"Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen’in Onursal Başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın Mütevelli Heyeti Başkanı Ekrem Dumanlı’dır... Mütevelli Heyeti üyelerinden biri de Hidayet Karaca’dır. Bu iki isim, FETÖ davasının en önemli sanıklarıdır."
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen’in Onursal Başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın Mütevelli Heyeti Başkanı Ekrem Dumanlı’dır... Mütevelli Heyeti üyelerinden biri de Hidayet Karaca’dır. Bu iki isim, FETÖ davasının en önemli sanıklarıdır.
Örgütün basındaki ayağının Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı olduğunu bilmeyen yok! 1998’den bu yana her yıl, vakıf tarafından “Abant Platformu” adı altında bir etkinlik düzenleniyor. Platformun ilk başkanı Harun Tokalı şimdi firarda...
Vakfa meşruiyet kazandırmak ve henüz haklarında işleme başlanmamış örgüt üyelerini “masum” gazeteci ve yazarlar olarak göstermek için yapıldığına kuşku duyulmayan bu toplantıların sonuncusunun adını, “Demokrasinin Türkiye Sorunu” olarak koymuşlar. Halbuki demokrasinin Türkiye’de “FETÖ” gibi bir sorunu var!
***
Platforma katılanların ağırlıklı bölümünü; Y-CHP, HDP ve Cumhuriyet gazetesi yazarları oluşturuyor. CHP Parti Meclisi seçiminde, Kılıçdaroğlu’nun “maymuncuk listesi”nde yer alan ve fakat Bilim Yönetim ve Kültür Platformu üyesi olarak seçtirilmek istenip, delege tarafından üzeri çizildiği için seçilemeyen Prof. İştar Gözaydın, ev sahipleri arasında. Eski Y-CHP milletvekili Prof. Binnaz Toprak ise konuşmacı olarak görev yapacak! Katılımcıların işi suyu bulandırmak, tozu dumana katmak. Akıllarınca karartma yaparak, örgüt üyelerini gizleyecekler. Bu şekilde, FETÖ’ye karşı yapılacak operasyonları haksızlık zeminine oturtmaya çalışacaklar. Yoksa ne işleri var Abant’ta? Söyleyecekleri bir şey varsa, köşelerinde yazabilirler!...
Y-CHP’nin Fetullah Gülen Cemaati ile ilgisi yok, hiçbir zaman da işbirliği yapmadılar diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu tablo yalanlıyor. “Yalancıdan başbakan olmaz” diyerek oy dilenen Dersimli Kemal’den başbakan olamayacağı, kendi beyanı ve gözdelerinin bu eylemi ile bir kez daha sabit hale gelmiştir...
YENİ ANAYASADA AKP’DEN ÖNDE
Atatürkçü düşünceye, Cumhuriyet rejimine ve evrensel sol değerlere verdiği zararlar yetmiyormuş gibi, Dersimli şimdi de Tayyip’i başımıza “başkan” olarak getirecek. 17 kez değişmesine ve darbecilerin yaptığı 12 Eylül Anayasası ile öz itibariyle bir ilgisi kalmamasına rağmen, Y-CHP anayasa değişikliği konusunda, AKP’den önde gidiyor. 12 Eylül’den kalan yüzde 10 barajı ile Siyasi Partiler Yasası ve seçim yasalarının antidemokratik hükümlerini ağzına alan yok!
Kılıçdaroğlu, “kurucu meclis”in yapabileceği yeni anayasayı, “kurulu meclis”e yaptırmak için olağanüstü çaba harcıyor. Belli ki, Y-CHP ve MHP’nin anayasa masasında bulunması, sadece bu hukuksuzluğu gizlemek içindir. Sonucun Erdoğan’ın istediği gibi referandumla, halk tarafından belirleneceği bellidir. Halkın önüne sandık gidince etkili Erdoğan olacak tabi. Bunu bildikleri halde, anayasa değişikliği için masayı kurmaları, ileride yapılacak olası referanduma meşruiyet kazandırmak içindir! “Başkanlık” yeni anayasa ile gelince; AKP iktidardaki, Y-CHP de muhalefetteki konumunu sürekli hale getirecek.
Yeni anayasada “Türk Milleti” yok! Federasyona kapının aralandığı, Cumhuriyet rejiminin sona erdirileceği bu ihanetin başına Y-CHP geçirilmek isteniyor. CHP’nin en yetkili organı Parti Meclisi, bu tuzağa düşmeye hazırdır! Dersimlinin vaktiyle seçtiği delegeler, Kurultay’a gelip Dersimliyi seçtiler. O da en iyilerini “anahtar liste”ye alıp, Parti Meclisi’ne yerleştirdi...
Bundan böyle Parti Meclisi’nde de Dersimli Kemal’in düdüğü ötecek!.
Cemil CAN- Aydınlık/02.02.2016