15 Kasım 2015 Pazar

Kanton Faşizmi İş Başında!



Esad ile vardığı anlaşma gereği Güneybatı Kürdistan’da egemenlik kuran PKK/PYD, misyonunun gereği olarak Kürdlerin Ulusal Hakları'nı engelleme noktasında üstüne düşeni fazlasıyla yaptı/yapmaya devam ediyor.

“Kanton” adı altında kurulun sistemin sadece Kürdlere karşı kurulmuş bir tuzak olduğu ve işlevinin de Ulusal Dinamikleri yok etmek olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor.

Güneybatı Kürdistan’da bir yandan rejim güçleriyle birlikte hareket eden PKK/PYD, diğer yandan Arap Aşiretleri ve Arap Çeteleriyle de her alanda işbirliği yapmaktadır. Dahası, Türk Sol Çeteleri’ni de “Halkların Kardeşliği” adı altında Güneybatı Kürdistan’a götüren ve müttefik olan PKK/PYD, sadece ve sadece Rojavalı Pêşmergelerin kendi ülkelerine girmesine itiraz ediyor.

Her milletten her çeşit çeteyle kardeş olan PKK/PYD, Rojava’nın sahipleri olan ve kendi ülkelerinde halkını korumaya çalışan Pêşmergeleri “istenmeyen güç” olarak görebiliyor. Bu tutum tek başına “kardeşlik” söylemini yalanlıyor ve PKK/PYD’nin Kürd/Kürdistan düşmanı olduğunu fazlasıyla ispatlıyor.

Güneybatı Kürdistan’a Güneybatı Kürdistanlı Pêşmergelerin girişini “savaş sebebi” sayan bu kirli zihniyet, çeteleri toplayarak Şengal’e gidebiliyor ve yüzsüzce “biz de Şengal’in kurtarılmasına katılmalıyız” diyebiliyorlar…

Kemalizm, Baasçılık ve Tarikat karışımının üstüne Kuzey Kore Başkanı psikopat Kim Jong sosu da eklenen Apoculuk, Güneybatı Kürdistan’da kurduğu baskıcı/faşist sistemle hem Kürd hem de insanlık düşmanı bir anlayış olduğunu alenen gösteriyor.

Güneybatı Kürdistan’da muhalefete nefes aldırmayan PKK/PYD, eğitim adı altında hazırladığı müfredat Put tapımcılığından başka bir şey değildir. PUT (Abdullah Öcalan) resimleri ve saçmalıklarıyla çağdışı/barbar bir eğitimi halka dayatan PKK/PYD, gelişen demokratik tepkileri de aynı barbarlıkla bastırmaya çalışıyor.

Güneybatı Kürdistanlılar son günlerde hem faşist eğitim sisteminden hem de Hewlêr ve Duhok Anlaşmaları’nın yürürlüğe girmemesinden kaynaklanan rahatsızlıklarını dile getirmek için çeşitli gösteriler düzenlediler. Medeni, demokratik ve sakin başlayan gösteriler, PYD’nin üniformalı çeteleri(YPG)  yanında üniformasız çeteleri de (Milis) göstericilere müdahale ediyor. Gösteriye katılanlar PKK Medyası tarafından açıkça fişleniyor. Kuşkusuz ki fişlenenler(fotoğrafları çekilenler) ilerde “hain çeteler diye katledileceklerdir. Tüm faşist sistemlerde var olan uygulamayı da göstericilere karşı uygulayan PKK/PYD, ANKS öncülüğünde yapılan Demokratik gösterilerde hemen TEV-DEM’i devreye sokarak karşı gösterilerle ortamı terörize etmektedir.

PKK’nin egemen olduğu her alanda Kürdler sömürgeci devletleri arar oldular. PKK’nin gayri insani uygulamaları işgalcileri bile aratıyorsa, Kürdlerin önceliği bu barbar çetelerden kurtulmak olmalıdır.

PKK/PYD’nin bu ve benzeri pervasızlıklarında, Başkan Berzanî’nin aşırı ve gereksiz “yapıcı” tutumu yanında, Kürd politik çevrelerinin korkaklığı da çok ciddi bir etkendir. Yanlışa/ihanete ne kadar toleranslı davranırsanız o kadar çirkinleşir. Dört parçada Kürdler PKK’den rahatsızdırlar. Şayet politik aktörler/yapılar biraz gerçekçi ve cesur olsalar, bu beladan Kürdlerin kurtulması olanaklıdır; şayet gereken yapılmazsa PKK belası Kürdlerin yüz yılını esir alacaktır. Umarız ki herkes bu kirli yapıya karşı gereken tutumu alır; çok geç olmadan…

NASNAME
Haber/Yorum
10.11.2015