WASHINGTON
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyini top ateşine tutmasını Amerika’nın Sesi’ne değerlendiren Wilson Merkezi Ortadoğu Programı Direktörü Henri Barkey, Ankara’nın bu adımla ciddi bir
risk aldığını ve Amerika’yı zor duruma düşürmeyi amaçladığı görüşünü
savundu.
Wilson Merkezi Ortadoğu Programı Direktörü Henri Barkey, Türkiye’nin Suriye’nin
kuzeyindeki YPG mevzilerini vurmakla “çok büyük bir risk” aldığı
görüşünü dile getirdi.
Barkey, Ankara’nın bu hamlesini daha da
ileriye götürmesi durumunda NATO ile ilişkilerin zedelenmesi potansiyeline
dikkati çekerek, bunun da “Rusya’nın
ekmeğine yağ sürmek” anlamına geleceğini söyledi. Bununla birlikte Barkey, şu
an için Türkiye’nin bir kara harekatı düzenlemesini öngörmediğini de
belirtti.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını
yanıtlayan Barkey, Türkiye’nin Suriye’nin
kuzeyine düzenlediği bombardımanı, “Amerika’ya verilen bir mesaj ve Amerika’yı
sıkıştırmak için atılan bir adım” olarak niteledi.
Barkey, “Bu her şeyden önce Amerika’ya verilen bir mesaj ve Amerika’yı
sıkıştırmak için atılan bir adım çünkü Türkiye’nin top atışıyla PYD’nin yapacağı
ilerlemeyi durdurması imkansız. Dolayısıyla [Türkiye] Amerika’yı sıkıştırmak ve
Amerika’dan PYD’nin attığı adımları önlemesini istediği için bunu yapıyor”
diye konuştu.
Türkiye’nin kafasında “başka pazarlıkların” da olabileceğini ifade eden Barkey, Türkiye’nin Amerika’yı zor durumda bırakıp bunun karşılığında Azez
koridorunun PYD’nin eline geçmesini engellemek gibi bir hedefi olabileceğini
iddia etti.
Barkey, Rusların da Türkiye’yi zor durumda bırakmaya çalıştığını ve bunun için
de PYD’nin ilerlemesini istediklerini belirtirken, Türkiye’nin ABD’nin IŞİD’e
karşı savaşta yakın çalıştığı PYD’yi vurmasının Washington’u da zor duruma
düşürdüğünü söyledi.
“PYD’nin vurulmasına Türkiye’deki Kürtler tepki verebilir”
Türkiye ile ABD arasında ihtilafın ortaya çıkmasının Ruslar’ın işine
geldiğini kaydeden Barkey sözlerine şöyle devam
etti: “Türkiye’nin
PYD’ye düzenlediği saldırılarla ilgili olarak NATO ülkeleri arasında çok büyük
bir rahatsızlık var zaten. Eğer Türkiye, Suriye sınırını geçmeyi planlıyorsa
bırakın Amerika’yı öbür NATO ülkelerinin de ne düşüneceği önemli. Ama şu anda
bunu tasvip eden pek bir NATO ülkesi görmüyorum. Dolayısıyla bu, Türkiye’nin
NATO ile olan ilişkilerini zedeleyecek ve bu tabii Rusya’nın ekmeğine yağ
sürmek gibi bir şey. Yani Türkiye burada çok büyük risk alıyor.”
Barkey, PYD’nin sınırdaki 98 km’lik alanın
kontrolünü bir şekilde ele geçirmeye çalıştığını, iç savaşın sonrasını
düşünerek, kendisine üç kantonlu bir bölge kurmayı hedeflediğini belirterek, “Burada PYD ile Türkiye arasında
büyük bir fikir ayrılığı var. Ama şu anda Türkiye hangi uluslararası anlayışa
göre PYD’nin bunu yapmasını önlemeye çalışıyor, bu belirsiz. Türkiye Kürtler’in
önemli bir bölgeyi ele geçirmelerini önlemek istiyor ama bu aslında Suriye’de
yaşayanların karar vermesi gereken bir şey. Türkiye artık Suriye’deki iç
savaşın en önemli aktörlerin birine dönüştüğü için kendisinin bu konularda söz
sahibi olduğunu zannediyor ve bu, bir sürü açıdan bence kötü gözüküyor”
diye konuştu.
Rojava’nın
Türkiye’deki Kürtler için çok büyük önemi olduğunu, bunun 2014’teki Kobani
olaylarından sonra görüldüğünü de ifade eden Barkey, dolayısıyla Türkiye’nin
PYD’yi vurması konusunda Türkiye’deki Kürtler arasında geniş bir tepkinin oluşabileceği
öngörüsünde bulundu.
Barkey, Suriye’nin her geçen gün, sadece Türkiye
ve Amerika değil bütün ülkeler açısından bir “girdaba”, çözülmesi imkansız bir
duruma dönüştüğü görüşünü de dile getirdi.
“Son derece tehlikeli bir oyunun içindeyiz”
Savaş zamanlarında her ülke ya da grubun hata yapabileceğine değinen Barkey, şunları kaydetti: “Belki ben PYD’nin niye Azez’e girmeye çalıştığını
stratejik olarak anlıyorum da şu anda niye yaptığını pek anlayamıyorum. Belki
kuzey Suriye’deki İslamcı güçlerin zayıflığı olabilir, bu kaçınılmaz bir fırsat
oldu, PYD bu fırsatı değerlendirmeye çalışıyor. Ama eninde sonunda PYD’nin
yaptığı bu harekata Türkiye’nin cevabı ve bu cevapla ortaya çıkacak olan başka
denklemlerin nasıl çözüleceğini bilmiyoruz. Hataların, beklenmedik olayların
ortaya çıkması, tüm bunların durumu daha da zorlaştırması ve Türkiye’nin veya
başka ülkelerin de birbirleriyle olan ilişkilerini zedelemesi çok mümkün. Bunun
faturasının çok ağır olacağını düşünüyorum. Zaten fatura şimdiye kadar ağır
oldu, sırf Suriye halkı için değil herkes için. Bu faturanın daha da
ağırlaşacağını düşünüyorum. Son derece tehlikeli bir oyunun içindeyiz. İşin
kötü tarafı herkes bu oyunu kontrol edebileceğini zannediyor fakat bildiğimiz
bir şey varsa böyle durumlarda hiç kimse gelecek olan olayları görüp önlemi
alma durumunda değil ve bunun sonu bence çok kötü olacak.”
“Kara herakatı öngörmüyorum”
Barkey, bu aşamada Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde kara harekatına girişmesini
düşük ihtimal olarak gördüğünü de söyledi.
Bunun çeşitli sebepleri olduğunu kaydeden Barkey, “Oraya girdiğin zaman bir bataklığa girmiş oluyorsun. O
bataklıkta çok zayiat verme durumu olabilir. İkincisi, kara harekatı yapmak
için bir sebep olmalı. Sebep olarak ‘Kürtler Azez’i alacak’ demek bence yeterli
değil” dedi.
“PYD’nin ateş açtığı doğru değil”
Barkey, Türk yetkililerin PYD’nin Suriye’den
Türk tarafına ateş ettiği yönündeki açıklamalarının doğru olmadığını da
iddia ederek, “Amerikalılar o
sınırı devamlı çok ciddi biçimde izliyorlar. Böyle birşey olmuş olsaydı
söylerlerdi ve söylemediler. Dolayısıyla Türkiye, gerçek olmayan birşeyi çok
ulu-orta söylemekle müttefikleri arasında kendi itibarının bir şekilde
zedelenmesine sebep oluyor,” diye konuştu.
Bunun yanında, Türkiye’nin eğer
Suriye’ye girecekse Suriye’de bir tehdidin oluşması gerektiğini, ancak PYD’nin
Türkiye’ye karşı yaptığı bir eylemin olmadığını da savunan Barkey, “Bilakis, [PYD lideri] Salih Müslim’in eskiden devamlı Ankara’ya gelip
Türkiye’yle anlaşmaya çalıştığını biliyoruz. Dolayısıyla PYD’nin zaten koskoca
Türkiye ile savaşacak ne hali var ne de o riski alma gibi bir hata yapacak
durumda değil” dedi.
Türkiye’nin Kürtler’e karşı Suriye’ye
girmesi durumunda hem yurtiçi hem yurtdışında büyük tepkilerin olacağı tahminini dile getiren Barkey, “Onun için ben şu anda bir kara harekatı olacağını öngörmüyorum. Ama
böyle savaş durumlarında hiç beklenmedik bir olay da çıkabilir ve Türkiye
girebilir” diye konuştu.
“PYD’yi Esat rejiminin parçası gibi göstermek haksızlık”
Barkey, Türk hükümetinin PYD’yi Esat rejiminin
müttefiki olarak göstermekle “gerçeği esnetmeye çalıştığını” da öne sürdü.
PYD’nin rejimle ilişkisi olduğunu ancak örgütün rejimin “bir parçası ya da
müttefiki” olduğunu söylemenin “haksızlık” olduğunu savunan Barkey, Kürtlerin
istediği özerkliğin Beşar Esat’ın hiçbir şekilde vermek istemediği ve
kabullenemeyeceği bir şey olduğunu da söyledi.
Barkey, Türkiye’nin bu iddiasının dışarıda kabul
görmeyeceğini ancak ülke içinde tezin desteklendiğini de söyledi.
“Geri dönüş artık çok zor”
Bir soru üzerine, Türkiye ile Rusya arasında doğrudan bir ihtilaf riskinin
de ortaya çıktığını kaydeden Barkey, Türkiye’nin Rus
uçağının düşürmesinin hata olduğu görüşünü ifade ederek, Ruslar’ın şimdi
herhangi bir Türk uçağını düşürebilmek için ellerinden geleni yapacağını
düşündüğünü belirtti.
Rusların, Türkiye’nin yapacağı herhangi
bir hatayı kendi çıkarına kullanmaya hevesli olduğunu ifade eden Barkey, “Diyelim mesela Türkiye bir sürü bölgeye top atışında bulundu, peki
orada Rus askerleri olsa, birkaç tane Rus askeri öldürse ne olacak? Bu sefer
Ruslar mı saldıracak Türkiye’ye, hayır çünkü Türkiye NATO ülkesi, NATO’yu
birleştirmek istemeyecekler ama bir şekilde Türkmenler olsun, Türkiye’den gelen
Türkmenlerle savaşan Türk vatandaşları olsun onlara bir şey yapabilirler, zaten
istiyorlar. Bu da kendi başına başka bir reaksiyon doğuracak yani bu bir
gerginliğe dönebilir” diye konuştu.
Barkey, Türkiye’de hem hükümet hem de hükümete
yakın gazetelerin “geri dönüş yok, PYD bunu kabul edinceye kadar
bombalayacağız” şeklinde söylemlerin olduğunu da belirterek, “Yani öyle bir şekilde
konuşuyorlar ki geri adım atmak, bir çeşit müzakere yolu bulmak çok zor oluyor.
Halbuki bu en baştan çok daha değişik şekilde çözümlenebilirdi ama maalesef
geldiğimiz noktadan ciddi bir geri dönüş çok zor” dedi.
16 Şubat Salı, 2016
Mehmet
Toroğlu- Amerika’nın Sesi