27 Kasım 2010 Cumartesi

ONUNCU KÖY / BEKİR COŞKUN

Cumhuriyet 27.11.2010
Kabile...

Zaman zaman olduğu gibi önceki gün de “Amazonlarda yeni bir kabile bulundu...” haberi çıktı gazetelerde. Bu olmayacak bir şey değil, bizimkiler de tepeyi aşınca dünyadan habersiz bir topluluk keşfettiler.

Araştırma ekibinin başı seslendi:

“Hey...”

Dünya ile ilgisi olmayanlardan birisi yanıtladı:

“Evet, ne var?..”

Ekip başı:

“Siz kimsiniz?..”

“Kim olduğumuzu bilsek size ne gerek var?.. Kendi kendimizi bulurduk, bulabilsek... Siz bulacağınıza göre demek ki kim bilir kim?..”

“İsminiz?..”

“Osman...”

“Osman kardeşim, bak biz geldik ki sizi bulalım... Şimdi siz bulunmaya hazır olun... Artık dünya görmemiş kabile olmaktan çıkıyorsunuz... Her şeyiniz olacak, başta hukuk devleti oluyorsunuz...”

“Nasıl bir şey?..”

“Ne?..”

“Hukuk devletini...”

“Hah gördünüz mü işte, demek ki siz bilinmeyen bir kabileydiniz... Dışarıdaki dünyada hukuk devleti gibi bir şey var...”

“………..?”

“Hiç mi gazete okumazsınız?..”

“O da ne?...”

“Kâğıttan olur... Peki dergi, kitap mitap?..”

“………..?”

“Peki siz ne yaparsınız, neyle geçinirsiniz, ne yersiniz, ne içersiniz?..”

“Büyücü bize nohut, makarna, kömür verir... Alırız idare ederiz... Biz de bunun karşılığında artık o ne derse...”

“Demokrasiyi de mi hiç duymadınız?..”

“O ne?..”

“De-mok-ra-si...”

“Valla beyim o ilki ‘De...’ dediklerinde ne diyorlarsa deriz... Bakarız ikinci hece iş ‘mok’ oldu, üçüncü ‘ra’nın peşine ‘peh…’in ‘p’sini getirip rap rap gideriz... Yine de olmadı ‘si...’nin arkasına her şeyi sıralarız arkadaş...”

Araştırma ekibinin başkanı arkadaşlarına dönerek:

“Gidelim arkadaşlar, ben böyle gün yüzü görmemiş, dünyadan habersiz bir kabile görmedim...”