17 Mart 2016 Perşembe

PKK İÇİN İKİ KRİTİK NOKTA: YÜKSEKOVA VE NUSAYBİN



Diyarbakır’ın Sur, Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçelerinde gerçekleştirilen operasyonların ardından gündemde Şırnak merkez, Mardin’in Nusaybin ve Hakkari’nin Yüksekova ilçesine yönelik operasyonlar var. Şırnak merkezde 14 Mart Pazartesi saat 23.00, Yüksekova’da 13 Mart saat 22.00, Nusaybin’de de yine 13 Mart saat 24.00 itibariyle başladı. Operasyonlar da bu çerçevede yürütülüyor.

Ankara’nın kalbinde kanlı terör saldırısı sonrası bu operasyonlar ayrı bir  önem kazandı. Çünkü terör örgütü açısından Yüksekova ve Nusaybin’in Türkiye içindeki eylem kabiliyetine katkı sağlayan özellikleri bulunuyor. Bu bilgiler kamuoyu tarafından bilinmeden, operasyonların öneminin anlaşılacağını düşünmüyoruz. Bu nedenle özellikle Yüksekova ve Nusaybin’in örgüt açısından önemini irdeleyeceğiz.

HAKKARİ YÜKSEKOVA

Geçmiş yıllarda sözde ilanlar olsa da özerklik/öz yönetim girişimleri esas olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör örgütüne karşı operasyonlarının başladığı 24 Temmuz sonrası başladı. KCK terör örgütünün Yürütme Konseyi üyesi Duran Kalkan’ın, 27 Temmuz 2015 tarihinde örgüt yandaşı bir televizyonda yaptığı şu açıklama (örgüt yandaşlarına verilen talimat olarak da ifade edebiliriz), bu eylemlerin fitilini ateşledi: “Köy köy kasaba kasaba demokratik özerkliği inşa ederek AKP’ye karşı koyalım. Türkiye’den ayrılmıyoruz demokratik kurallara saygılıyız, artık tek yönetim biziz dememeliyiz. Yerel demokrasiyi geliştirirsek Hükümete darbe vurmuş oluruz. Demokratik özerkliği geliştirmeye davet ediyorum herkesi.”

Bunun ardından bazı ilçelerde terör örgütü yandaşları tarafından arka arkaya özerklik açıklamaları yapıldı. Bu merkezlerden biri de Hakkari’nin Yüksekova ilçesiydi. Yüksekova, eskiden bu yana terör örgütü tarafından “kale” olarak nitelenen yerlerden biriydi. Bu nedenle bu ilan şaşırtmadı. Çözüm Süreci’ni istismar eden örgütün, bu ilçe merkezine mühimmat, silah, militan yığdığı da istihbarat raporlarına yansımıştı. Ayrıca ilçe, Hakkari ilinin, il merkezinden dahi daha önemli bir pozisyonda. Nüfusu il merkezinden fazla olan Yüksekova’nın, Cizre ile beraber yeni il merkezi olması da gündeme gelmişti.

Yüksekova ayrıca Irak’ın kuzeyindeki kritik bazı kamplardan terörist sızmalarından sonra ulaşılan ilk merkez niteliği taşıyor. Örgütün Dağlıca örneğinde olduğu gibi yapılan saldırılarından Yüksekova’daki örgüt militanlarından lojistik destek aldığı da gündeme gelmişti.

UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞININ KARARGÂHLARINDAN

Gerek Türk gerek de Avrupa Polis Teşkilatı EUROPOL olmak üzere Batılı güvenlik teşkilatlarının saptadığı üzere uyuşturucu kaçakçılığı yapan örgütlerin başında terör örgütü PKK geliyor. Yüksekova’nın Afganistan ve İran üzerinden gelen uyuşturucu trafiğinin önemli noktalarından biri olması da, örgüt açısından önemli bir cazibe merkezi olmasının önünü açtı. En büyük gelir kaynağı uyuşturucu kaçakçılığı olan terör örgütü PKK,  uyuşturucu ticaretinin her aşamasında yer alıyor. Terör örgütünün uyuşturucudan yıllık 1,5 milyar ila 3 milyar dolar arasında gelir elde ettiği tahmin ediliyor. 

EUROPOL raporlarına göre de, Avrupa’da uyuşturucu pazarında ilk sırayı bölücü terör örgütü PKK alıyor. Terör örgütü, elde edilen parayla silah temin ediyor.[1] Örgütün savunduğu yalanını tekrarladığı Kürt kökenli vatandaşlarımıza da uyuşturucuyla büyük zarar verdiği bölgede en bilinen gerçeklerden biri. Yüksekova Haber sitesinin yazarlarından Necip Çapraz’a göre, “Bu zehrin güzergahında olan Yüksekova bu işin saadetini az da olsa gördü; ama cezasını çok daha yakıcı bir şekilde çekiyor” ifadelerini kullanmıştı.[2] Ayrıca ilçe merkezinde uyuşturucu bağımlısı haline getirilen 2 bin kişinin, PKK yönlendirmeli taşıma işi yapan ailelere mensup olduğu dile getiriliyor.[3]

Yine Necip Çapraz, sözünü ettiğimiz internet sitesinde yazdığı yazıda, ilçede satıcılık ve içiciliğin çok fazla arttığını, neredeyse herkesin ailesinden birer kişinin bu karanlık ve insanlık dışı işe bulaştığını ifade etmektedir.[4]

UYUŞTURUCU BARONLARI RAHATSIZ

Bu satırları yazarken, önemli bir haber de ajanslara düştü. Habere göre, Yüksekova’da aralarında ilçenin ileri gelenlerinden ve bazı aşiret reislerinden oluştuğu iddia edilen bir grup Yüksekova Kaymakamlığı’na giderek, kendilerinin yeni bir inisiyatif başlattıkları, bu inisiyatifin Kandil ile bağlantılı ve koordineli çalıştığı; bu çerçevede halen ilçede bulunan teröristlerin “uygun bir zaman tanınması ve bir koridor açılması halinde” Irak’a geçebileceklerini ve böylece Yüksekova’da bulunan diğer insanların mağduriyet yaşamayacaklarını; ama bu yapılırsa da Güvenlik Kuvvetlerinin de operasyon yapmamaları yönündeki taleplerini iletmiş. Bu talep üzerine Valilik, Kaymaklık ve Güvenlik kuvvetleri yetkilileri gereken yanıtı vermiş. Ancak bu girişim bile, örgütün Yüksekova’yı kaybetmesinin özellikle uyuşturucu kaçakçılığındaki gelirini kaybetme riskini göstermesi bakımından çarpıcı. Çünkü yaptığımız küçük bir araştırmada, bu girişimde bulunanlardan bazılarının İstanbul’dan kalkıp Yüksekova’ya gittiği ve bunların arasında uyuşturucu ticareti ile bağlantısı olduğu kaydedilen isimler olduğunu öğrendik.

MİLİTAN YIĞDILAR

Bu nedenle örgüt, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonlarına karşı kente büyük bir yığınaklanma yaptı. Basına yansıyan haberlere göre, ilçede yaklaşık 1000-1200 civarı silahlı terörist bulunuyor. Bunların içinde yaklaşık 200’ünü, dağ kadrosundan gönderilen teröristler oluşturuyor.

Güvenlik güçleri de bu durumun farkında ve hazırlıklarını ona göre yaptılar. Kentte, Diyarbakır Sur örneğindeki gibi tarihi binalar, tüneller de yok. Bu nedenle güvenlik güçlerinin eli çok daha rahat. Ancak yine de şiddetli çatışmaların olacağı öngörülüyor. Bunun  nedeni de, yukarıdaki satırlarda anlattığımız, Yüksekova’nın örgütün uyuşturucu parasını kaybetmemek için ilçeye yüklenecek olması. Ulaştığımız bu özet bilgiler bile, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu çapta büyük bir operasyona karar vermesinin ne kadar yerinde olduğunu göstermektedir. Çünkü bu operasyonla, hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir ilçesinin terör örgütünden hem de vatandaşlarımız uyuşturucu batağından kurtulacak.

MARDİN NUSAYBİN

Örgütün, Yüksekova kadar olmasa da, önem verdiği merkezlerden biri de Nusaybin. Bölücü terör örgütü yandaşları, 12 Ağustos 2015 tarihinde ilçede sözde özerklik ilanı yapmıştı. O günden sonra, bu ilçemizde adım adım operasyon hazırlığı yapıldı. Ancak geniş çaplı harekat, bugünlerde başlıyor. Harekatın hedeflerinden bir tanesi, ilçedeki terör örgütü unsurlarını temizlemek. Bir başka ve çok önemli hedef de, hemen Suriye tarafında karşımızda yer alan Kamışlı bölgesinden gerek terörist sızmalarını, gerek de PKK terör örgütüne yapılan silah sevkiyatını kesmek. Bu çerçevede Jandarma Özel Harekat ile Polis Özel Harekat ilçe merkezinde operasyonlarını yürütürken, bölgeye kaydırılan bir Komando Taburu da, örgüt militanlarına destek olmak amacıyla yapılması olası sınır sızmalarına karşı sınır bölgesine kaydırıldı.

Terör örgütünün de, özellikle Suriye’deki YPG terör örgütü bağlantısını kestirmemek için, ilçe merkezine yığınak yaptığı ortaya çıkmıştı. Mardin Milletvekili ve Star gazetesi yazarı Orhan Miroğlu geçtiğimiz günlerde şu bilgiyi paylaşmıştı: “İki ay önce, bu görüşmeleri yaptığımız dönemde, 400 civarında hendek ve 40-50 civarında da silahlı kişi vardı, şimdi 1000’in üstünde hendek ve 150-200’ü dağdan gelenler olmak üzere 400 civarında silahlı PKK’lı var Nusaybin’de.”[5]

Bu çerçevede, bu ilçede yapılacak operasyonla, terör örgütünün Suriye’deki teröristlerle önemli bir bağlantısı kesilmiş olacak, bu da Türkiye’nin bölgedeki elini güçlendirecektir.

CEYHUN BOZKURT / 16.03.2016



[1] Akşam, 11 Eylül 2015

[2] Aksiyon, 14 Mayıs 2012

[3] Agy.

[4] Necip Çapraz, “Uyuşturucuyla uyuyan kent”, Yüksekova Haber sitesi, 8 Mart 2016

[5] Orhan Miroğlu, “Nusaybin, Şırnak ve Yüksekova’ya bir ses verin!”, Star Gazetesi, 13 Mart 2016