Hrant Dink cinayeti soruşturmasında 3 eski polis şefi Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşkun Çakar’a “kasten adam öldürülmesine yardımcı olmak” suçlaması yöneltildi.
Hrant Dink cinayeti soruşturmasında 3 eski polis şefi Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşkun Çakar’a “kasten adam öldürülmesine yardımcı olmak” suçlaması yöneltildi.
Savcılık Akyürek, Yılmazer ve Çakar’ın emniyet içindeki Fetullahçı Örgütlenmeyi sağladıklarını; Ergenekon, Balyoz gibi soruşturmaları başlatmak için Hrant Dink cinayetinin araç suç olarak kullanıldığını saptadı.
3 eski polis şefinin karşı karşıya olduğu suçlama Hrant Dink’in tasarlanarak kasten öldürülmesine yardımcı olmak, resmi belgeyi yok etmek, gizlemek, sahtecilik ve görevini kötüye kullanmak.
Savcılık üç eski polisin Dink’in mutlak suretle öldürüleceğini, bunun için hazırlık yapıldığını 13 Ekim 2005’ten itibaren bilmelerine rağmen cinayetin gerçekleşmesini beklediklerini tespit etti. Ayrıca savcılık yasa dışı olarak dinlendiği tespit edilen Hrant Dink davası eski mahkeme başkanı Erkan Canak’ın, bu 3 isim tarafından ‘soruşturmayı kontrol altında tutmak amacıyla’ dinlendiği iddiasında.
Amaç: Ergenekon tertibi
Araç: Dink suikastı
İstihbarat Servisi
Savcılık, Hrant Dink cinayetinde ihmali olan devlet görevlileri hakkında yürüttüğü soruşturmada, Fethullahçı Örgütün İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nü ele geçirerek, Ergenekon operasyonlarını başlatabilmek için cinayete göz yumduğunu belirledi. Sabah gazetesi dün, “Dink cinayeti, göz göre göre geldi” haberini manşetten verdi. Savcılık kaynaklarına ve istihbarat raporlarına dayanılan haberde, “Fethullahçı Örgütün Ergenekon operasyonlarını başlatabilmek için Dink cinayetine göz yumduğu” bilgisi verildi.
Sabah’ın haberinde Aydınlık’ın bir hafta önce gündeme getirdiği, “Dink suikastında gizlenen 10 klasör bulundu” haberindeki bilgilere de yer verildi. Aydınlık soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yeni belgelere ulaştığını bir hafta önce duyurmuştu.
YILMAZER GİZLİCE C-5’İ KURDU
Dikkat çeken haberde Dink cinayetiyle Ergenekon tertibinin başlatılması şöyle anlatıldı: 15 Şubat 2006’da hazırlanan İstihbarat notunda “Hrant Dink’in ne pahasına olursa olsun Yasin Hayal tarafından öldürüleceğine” yönelik net bilgi bulunurken, Ali Fuat Yılmazer’in bu bilgiyi amirlerinden gizlediği anlaşıldı. Ayrıca İstihbarat Daire Başkanlığı C şube müdürlüğünde yine Yılmazer tarafından 2006’nın haziran ayında yasal olmayan bir şekilde gizli bir yapılanma olan C-5 bürosunun oluşturulduğu, büronun Hrant Dink, Rahip Santoro, Zirve yayınevi cinayetleriyle, Ergenekon, Balyoz ve kritik olaylara baktığı tespit edildi.
Yılmazer, savcılık sorgusunda bu büronun ulusalcılık akımlarını takip ettiğini belirterek varlığını kabul etti. Ali Fuat Yılmazer daha sonra İstanbul’da göreve geldikten sonra Ergenekon süreci başlamıştı.
GERÇEĞİ BİR TEK AYDINLIK YAZDI
Cinayetin arkasındaki Yasin Hayal, Erhan Tuncel, Ogün Samast gibi isimlerin bağlantılarını ise sadece Aydınlık açıkladı. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 31 Ocak 2007’de yaptığı basın açıklamasında Erhan Tuncel’in Fethullah sicilli Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek’in elemanı olduğunu belirtti. Agos gazetesi, Perinçek’in belgelere dayanan açıklamalarını görmezden geldi. Agos yazarları, suikastın arkasında Ergenekon’un olduğunu iddia eden yazılar kaleme aldı. Agos’un internet sitesinde 25 Temmuz 2012’de yayınlanan haberde “Santoro, Dink ve Zirve Ergenekon işi” başlıklı haberde, tetikçi medyanın yalanları tekrarlandı.
Aydınlık/20.10.2015