23 Ocak 2022 Pazar

ABD’nin Irving Şehri'nden Türkiye'ye Uzanan Bir Vakıf: CHREST VAKFI

CHREST VAKFI

ABD merkezli #ChrestVakfı’nın Türkiye’de bazı STK’lara yaptığı bağışlar geçtiğimiz yıl temmuz ayından beri gündemde…


Aslında 1999 yılında kurulmuş olan Vakıf, 2001 yılından beri ve  ilginç olarak ABD dışında sadece Türkiye'deki  bazı kuruluşlara fon sağlıyor. Yani 20 yıldır… 


Vakıf, Türkçe yayın yapan bir web sitesinde misyonunu şöyle açıklıyor: 


Vakfın Kurucu Başkanı Lou Anne King Jensen, Vakıfın mali desteklerini Türkiye’ye yönlendirme kararını şöyle açıklıyor:


“Vakfımızın kaynakları sınırlı olduğundan, var olan kaynakları birden çok ülkeye dağıtmak yerine tek ülke üzerinde yoğunlaşmanın daha etkili sonuçlar yaratacağını düşündük. Desteklerimizi tek bir ülkeye yönlendirerek ülkenin dinamiklerini daha iyi anlayabileceğimize, o ülkede yaşayanlarla daha yakın ilişkiler kuracağımıza ve toplum tarafından belirlenen sosyal hedeflere ulaşılmasına daha fazla katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.”

#ChrestVakfı’nın sitesinde, 2001 yılından beri Türkiye’de yaptığı bağışları ayrıntılı bir şekilde görmek mümkün. Vakıf’ın, ilk yıllarda “Çağdaş Eğitim Vakfı”, “Türkiye Aile Sağlığı ve Planlama Vakfı”, “Pediatrik Solunum Topluluğu” gibi kuruluşlara,

  • Gıda, eğitim malzemeleri ve müzik enstrümanlarının satın alımı ve sertifika programları,    
  • Yeni bir hastane ek yapısının inşası ve sağlık malzemelerinin satın alınması,
  • İl İlköğretimin ilk sekiz yılındaki yoksul öğrenciler için okul ihtiyaçlarının satın alınması ve dağıtılması,
  • Okul öncesi eğitimdeki yoksul öğrenciler için okul ihtiyaçlarının satın alınması ve dağıtılması,
  • Pediatrik göğüs hastalıkları alanındaki meslektaşlara yönelik meslek eğitimler ve pediatristlere ve diğer pratisyenlere yönelik eğitimler.

amacıyla, son derece makul nedenlerle hibede bulunduğu görülüyor.


Vakıf, 2001- 2021 yılları arasında 49 Kuruluşa 164 adet hibede bulunmuş; bu 164 hibenin 3 adedi Kıbrıs Nicosia’da “Kıbrıs Akademik Formu” ve “PRIO Kıbrıs Merkezi”ne toplam 85.330 dolar, 1 adedi de ABD Brooklyn’deki “Türkiye Araştırma Enstitüsü”ne 51.000 dolar olarak verilmiş. Brooklyn’deki Enstitü’ye 2020 yılında verilen hibenin amacı olarak, “Türkiye’deki 1980 darbesine ilişkin bilgi ve suçları sergileyen, belgeleyen ve arşivleyen dijital bir platform kurulması” gösterilmektedir.

Bu 3 kuruluşa verilenlerin dışında kalan hibe miktarının tamamı Türkiye içindeki kuruluşlara yapılmıştır. Vakfın 2001-2021 yılları arasında 49 kuruluşa verdiği hibenin toplam miktarı 7.225.246 dolar olup, yıllara göre dağılımı şu şekildedir:


Vakfın yıllık hibe miktarlarında, özellikle 2014 yılından itibaren bir artış gözlenmekte, 2018 yılında 669.049 Dolar’a çıktığı, 2019 yılından itibaren de düşüşe geçtiği görülmektedir (2021’de 303.637 Dolar).

Vakfın 2001-2021 yılları arasında verdiği toplam hibe miktarının şehirlere dağılımı ise şöyledir:


Kıbrıs’daki Nicosia ve ABD’deki Brooklyn’i saymazsak, toplam 7.225.246 Dolar’ın 7.088.916 Dolar’ı 81 il’e sahip olan TC’nin sadece 7 ili’ne dağıtılmıştır. Bunlar: İstanbul-Diyarbakır- Ankara- Batman- Nevşehir- Van ve Bingöl’dür. Toplam hibenin yaklaşık % 77’si İstanbul’a, % 18’i Diyarbakır ve Batman’a verilmiştir.

Verilen toplam hibeden en büyük payı alan ilk 10 kuruluş (Toplam hibenin % 67.1’i bu kuruluşlara verilmiştir):


HRANT DİNK VAKFI



Listenin ilk sırasında yer alan ve 2007 yılında kurulmuş olan Hrant Dink Vakfı, 2008 yılından beri #ChrestVakfı’ndan her yıl düzenli olarak hibe almaktadır. Vakıf, çalışma alanlarını aşağıdaki gibi tanımlamış:

  • çocuklar / gençler arası fırsat eşitliği ve çocukların / gençlerin yaratıcı yönlerinin desteklenmesi,
  • kültürel çeşitliliğin bir zenginlik, farklılığın bir hak olarak kabul görmesi,
  • Türkiye, Ermenistan ve Avrupa toplumları arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilmesi,
  • Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin desteklenmesi,
  • milliyetçilikten ve ırkçılıktan arındırılmış tarih çalışmaları,
  • Hrant Dink ile ilgili yazı, fotoğraf ve belgelerin toplanması.


Hrant Dink Vakfı’nın aldığı toplam 19 adet hibenin kullanım amaçlarından bazıları şunlardır:

· Kamuoyunu günümüz dünyasında vicdanın önemi hakkında düşünmeye teşvik edecek bir filmin hazırlanması,

· Ermeni mimarların 19. ve 20. yüzyılda İstanbul’a yaptıkları katkıları konu alan bir sergiye destek,

· Diyarbakır ve civarının toplumsal ve ekonomik tarihini ele alan bir sempozyumun düzenlenmesine destek,

· Mardin ve civarının toplumsal ve ekonomik tarihi hakkında bir atölye çalışması düzenlenmesi,

·   Müslümanlaştırılan Ermeniler hakkında bir konferans düzenlenmesi,

· Hrant Dink Vakfı faaliyetleri için kullanılacak çalışma alanının inşası için Anarat Hığutyun Ermeni İlköğretim Okulu binasının renovasyonuna destek,

· Bir uluslararası konferans, Anadolu’nun çok kültürlü mirası hakkında genişletilmiş araştırma ve bir kütüphane ve arşiv bölümünden oluşan bir enformasyon merkezi için destek,

·   Anadolu’nun çok kültürlü tarihi hakkındaki atölyelere ve araştırmalara destek,

· Türkiye’de çoğulcu bir söylem inşa etmek amacıyla Ermenilere ait arşivleri derlemek, korumak ve bunları paylaşmak için yaratıcı yollar bulmak,

· İnsan hakları eğitim modülleri aracılığı ile çoğulculuk, çok kültürlülük, birlikte yaşama ve çeşitliliğin öneminin teşvik edilmesi,..

2021 yılı dahil, Hrant Dink Vakfı’nın #ChrestVakfı’ndan aldığı hibelerin toplamı 1.238.993 Dolar.

Hrant Dink Vakfı’nın #ChrestVakfı dışındaki destekçileri, sitesinde şöyle sıralanmaktadır:

AB, Civil Rights Defenders, DVV International, European Endowment Democracy, Fransa Dışişleri Bakanlığı, Friedrich Naumann Vakfı, The Calouste Gulbenkian Foundation, Heinrich Böll Stiftung Derneği, Türkiye Hollanda Başkonsolosluğu, Türkiye Fransızca Enstitüsü, Sabancı Üniversitesi ve Stiftung Mercator Girişimi İPM, İstanbul İsveç Başkonsolosluğu, İsviçre Dışişleri Bakanlığı, Norveç Dışişleri Bakanlığı, Olaf Palme International Center

Vakfın sitesinde görülen “Danışma Kurulu Üyeleri”nden bazıları şunlardır:

Ahmet İnsel, Ali Bayramoğlu, Ayhan Aktar, Ayşe Soysal, Cansu Çamlıbel, Cem Boyner, Cengiz Aktar, Daron Acemoğlu, Ercan Kesal, Etyen Mahçupyan, Fuat Keyman, Füsun Eczacıbaşı, Gençay Gürsoy, Gündüz Vassaf, Hasan Cemal, İbrahim Betil, Oral Çalışlar, Tarhan Erdem, Tatyos Bebek, Yılmaz Erdoğan,…

ANADOLU KÜLTÜR VAKFI



Listenin ikinci sırasında yer alan ve 2002 yılında kurulmuş olan  “Anadolu Kültür Vakfı”nın,  2005- 2020 yılları arasında aldığı 22 hibenin karşılığı 848.507 Dolar. Vakıf’ın kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı, halen cezaevinde bulunan Osman Kavala.



Vakıf çalışma alanlarını 4 başlıkta topluyor:

·    Kültürel Diyalog

·    Kültür Sanatla İfade ve Eğitim

·    Kültürel Çeşitlilik

·    Ermenistan'la Kültürel İşbirliği


Vakfın, İstanbul Ofisi’nin yanı sıra, İstanbul’da “DEPO” adıyla bir kültür sanat merkezi ve Diyarbakır’da “DİYARBAKIR SANAT MERKEZİ” mevcut.

“Anadolu Kültür Vakfı”nın, #ChrestVakfı’ndan 2005- 2020 arasında aldığı 22 adet hibenin kullanım amaçlarından bazıları şunlardır:

· Kars’taki gençlik ve kültürel miras programlarına ve Kafkas ülkeleri arasındaki kültürler arası işbirliği çabalarına destek (107.087 Dolar),

·   Toplumda artan şiddete karşı insani ve hoşgörülü bir tepkinin geliştirilmesi konusuyla ilgili kadın aktivistler arasında düzenlenecek bir toplantıya destek (2.000 Dolar),

·   Türkiye ve Kafkaslar arasındaki kültürel çalışmalara destek (44.165 Dolar),

·  Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslarda bulunan sanat organizasyonlarının katılacağı bir toplantı yoluyla kültürel aktörler arasında diyalogu yoğunlaştırmak ve derinleştirmek (7.117 Dolar),

· Diyarbakır’da düzenlenecek fotoğraf ve sanat sergilerine, tiyatro ve film prodüksiyonlarına ve yaratıcı yazı atölyelerine destek (25.570 Dolar),

· Film yapımcıları için sinemada Türkiye ve Ermenistan tarihinin ele alınışını inceleyecekleri atölyeler düzenlenmesi (18.090 Dolar),

· Sivil toplum kuruluşlarını Kürt sorununun barışçıl çözümüne ilişkin girişimleri arasında eşgüdüm sağlamaya teşvik etmek (49.080 Dolar),

·   Geçmişle yüzleşme, barışın tesisi ve uzlaşma konularında sivil toplum kapasitesi inşa etmek (52.200 Dolar),

·    1908-1915 yılları arasında Türkiye’de yaşanan toplumsal ve siyasi gelişmelere dair bir filmin prodüksiyonu (60.000 Dolar),

·  Genç yetişkinlere Avrupa normları ve kurumları hakkında eğitim vermek (23.380 Dolar),

·      Türkiye’yi çevreleyen bölgede kültürler arası ortaklıkları desteklemek (66.638 Dolar),

·      Sur ve Diyarbakır'ın çok kültürlü tarihinin arşivlenmesine destek (47.895 Dolar),

·    Akran eğitimi ve ortak programların geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla Türkiye ve Avrupa’daki sivil toplum kuruluşları arasında bağlar kurmak (60.020 Dolar).

“Anadolu Kültür Vakfı”nın, #ChrestVakfı dışında, farklı projelerde birçok kuruluşla işbirliği yaptığı görülüyor. Örneğin, “Kültürel Diyalog” başlığı altında uyguladığı bazı projeler şunlar:

·       CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı

Türkiye’de kültür-sanat alanındaki sivil toplum çalışmalarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu programda işbirliği yapan kuruluşlar:

Goethe-Institut Istanbul,

Anadolu Kültür Vakfı,

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV),

Institut Français Türkiye,

Danimarka Kültür Enstitüsü Türkiye Ofisi ortaklığında,

Türkiye Hollanda Büyükelçiliği işbirliğiyle.

·       Adalet Atlası

Güncel hak ihlallerinden yola çıkan ama adaleti hukukla sınırlamayan bir podcast serisi. Destekçiler:

Civil Rights Defenders

Almanya Başkonsolosluğu İstanbul

Almanya Federal Dışişleri Bakanlığı

·    Kültür için Alan


Kültürel faaliyetlerin İstanbul-Ankara dışında da teşvik edilmesini hedefleyen Kültür için Alan, İzmir, Diyarbakır ve Gaziantep’te kültür sanat altyapısını destekliyor.  İzmir, Diyarbakır ve Gaziantep’in yanı sıra bu üç şehre komşu şehirlerden kurumlara ve sanatçılara sunulan finansal destek programının yanı sıra, kültür yönetimi eğitimi ve Avrupa şehirlerine dolaşım programı Kültür için Alan projesinin tamamlayıcı programları arasında. Destekçiler:

Goethe-Institut, 

Hollanda Büyükelçiliği, 

İstanbul İsveç Başkonsolosluğu,

Fransız Kültür Merkezi

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV)

  • VAHA: Tartışma ve Diyalog Alanları için Ortak Zemin
VAHA, kamusal tartışmalar ve diyaloğun Türkiye, Avrupa ve komşu ülkelerdeki kentlerde desteklenmesine yönelik çalışmalar yürüten bağımsız kültür ve sanat mekânlarından ekipler ile birlikte ve onlar için geliştirilmiş iki yıllık bir program.

Hibrit mekânların barındırdığı çeşitliliği ve bölgedeki ülkelerin içinden geçtiği demokrasi krizlerine yönelik bağlamsal çözüm arayışlarını bir araya getiren VAHA, yerel uygulamalardan öğrenmenin gücünü keşfederken, ifade özgürlüğü ve kültürel programlama platformlarına yönelik destek geliştirmek üzere yola çıkıyor.

Programın, yerel mekânların birbirine bağlanan vahalar olarak topluma mâl olacak bir ekosistem oluşturması ve bu mekânların diyalog alanları açan bereketli topraklar olarak genişlemesine fırsat tanıyan bir çerçeve sağlaması hedefleniyor.



VAHA, Anadolu Kültür ve MitOst e.V. girişimi; Stiftung Mercator ve European Cultural Foundation tarafından finanse ediliyor.

VAHA konsorsiyumu, tematik çalıştay ve ağ kurma toplantıları için  iac Berlin ve seyahatle ilgili harcamaları için Chrest Vakfı’yla işbirliği yapıyor.

·    Tandem Türkiye


Avrupa ve komşu bölgeleri arasında sivil toplumun güçlenmesini destekleyen bir kültürel işbirliği programı; Tandem Türkiye programı, Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye'nin farklı şehirlerinde faaliyet gösteren kültür-sanat kurumları ya da sanat aracılığıyla çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşları arasında uzun vadeli ortaklıklar teşvik etmeyi amaçlıyor. 

Her program dönemi, katılımcıları belirlemek için Türkiye ve Avrupa'da eşzamanlı olarak yapılan açık çağrıya gelen başvuruların toplanmasıyla başlıyor. Seçilen katılımcılarla yapılan hazırlık toplantısında, katılımcılar ortaklık kurmak istediği eşlerini belirliyor ve iki ortaktan oluşan "Tandem"ler oluşturuluyor.

Ardından katılımcılar birbirinin kentlerine çalışma ziyaretleri gerçekleştirerek ortak kurumu, bulunduğu kenti ve yerel toplulukları daha yakından tanıma fırsatı buluyor. Projeler için sağlanan hibe desteğinin yanı sıra, katılımcılar yerel ve uluslararası birçok kurum ve kuruluştan ek destekler alabiliyor.

Tandem Türkiye'nin 2011 - 2017 yılları arasındaki program dönemleri, Stiftung Mercator ve European Cultural Foundation (ECF) tarafından desteklendi.

Tandem Türkiye 2018-2019, European Cultural Foundation (ECF) ve MitOst e.V. ortaklığıyla geliştirilerek, Anadolu Kültür ile işbirliğinde yürütüldü.

Burada, Anadolu Kültür Vakfı’nın VAHA ve TANDEM projelerinde işbirliği yaptığı MitOst e.V. üzerinde durmak gerekiyor.

MitOst e.V.



MitOst e.V. Berlin merkezli bir kuruluş ve 1996 yılında kurulmuş; 2021 itibariyle 49 ülkede 1500 üyeye sahip.


MitOst, sitesinde; kültürel, sektörel  veya dilsel sınırların ötesinde kültürel alışverişi, aktif vatandaşlığı, sosyal uyumu ve sürdürülebilir kentsel ve kırsal kalkınmayı teşvik eden faaliyetler ve programlar sağladığını, büyüyen bir Avrupa ağının parçası olarak, vatandaşların toplumlarına aktif olarak katılmalarını ve demokratik ilkelere göre hareket etmelerini desteklediğini ve üyelerine, uluslararası vakıf programlarının mezunlarına, sergiler, kamusal alanlardaki kampanyalar, performanslar, çalıştaylar, toplantılar ve eğitimler gibi proje fikirlerini hayata geçirmelerinde yardımcı olarak finansal ve profesyonel destek sunduklarını öne sürüyor.




MitOst, programları ve projeleri aracılığıyla sınırların ötesinde işbirliğini, bilgi ve beceri alışverişini teşvik ettiğini ve ayrıca bir dizi başka uluslararası projenin ortağı olduğunu bildiriyor.

MitOst’un partnerleri:

·  Balkans, let’s get up!

·  The Chrest Foundation (ABD)

·  European Cultural Foundation (Hollanda)

·  European Movement Germany (EBD) (Almanya Dışişleri Bakanlığı’na bağlı)

·  Creative Europe programme (European Commission)

·  Anadolu Kültür Vakfı (Türkiye)

·  Insha Osvita (Ukrayna)

·  İstanbul Bilgi Üniversitesi (Türkiye)

·  The International Alumni Center (iac Berlin)

·  L'Art Rue (Tunus)

·  COMM’ON (Yunanistan)

·  Avrupa Komisyonu

·  The Robert Bosch Stiftung (Almanya)

·  Petersburg Dialogue (Almanya)

·  Culture Resource (Lübnan)

· The DARE (Almanya)

· EU-Russia Civil Society Forum (Almanya)

· ALDA (the European Association for Local Democracy) (Fransa)

· GIZ (Alman Uluslararası İşbirliği Derneği) (Almanya)

· International Institute of Debate (Tunus)

· Federal Foreign Office (Almanya Dışişleri Bakanlığı)

· The Sofia Platform Foundation (Bulgaristan)

·  IFA (Institute for Foreign Relations) (Almanya)

·  Erasmus + (AB/Almanya)

·  Forum for the Future (İngiltere)

·  Stiftung Mercator (Almanya)

Bu “partnerler”den; MitOst’un Alman Devleti’nin kontrolünde, bildik “kültürel alışveriş”“aktif vatandaşlık”, “sürdürülebilir kentsel ve kırsal kalkınma”, “demokrasi” gibi (kulağa hoş gelen, ancak içleri boş) kavramlar etrafında bazı ülkelerde bazı vatandaşları içine almayı hedefleyen komplike  bir yapı olduğu anlaşılıyor. 

Ağırlıklı olarak Almanya’nın resmi ya da vakıf/dernek statüsündeki yapılarıyla yer aldığı bu “partner listesi”nde ABD’den sadece Chrest Vakfı’nın yer alması, Türkiye-Tunus-Lübnan- Ukrayna- Bulgaristan’la bağlantılar kurulmuş olması ilgi çekici. Bunun nedenleri ayrı bir yazının konusu olabilir.

Şu anda cezaevinde bulunan Anadolu Kültür Vakfı Başkanı iş adamı “Osman Kavala”nın, bir “fon sağlayıcı” değil de, bu sivil toplum ağının önemli organizatör ve koordinatörlerinden olduğu anlaşılıyor. Şu ana kadar, onun cezaevinde olmasına yönelik gelen itirazların sahiplerinin niteliği de bunu doğruluyor.

Örneğin; 

Almanya hükümeti insan hakları ve insani yardım sorumlusu Barbel Kofler, Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlanan açıklamasında "İstanbul'daki mahkemenin bugünkü kararı ile maalesef Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AIHM) Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılması için neredeyse iki yıldır yanıtsız bırakılan talebini yerine getirmedi. Bunu esefle karşılıyorum" diyor.

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ise "Mesut Özdemir'in başkanı olduğu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, AİHM kararlarına uymayarak, Osman Kavala'yı demir parmaklıkların arkasında tutmaya karar verdi. Türkiye'deki yetkililer gönülsüzce Avrupa Konseyi ihlal sürecini kabul etmek zorunda mı bırakılıyorlar? Başka bir yol görünmüyor." diyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, "Özgürlüklere saygı gösterme ve bu davayı en kısa sürede sonuçlandırma konusunda Türkiye'ye çağrı yapmaya devam ediyoruz. Türkiye'yi ayrıca, AİHM kararlarına uymaya çağırıyoruz. Osman Kavala'nın bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz.” açıklamasında bulunuyor.

Uluslararası Af Örgütü’nün Avrupa Direktörü Nils Muiznieks "Türkiye'nin Avrupa Mahkemesinin bağlayıcı kararını uygulamayı reddetmesi Osman Kavala'nın özgürlük hakkının vicdansızca ihlalidir ve Avrupa insan hakları sisteminin bütünlüğüne ciddi bir tehdit temsil etmektedir" ifadelerini kullanıyor.

Avrupa Parlamentosu Üyesi Hollandalı vekil ve eski Türkiye Raportörü Kati Piri de sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Avrupa Konseyi bakanlarının Türkiye'ye karşı AIHM kararına itaatsizlikten dolayı ihlal sürecinin paylaşılması” çağrısında bulunuyor.

MEDYA KURULUŞLARI

Listenin üçüncü sırasında  “Medyascope” yer alıyor.  2015 yılında kurulmuş ve  2016- 2020 yılları arasında aldığı 5 hibenin karşılığı 477.058 Dolar. “Medyascope”un sahibi, İstanbul merkezli “Scope Medya Ticaret ve Pazarlama A.Ş.”  Yayın Yönetmeni Ruşen Çakır.


Ruşen Çakır, “Türkiye’nin sivil, bağımsız, özgür ve çoğulcu bir medya ortamına ihtiyacı var. Geleneksel medya bu ihtiyacı karşılayamıyor, hatta karşılamak istediği bile kuşkulu. Buna karşılık sosyal medya, haber ve yorumun sivil, bağımsız, özgür ve çoğulcu bir şekilde akışı için geniş imkanlar sunuyor. Muhalif, alternatif gibi sıfatlara itibar etmiyor, sadece gazetecilik yapmaya çalışıyoruz” diyor.

Hibeler (yılda yaklaşık 95.000 dolar), “Tarafsız, ana akım haber yapımcılığı ve yayıncılığı” ve “genç gazetecilere yönelik eğitimler” amaçlarıyla verilmiş. Tabii, bu miktar sadece Chrest Vakfı’ndan sağlanan…Örneğin, İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) tarafından 2017'de “Medyascope”59 bin 280 dolar destek verilmiş.

 “Medyascope”un Chrest Vakfı dışındaki diğer destekçileri şunlar:

·       The European Endowment for Democracy (EED) (BELÇİKA)

  •             HEİNRİCH-BÖLL-STİFTUNG (Almanya)
  •   Sıda (The swedısh ınternatıonal development cooperatıon agency) (İsveç hükümeti)“Medyascope” dışında, Chrest Vakfı’ndan hibe alan medya kuruluşları:

“Medyascope” dışında, Chrest Vakfı’ndan hibe alan medya kuruluşları:

Kuruluş

Hibe Yılı

Hibe Miktarı

 

 

 

IPS İletişim Vakfı (Bianet)

2006

24.017,00 Dolar

140journos

2018

60.000,00 Dolar

Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24)

2019- 2020

124.015,00 Dolar

Serbestiyet

2021

49.995,00 Dolar

Sivil Toplum ve Medya Çalışmaları Derneği

2021

59.981,00 Dolar


HAKİKAT ADALET HAFIZA MERKEZİ

Listenin dördüncü sırasında yer alan  “Hakikat Adalet Hafıza Merkezi”, “geçmişte yaşanan hak ihlallerine ilişkin hakikatlerin ortaya çıkmasına, toplumsal hafızanın güçlenmesine ve bu ihlallerden etkilenenlerin adalete erişmesine katkı sağlamak hedefleriyle” kurulduğunu beyan ediyor.

Geçmişe bakışı ise şöyle:

Türkiye Cumhuriyeti tarihi, emperyal geçmişe sahip, milliyetçi ideolojilere yaslanmış birçok devlette olduğu gibi çarpıtılmış, üstü örtülmüş gerçeklikler, kıyımlar, hak ihlalleri ve zulüm örnekleri ile malul. Bir yanda Müslüman olmayan azınlıkların dışlanması, kovulması, onlara yönelik ayrımcı uygulamalar var: Osmanlı devletinin son döneminde alevlenen Ermeni sorununu kan dökerek halletme siyasetinden, 1915’teki soykırımdan miras kalan, sanki bunların devamı gibi işlev gören bir Ermeni düşmanlığı körüklenmiş; Trakya’dan Yahudiler kovulmuş (1934); Müslüman olmayan iş adamlarının mallarının yağmalanmasına ve önemli ölçüde tasfiye edilmelerine yol açan ayrımcı Varlık Vergisi uygulanmış (1942); Kıbrıs bahanesiyle 6-7 Eylül 1955’te Rumlara saldırılar tezgâhlanmış. Öbür yanda, Müslüman olan azınlıklar da baskı ve zulümden paylarını almışlar: Ayrı bir kimliğe sahip Dersim Alevilerine karşı askeri katliam düzenlenmiş (1938); Maraş (1978), Çorum (1980) ve Sivas’ta (1993) Alevilere yönelik katliamlar sivil örgütler eliyle hayata geçirilmiş, resmi güvenlik güçleri tarafından seyredilmiş.”

Hakikat Adalet Hafıza Merkezi”, 2012- 2020 yılları arasında 441.112 Dolar tutarında 9 adet hibe almış. Bu hibeler şu amaçlarla verilmiş:

1990’larda Türkiye’nin güneydoğusu’nda meydana gelmiş olayları konu alan bir belgeselin prodüksiyonu,

·      Zorla kaybettirmeler hakkında toplumsal cinsiyet temelli araştırma yapılması,

· Tarih diyalogu ve hesap verebilirlik konularında sivil toplum liderleri ve akademisyenlerden oluşan bir bölgesel ağın kurulmasına destek,

·    ✅Zorla kaybettirmeler hakkındaki bir atölye çalışmasına destek,

·     ✅ Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki zorla kaybettirmeleri konu alan bir yayına destek,

·  ✅Başarısızlıkla sonuçlanan barış süreci hakkında araştırma yapmak ve gelecekteki barış görüşmeleri için yeni yaklaşımlar önermek,

·   ✅2000 yılı sonrasında Türkiye’de üretilen ve sergilenen çağdaş sanat çalışmalarını incelemek yoluyla devlet şiddeti ve kapsamlı insan hakları ihlalleri ile ilgili konularda hafıza geliştirmeye yönelik bir platform inşa etmek,

·      Gençler arasında eleştirel düşünme ve geçmişe dair farkındalığın teşvik edilmesi.



Kim bu destekçiler, onlara bakalım…

Kurumsal Destekçiler:

·       Oak Foundation (İsviçre)

·       Sigrid Rausing Trust (İngiltere)

·       PROTECTDEFENDERS.EU (Avrupa Birliği)

·       Civil Rights Defenders (İsveç)

Proje Destekçileri:

·       Chrest Vakfı (ABD)

·       Açık Toplum Vakfı (SOROS)

·       İsveç Konsolosluğu

·       Heinrich Böll Stiftung (Almanya)

·       Friedrich-Ebert-Stiftung (Almanya)

·       Charles Stewart Mott Foundation (ABD)

·       Robert Bosch Stiftung (Almanya)

·       Global Dialogue (İngiltere)


SA  SABANCI ÜNİVERSİTESİ



Listenin beşinci sırasında bir üniversite var: “Sabancı Üniversitesi (SU Gender)”. Üniversite’ye, Chrest Vakfı tarafından 2009- 2020 yılları arasında,  366.768 Dolar tutarında 10 kez hibede bulunulmuş.

Hibe amaçları:

·   Toplumsal cinsiyet ve etnisite hakkında disiplinler arası bir akademik atölye çalışmasının gerçekleştirilmesi,

·   Anadolu ve komşusu bölgelerdeki diller ve hafıza hakkında disiplinler arası bir akademik atölyenin gerçekleştirilmesi,

·       Yeni toplumsal protesto şekilleri hakkında bir atölye çalışması düzenlenmesi,

·       Kadın fotoğrafçılar hakkındaki bir sempozyuma destek,

·       Toplumsal cinsiyet, çatışma, hafıza ve aktivizm faaliyetlerine destek,

·       “Sanat, Tiyatro, Sinema ve Edebiyatta Osmanlı Ermenileri” ve “Toplumsal Cinsiyet ve Estetik - Sanat, Film ve Edebiyat” başlıklı sempozyumlara destek,

·       Toplumsal cinsiyet, çatışma ve hafıza konulu kent yürüyüşlerine destek,

Aktivist gruplar için kişisel bakım ve iyileşme atölyelerinin düzenlenmesi

Hibe alınan bazı projeler çok ilgi çekici!...

“Yeni toplumsal protesto şekilleri hakkında bir atölye çalışması düzenlenmesi”!

“Toplumsal cinsiyet, çatışma, hafıza ve aktivizm faaliyetlerine destek”!

“Toplumsal cinsiyet, çatışma ve hafıza konulu kent yürüyüşlerine destek”!

“Aktivist gruplar için kişisel bakım ve iyileşme atölyelerinin düzenlenmesi”!

“Mükemmel” eğitim alanları!

“Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) 2019’dan bu yana araştırma ve işbirliği alanında önemli AB fonları alarak büyük bir başarıya imza atıyor” deniliyor.

SU Gender son olarak Yeşil Mutabakat için davranışsal, sosyal ve kültürel değişim programı kapsamında beşinci bir AB Ufuk 2020 projesiyle ödüllendirilmiş. Program çağrısına 117 proje teklifi iletilmiş ve sadece ikisi kabul edilmiş. 15/15’lik tam puanla destek almaya hak kazanan ACCTING (Kapsayıcı Bir Yeşil Mutabakat Yoluyla Davranışsal Değişikliği İlerletmek) 40 aylık bir proje ve toplam bütçesi 5 milyon euro (proje kapsamında Sabancı Üniversitesi’nin bütçe payı 155 bin 675 euro). 

Chrest Vakfı’nın, sadece 2021 yılında, Türkiye’deki 5 kuruluşa verdiği hibelerin (toplam 303.637 dolar) proje konuları şunlardır:

· Partizan olmayan habercilik yapılması,

· Kürtçe dili öğretim materyalleri üretmek,

· İfade özgürlüğü ve medeni hakları desteklemeyi amaçlayan 17.İstanbul Bienali’ne destek,

·İnsan hakları eğitim modülleri aracılığı ile çoğulculuk, çok kültürlülük, birlikte yaşama ve çeşitliliğin öneminin teşvik edilmesi,

·  Sivil toplum reformu çabaları etrafında farkındalık yaratmak.


ABD’nin Irving şehrinde bulunan özel bir vakfın, “Türkiye”de bu “konu”lara milyon dolarlar akıtmasını doğal mı karşılamalıyız?!