğan’ın ailesinin yolsuzluk ilişkilerini de izlediği görülüyor.
Guardian’ın yayımladığı bir belgede, aynı yılın 17 Ağustos günü İsrail gizli servisi Mossad’ın Başkanı Meir Dagan ile ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Willam Burns arasında yapılan toplantının tutanağı görülüyor. Tutanağa göre, Dagan, Burns’e Türkiye’ye baktığı zaman ülkedeki İslamcıların giderek ivme kazandıklarını gördüğünü söyledi. Belgede, “Dagan burada sorulması gereken esas sorunun kendisini Türkiye’nin laik kimliğinin savunucusu olan ordunun bu duruma daha ne kadar sessiz kalacağı olduğunu ifade etti” denildi. Yine aynı belgeye göre, İran’la ilgili Dagan, güç kullanarak rejim değişikliğine gidilmesi için daha fazlasının yapılması gerektiği yönündeki görüşünü dile getirdi.
Aliyev’in rahatsızlığı
25 Şubat 2010 tarihli Azerbaycan ile ilgili bir başka belgede de Türkiye’nin bahsi geçiyor. Belgede, Azerbaycan Devlet Başkan İlham Aliyev’in ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Willam Burns ile yaptığı görüşmenin detayları yer alıyor. Belgede, Aliyev’in Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile Başbakan Vladimir Putin arasındaki ilişkiyi tanımlarken “İki kelle bir tencerede pişmez” ifadesini kullandığı belirtildi. Aynı belgeye göre Aliyev, “Erdoğan yönetiminden haz etmediğini ve Türkiye’nin enerji merkezi olmasını istemediğini” ifade ediyor. Belgelerde, Suudi Arabistanlı bazı mali kaynakların El Kaide’yi beslediği belirtiliyor. Belgelerde, Çin’in bilgisayar sabotajlarıyla ABD’yi hedef aldığı kaydediliyor.