Türkiye 30 yıla yakın bir süredir PKK terörü ile boğuşuyor. Irak ve Suriye bölünmesi ile IŞİD denen piyon bir dinci terör örgütü de başımıza bela olmaya başladı. Ankara’da yapılan katliam IŞİD yanlısı canlı bombalar tarafından yapılmış olmasının kesinleşmesi ile terör karşısında nedenli aciz bir şekilde yönetildiğimiz ortaya çıktı ve dikkatlerimizi terörün maliyetine çevirmemizi zorunlu kıldı.
Terörün en büyük maliyeti bir toplumun benliğini, sağduyusunu ve ruhunu felç etmesidir, diyor Prof.Dr İhsan Işık. Gerçekten terör bir ülkenin ekonomisini ciddi biçimde sarsarken ülkenin sosyal dokusuna büyük darbe vuruyor.
Bu nedenle terörün maliyet bilançosunu çıkarmadan terörle baş etmek konusunda köklü önlemler almak çok zor.
DIŞ BORCUN YÜZDE 90’I
Bakın Amerika’ya terörün maliyeti,11 Eylül sonrası Afganistan, Irak işgali, piyon terörist örgütleri desteklemesi ve artan güvenlik maliyetleri nedeniyle ABD kongresine göre 2 trilyon dolar, Nobel ödüllü Prof. Joseph Stiglitz’e göre ise 3 trilyon dolardan fazladır.
PKK terörünün ülkemize maliyeti ise 350 milyar dolardan fazla bir rakama ulaşmıştır. Bu rakam 400 milyar dolar dış borç tutarının yüzde 90’ı demektir ki kalkınmaya gidecek para teröre gitmiştir.
Irak savaşı ABD ekonomisinin yapısını bozmuş, savaşın maliyeti küresel ekonomide ABD’nin üstünlüğünü getiren ar-ge, inovasyon, üretime gidecek dolarlar terörün maliyeti haline gelerek bugünkü ABD ekonomisinin bozulmasının temel sebebi olmuştur.
KALKINMAYI ENGELLİYOR
Bir ülkenin kalkınması sadece ekonomik bir uğraş değildir. Asayiş, siyaset ve hukuk gibi kurumların köklü ve sağlam olması halinde ekonomik kalkınma sağlanabilir. Bu nedenle ekonomik kalkınmanın önündeki en önemli engel terör ve teröre harcanan paralar ise bunu da önleyecek sağlam bir hukuk sistemi, vakur siyasetçi profili ve demokrasidir.
Türkiye’nin terörle baş etmek ve terör bilançosundan kurtulmak için hukukunu düzeltmesi ve devlet adamı yetiştirmesi gerekmektedir. Bugünkü siyasetçiler bir devlet adamı olgunluğuna ve ağırlığına sahip olmaktan çok, müsameredeki çocuk oyuncular gibi.
Terör bütün yapımıza ağır hasar indirirken, siyasetçilerin uzlaşmaz ve hakaret içeren dil kullanmaları bu hasarı daha da büyütmektedir.
Bugün dünyada iç savaş ve terörden harap olan 1,5 milyar insan var. Bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaket terördür, iç çatışmadır. İhsan Işık’ın ifadesiyle, iç çatışmaların tahribatını silmek bir nesil istiyor. İç savaşlar bir ekonominin 30 yıllık milli gelirini alıp götürüyor. Ticaretin şiddet öncesi seviyeye dönmesi ise ortalama 20 yıl alıyor. Çatışmalara maruz kalan ülkelerde yoksulluk oranı yüzde 20 daha fazla. Asayiş sorunu olan hiçbir ülke henüz BM’nin ‘Milenyum Kalkınma Hedefleri’nin birisini dahi tutturmuş değil.
GELİRİ 500 MİLYON AVRO!
Terör örgütlerinin gelir kaynakları da dudak uçuklatıcıdır. Büyük kaynaklara sahip olan terör örgütleri ile mücadele de bu nedenle daha maliyetli olmaktadır.
PKK’nın da en önemli gelirleri uyuşturucu kaçakçılığından elde ettiği gelirlerdir. PKK çok önemli lojistik yetenek ve olanaklara sahiptir. Çeşitli kaynaklar PKK’nın yıllık gelirinin 500 milyon avro civarında olduğunu göstermektedir. Uyuşturucu kaçakçılığından elde ettiği gelir ise neredeyse bunun yarısıdır. 150 milyon avro gelir akaryakıt, sigara, insan vb. kaçakçılıktan gelmektedir.
IŞİD’in yıllık gelirinin de 2 milyar dolar düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir.
Görüldüğü gibi terör dünyaya ve bize büyük bir maliyet getirmektedir. Bunu ortadan kaldırmak ise hem küresel mücadele ve hem de ulusal bir ciddi refleks gerektiriyor.
Mustafa PAMUKOĞLU / Aydınlık- 16.10.2015