“Doğu vilayetleri halkının, Ermeni
çetelerinin acımasızlığına ve taaruzlarına hedef olmuş, en büyük felaketi
görmüş bir unsur olmak sıfatıyla, birlik ve fedakarlık lüzumunu en önce takdir
ettikleri iftiharla görülmektedir. Fakat Anadolu’nun öteki tarafları böyle
değildir. Siyasi zümrelerin şimdiye kadar menfaatleri uğrunda halkı oyuncak
kabul etmiş olmaları, ahalide her türlü teşkilata karşı bir tür çekingenlik
doğurmuştur. Bu sebeple, gelişimden bugüne kadar en çok önem verdiğim taraf,
memleketin geleceğinin ve hayat hakkımızın ancak milli birlikle kurtulacağını
halka anlatmak (…) oldu.
Bu sebeple ben Kürtleri de bir
öz kardeş olarak ağuşumuza (bağrımıza) katıp tekmil milleti bir nokta etrafında
birleştirmek ve bunu dünyaya Müdafaai Hukuku Milliye cemiyetleri vasıtasıyla
göstermek karar ve azmindeyim. Esasen milli vicdandan doğan bu kudrete karşı
koyacak hiçbir kuvvet tasavvur etmiyorum.”
(Atatürk’ün Bütün Eserleri, 2, s.390)