William Engdahl: Tüm deliller Fethullah Gülen’in,
Türkiye’deki kurumlarda darbe yapmak ve Avrasya bölgesinde istikrarsızlık
yaratmak için kullanılan bir CIA unsuru olduğunu gösteriyor
Jeopolitika üzerine
araştırmalar yapan ABD’li gazeteci William Engdahl, Fethullah Gülen’le ilgili bulgularını “The GULEN - Bir Gladyo Projesi”
belgeselinde anlattı: “Uygur öğrencileri arasından asker
topladılar, Türkiye’deki Gülen okullarına götürdüler. Militan olarak çıkan
gençleri, Suriye’ye savaşa gönderdiler.”
İŞTE ENGDAHL'IN
ANLATIMLARI
Yönetmenliğini Serkan Koç’un yaptığı The GULEN belgeselinde, Cemaat’in
1970’lerde İzmir Kemalpaşa’da kurduğu kamp yerine ve tanıklara ulaşıldı.
Gülen’in Gladyo unsuru olduğunu kanıtlayan belgeler yayınlandı; Türkiye’deki
görevi farkedilince Amerika’ya kaçırıldığı ve operasyonlarını oradan nasıl
sürdürdüğü anlatıldı.
Yönetmen Yardımcısı Beste Gül Öneren, Gülen hareketini
yakından takip eden gazeteci William Engdahl ile internet üzerinden görüştü. Engdahl, ulaştığı bilgi ve belgeleri şöyle
aktardı:
Amerikan’ın “Demokrasiyi
geliştirmek” kisvesi altındaki operasyonlarının, Ortadoğu’da sınırları tekrar
çizmek ve yükselen bağımsızlığın önünü kesmekle alakalı olduğunu tespit ettim.
Gülen’in de bu stratejinin bir parçası olduğunu anladım.
Gülen’e 3 kişinin araya
girmesiyle, kendisine üstün meziyetli yabancı statüsünde kalıcı oturma izni
verildi: Eski Türkiye Büyükelçisi Morton Abramowitz,
CIA ile bağlantıları olan George
Fidas ve
CIA’nın kritik isimlerinden Graham
Fuller.
Fuller, CIA
ve Pentagon’un İslamcı cihadı silah olarak kullanma ve dünya çapında kaos
yaratma politikasının mimarıdır. Orta Asya ve Kafkaslar’da Gülen’in açtığı Türk
okullarındaki İngilizce öğretmenleri CIA ajanıydı. İlk olarak 500 “öğretmen
maskeli” ajan, bu okullar sayesinde Orta Asya’ya sızdı.
Tüm deliller Gülen’in,
Türkiye’deki kurumlarda darbe yapmak ve kendilerinin “Doğu Türkistan” dediği,
Çin’e kadar uzanan Avrasya bölgesinde istikrarsızlık yaratmak için kullanılan
bir CIA unsuru olduğunu gösteriyor.
UYGUR
GENÇLERİNİ EĞİTTİLER
Gülen hareketi, Orta Asya’ya
sızdıktan hemen sonra Çin’in Sincan bölgesini hedef aldı. Genç Uygur
öğrencileri arasından asker topladılar. Onları Türkiye’ye, özel Gülen
okullarına, üniversitelerine götürdüler. Ve belgelenen durumlara göre, buradaki
eğitimden cihatçı olarak çıkan gençleri, El Kaide ile birlikte savaşmak üzere
Suriye gibi yerlere gönderdiler.
RABİA KADİR'İN
BAĞLANTISI
Sincan, CIA’nın uzun zamandır
hedefinde. Dünya Uygur Kurultayı, Washington’da kuruldu. Dünya Uygur Kurultayı
Başkanı, milyoner Rabia Kadir, CIA’nın renkli devrimler için kullandığı NED
adlı kurum ile sıkı mesai içinde. Sincan bölgesi, Çin’in petrol ve doğalgaz
yatağı, Rusya ve Kazakistan’dan gelen tüm petrol ve gaz hatları bu bölgeden geçerek
Çin’in doğusuna akıyor.
(Çin’de 14 Ocak günü 10 Türk vatandaşı, Uygurların çıkışına sahte pasaport
temin ettiği için tutuklandı. Çin basını, Uygurların Türkiye’ye, buradan da
cihada katılmak üzere başka ülkelere geçeceğini yazdı.)
ABD-GÜLEN-ERDOĞAN
William Engdahl,
Türkiye’de gelişmeleri de şöyle değerlendirdi:
Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin farklı bir ittifak yapısına
ihtiyacı olduğunu görüyordur. CIA’nın Türkiye vekili; polis teşkilatında,
yargıda ve sahte davalarla eski
generallere, istihbaratçılara, gazetecilere ve CIA’nın Türkiye planına
muhalefet kim varsa yollarından çekmek üzere yaptığı gibi, bütün kurumları ele
geçirmek istiyor.
CIA da Gülen’i destekledi.
Çünkü Erdoğan, Washington’daki bazı insanlar için hareketleri tahmin edilemeyen
biri olmaya başlamıştı. Suriye’ye askeri müdahale gerçekleşemedi. Washington’un
yapılmasını istediği birçok şeyde yavaş hareket etti ve Erdoğan’dan kurtulma
zamanı geldiğine karar verdiler.
Erdoğan, Ankara’daki
Amerikan Büyükelçisini eleşirdiğinde ve “İstenmeyen adam” ilan edilebileceğini
söylediğinde doğru yapmıştı. Erdoğan’ın hatası, Büyükelçiyi “istenmeyen adam”
ilan etmemesiydi. Çünkü bütün bulgular, ABD Büyükelçisi’nin, Türkiye’deki
istikrarı bozmaya yönelik operasyonlarda kilit isim olduğu yönünde.
Önder Öztürk
23 Ocak 2015 Cuma / AYDINLIK