22 Mart 2016 Salı

Bölge ülkeleri ve PKK: Stratejik değil taktik


Biliniyor: PKK Avrupa’da bir kitap yayınladı.

Adı: Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa (İmralı Notları)

İmralı’daki Abdullah Öcalan-BDP görüşmelerinin tutanağı.

Derslerle dolu.Temin edilmeli, okunmalı.

***
Önce bir not: Öcalan’la ilgili.

Kendisini biraz tanırım.

Milliyet’te çalışırken 1990’larda iki uzun görüşme yaptım.

Lübnan’ın Bekaa vadisinde.

İlki örgüt kampındaydı. İkincisi Bar İlyas kasabasında.

Stratejik konularda görüşlerini hiç saklamadı.

Bir konu hariç: Ayrı devlet hedefi.

***
Kitapta PKK’nın bölge ülkelerine bakışı önemli.

Irak’a, Suriye’ye ve özellikle İran’a.

Öcalan’ın değerlendirmelerine baktım. Yine “açıksözlü”.

Zaten: “Açılım” sürecinde “örtü” kullanan asıl AKP’ydi.

Kitaptan da anlıyoruz: Öcalan isteklerinden pek şaşmamış.

“Bağımsız devlet” hariç her talebini masaya koymuş.

AKP ise gizleyen taraf konumunda.

***
Birinci mesele: Silah meselesi.

AKP nasıl yanılttı Türkiye’yi: “PKK silahları bırakacak.”

Yani: “Düz ovada siyaset yapacak.”

Oysa: Öcalan farklı tarif ediyor durumu.

“(Türkiye’den) ‘Çekilirsek geriIla biter’ görüşüne katılmıyorum.”

Gerekçesi: “(Gittikleri) Çekildiğimiz alanda gerillayı daha da büyüteceğiz.” Nasıl: “Suriye var, İran var. Şu an Suriye’de elli bin, Kandil’de on bin, İran’da kırk bin var” (sayfa 26).

***
Elbette abartılı.

Fakat: Öcalan 100 bin silahlıdan söz ediyor.

“Mevcut” değil, “hedef” bile olsa önemli. Bir ordu kadar.

Nerelerde: Üç komşu ülkede.

***
AKP ne yapıyor: ABD’yi gözardı ediyor.

Ona göre PKK’nın baş destekçileri: İran, Irak ve Suriye.

Son dönemde bunlara Rusya da eklendi.

***
Denebilir ki: Bu ülkeler PKK/PYD’yle ilişki kurdular.

Evet. Taktik planda bazı alanlar açıldı.

PKK bir “kart” işlevi görüyor.

Niçin: Erdoğan/Davutoğlu’nun Suriye politikasına cevap olarak.

Yapılanlar doğru mu: Kesinlikle hayır.

***
Ancak görmeliyiz.

Maalesef: “Kart”laşmayı başlatan AKP’nin kendisi.

Suriye’de çeteleri destekleyerek “düşmanlık” ortamı yarattı.

Şöyle bir hafızamızı yoklayalım. 2011 Suriye krizi öncesine bakalım.

AKP’nin bu 4 ülkeden hiç şikayeti var mıydı?

***
Temel gerçek şu:

Bölünme tehdidi altındaki ülkeler bölücülüğün esas destekçisi olmaz.
Ortak tehdit, sonunda birleştirir.
Bölgemizin geleceği de budur.

Rafet BALLI- Aydınlık/08.03.2016