13 Temmuz 2012 Cuma

MEMLEKETE AKP HUKUKU GELDİ; İŞTE "İLERİ DEMOKRASİ" !

  • DENİZ FENERİ'NE MAHKEME BULAMADILAR !
DENİZ FENERİ e.V DAVASINDA YAŞANAN BELİRSİZLİK VE DAVAYA HANGİ MAHKEMENİN BAKACAĞI KONUSUNDAKİ KARGAŞA SÜRÜYOR. SORUŞTURMAYI YÜRÜTEN SAVCILARIN SORUŞTURMADAN ALINMASINDAN VE ESKİ RTÜK BAŞKANI ZAHİT AKMAN İLE ARKADAŞLARININ SERBEST BIRAKILMASINDAN SONRA DAVA SÜRÜNCEMEYE BIRAKILDI. SORUŞTURMAYI YÜRÜTMEKLE GÖREVLENDİRİLEN SAVCILARIN İDDİANAMEYİ HAZIRLAMASININ ÜZERİNDEN UZUN BİR ZAMAN GEÇMESİNE RAĞMEN HENÜZ DAVAYA BAKACAK MAHKEME BULUNAMADI !

SORUŞTURMA BAŞLAYALI 4 YIL GEÇTİ ! OYSA, SORUŞTURMADAN ALINAN SAVCILARIN YARGILANMASI YARGITAY'DA DEVAM EDİYOR !

  • 2010'DAKİ HIRSIZLIK NE OLDU ?
2010 YILINDA YAPILAN KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI'NDA YAŞANAN KOPYA SKANDALININ ÜZERİNDEN İKİ YIL GEÇMESİNE RAĞMEN ORTADA İDDİANAMESİ DAHİ YOK.

2010 YILINDA YAPILAN SINAVDA YAKLAŞIK 500'Ü AŞKIN KİŞİNİN EĞİTİM BİLİMLERİ SINAVINDA 120 SORUNUN TAMAMINI YAPMASI ÜZERİNE SINAVDA SORULARIN SIZDIRILDIĞI ORTAYA ÇIKMIŞTI. TÜRK EĞİTİM-SEN, SORULARIN SINAVDAN ÖNCE E-POSTA YOLUYLA BELİRLİ KİŞİLERE GÖNDERİLDİĞİNİ AÇIKLAMIŞ VE E-POSTA TRAFİĞİNDEN FAİLLERİN BULUNABİLECEĞİNE DİKKAT ÇEKMİŞTİ.

SORULARI ARKADAŞLARINA GÖNDERDİĞİ BELİRLENEN "BERAT KOŞUCU" VE BAZI KİŞİLER OLAYDAN HEMEN SONRA GÖZALTINA ALINDILAR. ANCAK BİR SÜRE SONRA SERBEST BIRAKILDILAR.

2010'DA YAPILAN KPSS SINAVINDA TAM PUAN ALAN KİŞİLERDEN BAZILARI YENİLENEN SINAVA GİRMEZKEN, GİRENLERİN TAMAMI İPTAL EDİLEN SINAVLARIN ÇOK ALTINDA PUAN ALABİLDİLER !

İDDİANAME HALA ORTADA YOK !

  • HUKUKLARI KATİLLERE YARADI !
AKP-MHP İŞBİRLİĞİYLE 3.YARGI PAKETİ'NE EKLENEN KİŞİYE ÖZEL DÜZENLEME İLE BAHÇELİEVLER KATLİAMI HÜKÜMLÜLERİNİN TAHLİYE EDİLMESİ, AKP HÜKÜMETİ DÖNEMİNDE SERBEST BIRAKILAN 'KATİLLERİ' AKILLARA GETİRDİ.

1. 9 EKİM 1978 TARİHİNDE BAHÇELİEVLER'DE 7 TİP ÜYESİ GENCİ İŞKENCE YAPARAK KATLEDEN "ÜNAL OSMANAĞAOĞLU" VE "BÜNYAMİN ADANALI" NIN DAHA YATMASI GEREKEN 11 YIL BULUNUYORDU.

2. 2 TEMMUZ 1993'DE 35 KİŞİNİN DİRİ DİRİ YAKILDIĞI "SİVAS KATLİAMI" DAVASI 13 MART 2012 TARİHİNDE ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞI GEREKÇESİYLE DÜŞÜRÜLDÜ.

3. DOMUZ BAĞI CİNAYETLERİ İLE TANINAN HİZBULLAH TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELERİNİN SON TUTUKLULARI DA 4 OCAK 2011 TARİHİNDE TAHLİYE EDİLDİ. ÇOK SAYIDA HİZBULLAH MİLİTANI, TERÖR ÖRGÜTÜNÜN GÖVDE GÖSTERİSİYLE TAHLİYEYİ KUTLADI.

4. AGOS GAZETESİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ HRANT DİNK'İN ÖLDÜRÜLMESİNE AZMETTİRMEK SUÇUNDAN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE "SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YÖNETİCİSİ OLMAK", "PATLAYICI MADDE İMAL ETMEK VE ATMAK" SUÇLARINDAN 22,5-48 YIL ARASINDA HAPİS CEZASI İSTEMİYLE YARGILANAN "ERHAN TUNCEL" 17 OCAK 2012 TARİHİNDE TAHLİYE OLDU.

(KAYNAK: AYDINLIK GAZETESİ, 12.07.2012)

AKP'NİN ÜLKEMİZİ "ASKERİ VESAYET"TEN KURTARIP İLERİ DEMOKRASİYE TAŞIDIĞINA İNANAN GÜZEL İNSANLARIMIZ BU İŞLERE NE DİYORLAR ACABA ? AKLIMA GELDİ: "UFUK URAS", "BASKIN ORAN"  NERELERDE YAHU ? 

9 Temmuz 2012 Pazartesi

“Zazaca” ve Kürtçe öğretim dili olabilir mi?

DOĞU PERİNÇEK/ “Zazaca” ve Kürtçe öğretim dili olabilir mi?
AYDINLIK- Cuma, 06 Temmuz 2012

Musa Tanrıkulu, 68 gençlik mücadelesi önderlerindendir. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı’nı bitirmiştir. Birikimli bir devrimci aydındır. Kürtçe eğitim ve öğretim tartışmasına katılıyor. Sunuyoruz. Bundan sonrası Sayın Musa Tanrıkulu’nun.


Tunceli’liyim ve anadilim “Zazaca”

Tunceli’li olmam ve Zazaca bilmem nedeniyle, eğitim dili tartışmasına bazı katkılarda bulunmak istiyorum.

Çoğu kişi “Dersim Zazacası” diyor. Bunlar, Cumhuriyet’e karşı oldukları için “Tunceli” ismini kullanmıyorlar. Benim için “Dersim” feodalizmi, “Tunceli” Cumhuriyet ve ilericiliği ifade ettiği için “Tunceli” ismini kullanacağım.

Tunceli-Pülümür Kınku (Çobanyıldızı) köyü doğumluyum. Yedi yaşımıza kadar Türkçe bilmezdik. Okula başladığımızda hem Türkçe öğrendik, hem de eğitim ve öğretim gördük.

Zazaca, Tunceli’nin tümü ile Bingöl, Erzincan, Muş, Diyarbakır, Elazığ gibi illerin genellikle kırsal ve dağlık bölgelerinde konuşulur.

Zaza sözcüğünün kökeni

Tunceli’de “Zazaca” kelimesini hiç duymadık. İstanbul, Ankara gibi Batı illerine geldiğimizde bu kelime ile karşılaştık. Tunceli halkı konuştuğu dile “Kırmançki”, başkalarının konuştuğu Kürtçe’ye ise “Kırdaçki” diyor. Bu “Kırdaçki” kelimesini tamamen mezhepsel ayrımcılık maksadıyla kullanıyor. Bölgenin Alevi olması nedeniyle; “Kırdaçki” konuşanlar onların anlayışına göre genellikle Sünni veya Şafi Kürt demektir. Zazalar Türkçe’ye de “Tırki” derler.

Fakültede Rus Dili ve Edebiyatı bölümünde okumam, Farsça’ya olan özel merakım nedeniyle sözlükleri taramama rağmen “Zazaca” kelimesine hiçbir yerde rastlayamadım. Tarihçi Norman Stone’nun “Türkiye - Kısa Bir Tarih” adlı kitabında buldum. 1514 Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail arasındaki Çaldıran Savaşı’nı anlattığı bölümde şöyle der: “... Bunlardan kırk bin kişi kılıçtan geçirildi. Canlarını kurtarabilenler dağlara kaçtı. Bazıları ıssız ve geçit vermez bir bölge olan Dersim’e ulaştılar ve orada Zaza (“kekelemek” anlamına gelen Farsça bir kelime) Kürtçesini benimsediler (Remzi Kitabevi, Birinci basım, Kasım 2011, s.52). Buna da tam ikna olmuş değilim. Farsça sözlüklerde “Zaza” kelimesinin kekeleme anlamına geldiğine rastlamadım. Umarım bir uzmanı bulur, bizi aydınlatır.

Dilin zenginliği

Zazacanın yapısı, kelime hazinesi nedir? Aynı soru Kırmanci, Soranî gibi genel olarak birbirlerine yakın olan lehçeler için de geçerlidir. Bir dilin zenginliği ve gelişmişliği uygarlıkla doğru orantılıdır. Bir toplum ne kadar devlet veya imparatorluk kurmuşsa, ne kadar savaşlara girip çıkmışsa, ne kadar fetihler, göç dalgaları yaşamışsa, mal alıp mal satmışsa o toplumun dili de gelişir ve zenginleşir. Bölgemizde bu özelliklere sahip Türkler, İranlılar ve Araplar gibi milletler yaşamaktadır. İleri ve uygar toplumların dillerinden, geri kalmış toplumların dillerine sürekli olarak kelime ve kural akışı olmuştur.

Cumhuriyete kadar, Tunceli tamamen kapalı bir ekonomiye sahip. Ekilebilen toprağı çok az, yamaçlar veya çok az düzlük olan yerler halkın karnını doyurmuyor. Hayvancılıkla beraber zar zor geçinebiliyor. Rahmetli Turhan Olcaytu’nun deyimiyle: ‘Hasatı hacatına (tarımda kullanılan alet-edevat) yetmiyor.’ Böyle bir toplumda kullanılan kelime sayısı çok kısıtlıdır. Bu nedenledir ki Zazacada kullanılan kelime sayısı 1500-2000’i geçmez.

Dil alışverişleri

Yaptığım tespite göre bu kelimelerin yüzde 50’si Farsça, yüzde 30’u Türkçedir. Geriye kalan yüzde 20’sini anlayabilmek için de eski veya bazı komşu dilleri ( Akatça, Asura, Ermenice,Süryanice vb.) bilmek ve araştımak gerekiyor.

Türkçe ve Farsça’da yoğun bir şekilde kullanılan “Ş” harfi Zazacada “S” ye dönüştürülüyor. Örneğin, Paşa’ya “pasa”,”iş” e “is” ,”köşe”‘ye “kose” derler. Gurbete gidip köylerine geri dönenler, orada gördükleri eşyaların isimlerini bir veya iki harfini değiştirerek, kendi şivesine uydurarak Zazacaya sokuveriyor. Kitap görüyor, bunu “kitav”, soba görmüş bunu da “sova” şeklinde telaffuz ediyor. Zazaca’nın hiç bir zaman alfabesi olmadığı için yazı dili de olmamıştır. Durum böyle olunca ortaya kuralsız bir dil çıkmıştır. Şimdi Zazaca’ya Farsça’dan geçen bazı kelimeleri görelim:

Farsça Zazaca Türkçe

Asman Asmen Gökyüzü (Asuman)
Ca Ca Yer
To To-tı Sen
Çi Çi Ne
Rah Raye Yol / Ray
Çera Çıra Niçin
Kar Kar İş
Şeşt Şeşt Altmış
Ma Ma Biz
Rûz Roze Gün
Bar Bar Yük
Çend Çand Kaç
Zelzele Zelzele Deprem

Bunun gibi yüzlerce kelime gösterebiliriz. Batı dillerinden Türkçe’ye geçmiş veya öz Türkçe tüm kelimeler bir iki harfi değiştirilerek Zazacaya geçmiştir. Örnekler:

TÜRKÇE ZAZACA

Telefon Tilefon
Kalem Qeleme
Gaz Qaz
Defter Defter
Kitap Kitav
Radyo Radyo
Resim Resm
Bira Bira
Rakı Raqi

Hem Zazaca hem de diğer Kürtçe lehçelerin omurgasını Farsça’dan geçen ‘KERDEN’ (yapmak, etmek) fiili oluşturur. Bir veya iki harfini değiştirerek tüm zaman kiplerinde kullanılır.

Kar kerdo = iş yapmak
Nal kerdo = nal yapmak
Cite kerde = çift sürmek (yapmak)
Cewun kerdo = harman yapmak

Fizik, kimya, hukuk, ekonomi öğrenimi

Yüzde 50’si Farsça, yüzde 30’u Türkçe kelimeye sahip Zazacanın, geriye kalan yüzde 20’si nedir? Komşu halkların konuştuğu Ermenice, Gürcüce, Çerkezçe, Süryanice ve eski tarihi diller olan Akatça ve Asurca dillerini bilmediğimiz için fikir yürütemiyoruz. Ancak tarihi süreç içinde bu çok geniş coğrafyada bir çok diller doğdu, yaşadı ve öldüler. Med dili, Saka dili, Eski Farsça, Avesta dili, Harizm dili, Soğd dili vb. Bunlardan, orta dönem İran dillerinden olan Saka ve Soğd dili Semerkant, Buhara ve Hazar Denizi civarındaki birçok merkezde konuşulmaktaydı. 13. yüzyıla kadar konuşulan bu dillerdeki kelimelerin bugünkü Zazacada kullanılan kelimelerle benzerliği dikkat çekicidir (İran Edebiyatı, Prof. Dr. Nimet Yıldırım, Pinhan Yayıncılık, 1. Basım: Şubat 2012, s. 43).

SAKA DİLİ ZAZACA TÜRKÇE

Aspa Esb (Kürtçe) At
Atar Adır Ateş - Od/Ot
Çarma Çerm Deri - Çeper
Gauşa Guş Kulak
Hapta Heft Yedi
Huska Husk Kuru

Diğer lehçelerde de farklı değil. O kadar ki PKK (Partiya Karkeren Kürdistan - Kürdistan İşçi Partisi) adındaki karkeren = kar (iş) + keren (yapan, işçi) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Demek oluyor ki PKK bile Kürtçe kelimelerden meydana gelmemiştir. Denilebilir ki bunda ne var? Mesele gelip burada düğümleniyor. 1500 - 2000 kelime ile hayatını ancak devam ettirebilen Zazalar fizik, kimya, matematik, hukuk, edebiyat, sosyoloji kısacası fen, edebiyat ve kültür eğitimini hangi kelimeleri kullanarak öğrenecek. Asit, alkol, glukoz, tanjant, karekök, açı, dikdörtgen, üçgen vs vs kelimelere karşılık ne diyecek? Mecburen bu kelimeleri aynen kullanacak. O halde hazır elbise varken, yeni bir elbise aramamın ne alemi var? Kaldı ki Zazaca ve Kürtçe, Türkçe gibi üretken ve doğurgan birer dil değildir. Türkçenin ön ve son ekleriyle muazzam bir üretkenliği var.

Amaç nedir?

Kürtçe- Zazaca eğitimde ısrar eden emperyalistlerin tek amacı var. Kürtler ve Zazalar bilimsel eğitim ve öğretim almasınlar, cahil ve geri kalsınlar, bana muhtaç olsunlar. Bugün gerek Türkiye’de gerek Türkiye dışında bölücülük yapan Kürt kardeşlerimiz bilimi, bilgiyi ve teoriyi Cumhuriyetin okullarında ve Türkçe olarak öğrendiler. Ama Kürtçe eğitim görselerdi, (ki böyle bilimsel eğitim ve öğretim kurumları yok) bugünkü bilgi düzeyinde olmaları mümkün olamazdı.

Zazalar ve Kürtler için en zor eğitim dili

Zazalar ve Kürtler için en zor eğitim ve öğretim dili Zazaca ve Kürtçedir. Çünkü dil bilgisi ve kelime hazinesi bakımından yetersizdir. Kendisini ifade etmek için kelime bulmada zorlandığı zaman dili, hemenTürkçe’ye kayıyor. Bunun ana nedeni de yüzyıllardır beraber yaşanan ekonomik, sosyal ve kültürel birlikteliktir. Tarihe baktığımız zaman binlerce yıl yaşamış olan diller (Hititçe, Asurca, Akatça, Sümerce) bugün ölmüştür, kaybolmuştur. Tarihi süreç içinde coğrafyamızda öncelikle ölmeye mahkûm Zazaca, Kürtçe, Süryanice ve benzeri diller olacaktır. Emperyalistlerin Kürtçe eğitim dilinde ısrar etmelerinin nedeni; Türkiye’yi bölmek, Kürdümüzü kendine esir etmek, ilerde kendi dili olan İngilizce’yi ona dayatmaktır. Bitişik komşu dururken, kilometlerce uzaktaki sahte dostunun desteği ve yardımı olamaz. Bu coğrafyada Kürtlerin bütün komşularıyla birlikte barış ve ekonomik refah içinde yaşamaktan başka seçenekleri yoktur.

ABD’yi Allah gibi görenler!

SABAHATTİN ÖNKİBAR- AYDINLIK / Cuma, 22 Haziran 2012
ABD’yi Allah gibi görenler!


ABD’yi eleştiriyi haşa Allah’ı eleştirmek gibi görenlerin listesi:

1) Abdullah Gül!

2) Tayyip Erdoğan!

3) AKP kadroları !

4) Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve muvazzaf generallerin önemli bölümü!

5) MİT!

6) Kemal Kılıçdaroğlu!

7) Devlet Bahçeli!

8) Fethullah Gülen ile Cemaatı!

9) Enver Ören ile Cemaatı!

10) Anayasa Mahkemesi!

11) Yüksek Seçim Kurulu!

12) Yıllardır ABD aleyhine haber yapmayan Zaman Gazetesi ile diğer F Tipi Cemaat Medyası!

13) TÜSİAD!

14) Aydın Doğan medyasının yönetim kademesi!

Türkiye’nin AKP ile yediği itibar vurgunu

SABAHATTİN ÖNKİBAR-AYDINLIK / Salı, 26 Haziran 2012

Türkiye’nin AKP ile yediği itibar vurgunu


1) Amerikan askeri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başına çuval geçirdi ama Türkiye bu rezilliğe karşı bir nota bile veremedi!

2) Tayyip Erdoğan, Peygamberimize hakaret eden Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliği’ne asla onay vermeyeceğiz demesinin ertesi günü hay hay deyip o ismi kabul etiğini açıkladı!

3) Tayyip Erdoğan hükümeti, Muavenet’in ABD donanması tarafından vurulmasına yine suskun kaldı!

4) K.Irak’ta PKK inlerine kara harekatı yapan Türk ordusu Bush’un tehdidi ile anında geri çekildi!

5) Diyarbakır’a karışırım diyen Barzani ile Türklere Kürt kedisini bile vermem diyen Talabani ABD’nin emriyle eller üstünde taşındı!

6)Tayyip Erdoğan’ın Libya’da NATO’nun ne işi var demesinin haftasında Türkiye Müslümanları vurmak için Libya’ya savaş gemilerini gönderdi ve İzmir’i NATO operasyon merkezi yaptı!

7) Ermeni tasarısında Fransa’ya güya posta atıldı. Ama el altından Fransız Bakana, “Rol yapıyoruz, tehditlerimizi ciddiye almayın” denildiği ortaya çıktı!

8) Erdoğan, Gazze’ye yardım götüren 9 vatandaşımızı katleden İsrail’e önce esip gürledi ama o ülkeye ambargo bile uygulamadı. Tersine barışmak için gizli arabulucular gönderdi ve Türklerin kanı yerde kaldı!

9) İran’da Ahmedinecad Tayyip Erdoğan’a aylar öncesinden verilen randevuyu hiçbir gerekçe olmaksızın iptal etti. Ancak Erdoğan, bu hakareti sindirerek geri dönmedi ve ertesi günü bekledi!!

10) Tayyip bey Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arayan Kıbrıslı Rumları günlerce tehdit etti. Lakin Obama’nın bir telefonu ile bir sustu, o gün bugün suskunluğu devam ediyor!

11) Erdoğan’ın her gün tehdit edip aşağıladığı Suriye uçağımızı düşürdü !

İmam Hatipler dini ve milli bütünlüğümüz için tehdittir, çünkü?

SABAHATTİN ÖNKİBAR/ İmam Hatipler dini ve milli bütünlüğümüz için tehdittir, çünkü?
AYDINLIK-Cumartesi, 07 Temmuz 2012

1. İmam hatip okullarının kuruluşundan sonra oturduğu zemin ya da üstlendiği misyon, laik-sosyal- hukuk devletinin kendi kendini sabote etmesidir!

2. İmam hatip okulları siyasal islamın kuluçka merkezidir!

3. İmam hatip okulları dün Milli Selamet Partisi, Refah Partisi ve Fazilet Partisi’nin, bugün de AKP’nin arka bahçesidir!

4. İmam hatip okulları ile devlet açıktan Atatürk Cumhuriyeti karşıtı nesiller yetiştirmiş ve bunları ülke yönetimine taşımıştır!

5. İmam hatip okulları ile laik ve milli devlete kin duyan kuşaklar yetiştirilmiştir!

6. İmam hatip camiası geneli itibarı ile ümmetçidir ve millet kavramını reddeder!

7. İmam hatip camialarında Türküm demek kavmiyetçiliktir!

8. İmam hatip çevrelerinde gizli bir Arap hayranlığı vardır!

9. İmam hatiplilerin geneli açıktan sünnicilik yaparlar ve Alevi kardeşlerimizi İslam dışı görürler

10. İmam hatiplilerin ekseriyeti islamı inanç yerine ideoloji gibi görür!

11. İmam hatiplilerin geneli için vatan Türkiye değil, seccadenin serildiği yerdir!

12. İmam hatipliler ulus devlet ile üniterliği önemsemezler!

13. İmam hatip camiasının ekseriyeti kendini harp okullarının karşı cephesi olarak görür!

14. İmam hatip dünyası ve kültürüne göre Türkiye darül harp yani kafir devlettir. Türkiye’den çalmak ya da rejimi yıkmaya uğraşmak cihat yani en büyük ibadettir!

15. İmam patipliler toplumu birleştiren değil, bölendir, zira bu okullarda dindar nesil yetiştiriliyor denilerek imam hatibe gitmeyenlere açıktan dinsiz ithamı yapılıyor!

16. İmam hatiplilik örneğin bugünkü AKP iktidarı döneminde ayrıcalıklı olmaktır ve bu özellik adeta parola yerine geçmektedir. Bugün Bankalar Birliği Başkanı olan Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın’ın Halk Bankası Genel Müdürlüğü’ne atanması sürecinde Faruk Çelik Tayyip Erdoğan’a; “Efendim Hüseyin Aydın bizim gibi kolejli” (imam hatipli) diye lanse etmiştir.

17. Bugünkü yapı ve misyonu ile imam hatip okulları sadece dini değil milli bütünlüğümüz için de açık bir tehdittir!

3 Temmuz 2012 Salı

Tayyip Erdoğan sen Türkiye değilsin!

SABAHATTİN ÖNKİBAR/ Tayyip Erdoğan sen Türkiye değilsin!
AYDINLIK- Çarşamba, 27 Haziran 2012

Başbakan dün Suriye politikaları bağlamında kendinin eleştirilmesini, Türkiye’nin hedef alınması gibi sunuyor.

Orada dur Tayyip Erdoğan, sen Türkiye değilsin!

Eleştirenler Türkiye’yi değil, senin yanlış politikalarını hedef alıyor!

Senin tehditlerin Aydın Doğan’lara, Mehmet Emin Karamehmet’lere, Ferit Şahenk’lere, Turgay Ciner’lere ve şurekasına söker de bize sökmez!

Ne imiş efendim Suriye konusu milli mesele imiş!

ABD’ye uşaklık ne zamandır Türkiye için milli meseledir?

Emperyalizme köpeklik ne zamandır Türkiye için kırmızı çizgidir?

Suriye’yi imha ve bölgenin yeniden tanziminin ABD’nin acil projesi olduğunu duymayan, bilmeyen mi var?

Tersine Sayın Başbakan, senin Suriye politikalarına başkaldırmak milli bir vecibedir, zira Türkiye’yi Washington istiyor diye adım adım bölünmeye götürüyorsun!

Beşar Esad diktatör imiş de akıtılan kana seyirci kalamaz imiş!

Yahu sen değil misin Irak’da bir buçuk milyon Müslüman boğazlanır ve yüz binlerce mümin hanımın ırzına geçilirken, tecavüzcü o alçaklara, başarılı olmaları için duacıyız diye demeçler veren?

Cevap ver Irak’da akan kan, Müslüman kanı değil miydi?Öyle ise o gün susmanın ötesinde o katliama niçin destek oldun ve şimdi ne konuşuyorsun?

Dahası Beşar Esad diktatör idi ise neden onunla yıllar yılı ev ziyaretlerinde yüksük oynadın, sarmaş-dolaş oldun, boynuna sarıldın ve ortak bakanlar kurulu toplantısı yaptın? Esad bir günde mi diktatör oldu?

Dün Meclis Gurubundaki konuşmanda ayrıca hiç utanmadan bir de gazabımız şiddetli olur diyorsun!

Dur hele, Gazze’ye yardım yolunda

9 Türkü öldüren İsraillilere bir gazap kustun da biz mi işitmedik?Hatırla, o gün de aynı sözleri etmiştin!

Sadece İsraillilere değil, Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arayan Kıbrıslı Rumlara asarız-keseriz dedin de ne oldu?

Tayyip bey Tayyip bey kolpacılık, Kasımpaşa-Hacı hüsrev metodudur, büyük devletler tehdit etmez gereğini yapar? Söyle bana askerimizin başına çuval geçirilmesinden, benzeri onlarca aşağılamaya bugüne kadar ne yaptın sen?

Son söz; bu bombalama olayı sana ilahi ikazdır. Tövbe et Tayyip bey ABD’nin taşeronluğunden vazgeç, Suriye ile kucaklaş. Bak AB ve NATO’daki sözde dostların bile itidal deyip patinaj yapıyor görmüyor musun!

Tayyip’ten aferin alan Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile AKP gider mi?

Dedik ya AKP’yi iktidar yapanlar muhalefeti de dizayn etti!

Evet Türkiye’deki muhalefet artık şeklidir, yani majestelerinin muhalefetidir!

Bahçeli’nin, malum merkezden kendine verilen MHP’deki müdürlük görevi bize göre kesindir ki maalesef Kılıçdaroğlu’da benzer görüntülerdedir!

Televizyonlarda, gazetelerde görmüşsünüzdür, malum olay sonrasında Bahçeli ile Kılıçdaroğlu peş peşe Başbakanın yanına özel kalem müdürü misali ilişiyorlar!

Yahu bilgilendirme denilen şey yanına gidilerek yapılır, ayağa çağrı olmaz... Realite bu ama Bahçeli ile Kılıçdaroğlu tam tersini yapıp, tıpıştıpış gidiyorlar ve bundan rahatsız olmuyorlar!

Bitmedi, özellikle Bahçeli ertesi gün yani dün Meclis Gurubunda adeta AKP sözcüsü gibi konuşarak Başbakan’dan kuvvetli bir aferin alıyor!

Sorarım size bu Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile bu Tayyip Erdoğan iktidardan alaşağı edilebilir mi?

Anketler ortada zaten AKP, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu sayesinde, bugünkü bu rezil yönetim tablosun da bile hala yüzde 50’lerde seyrediyor!

Cumhurbaşkanı kriz sürecinde Ankara’ya niçin gelmedi?

Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı hem devletin hem de yürütmenin başı!

Dahası Başkomutan!

Peki, böyle biri, son Suriye krizinde neden Başkent’de değil de İstanbul’da tatil yapıyor?

Abdullah Gül’ün programına baktım, hiç bir etkinliği yok sadece boğazda ki şahane Huber Köşkü’nde keyif çatıyor!

İyi de muhalefet parti liderlerine bile apar-topar çağrılar yapılır, TSK teyakkuza geçirilir ve Bakanlar Kurulu son yılların rekoru olan 7 saatlik bir toplantı yaparken Abdullah Gül yarım saatlik bir uçuşla Ankara’ya niye gelmez ve devlet zirvesine niye dahil olmaz?

Sakın, Abdulah Gül’e bilgi veriliyor demeyin, Cumhurbaşkanlığı Makamı malumat toplama merkezi değil, yukarıda söyledik Anayasaya göre devletin başı ve Başkomutandır!

Yandaş ve candaş medya yazamıyor ama biz söyleyelim, Gül ile Erdoğan arasında Anayasa Mahkemesinin son kararı sonrasında ciddi bir kırılma var. Öyle ki Tayyip bey’in Abdullah bey’i şahsen öne çıkaracak devlet etkinliklerinden uzak tutmak gibi özel bir gayreti söz konusudur. Gül de bunu gördüğü için uzak duruyor!

Başbakan’a göre siyaset konuları

Recep Tayyip Erdoğan’a göre:

- Suriye politikası ve uçağımızın düşürülmesi milli meseledir ve siyasete malzeme olmalı... (AKP bundan zarar görüyor da ondan)

- PKK terörü ve Kürt meselesi milli meseledir ve siyasete malzeme olmalı. (AKP zarar görüyor da ondan)

- Füze Kalkanı konusu milli meseledir ve siyasete malzeme olmamalı. (AKP zarar görüyor da ondan)

- Kıbrıslı Rumlara susulması konusu ağza alınmalı zira milli meseledir ve siyasete malzeme olmamalı. (AKP bundan zarar görüyor da ondan!)

- Yargı ve polisteki dehşet siyasallaşma ve kadrolaşma siyasete malzeme olmamalı (AKP bundan zarar görüyor da ondan!).

- Yolsuzluğu yazmak ve dillendimek siyaset dışı olmalı (AKP ondan da zarar görüyor).

- Buna mukabil Türk Silahlı Kuvvetlerini aşağılamak, ona sövmek ve ona operasyon milli mesele değil serbesttir (Çünkü AKP bundan kendince siyaseten fayda görüyor).

- Dinimizin siyasette kullanılması serbest (AKP bundan da fayda görüyor).

- Mezhepçilik yani dinsel ayırımcılık serbest (AKP bundan da fayda görüyor).

Yoksa Necdet Özel, Hilmi Özkök’ün şişmanı mıdır?

SABAHATTİN ÖNKİBAR/ Ağlayan komutanın avukatı Fethullah Gülen iyi mi ?
AYDINLIK- Perşembe, 28 Haziran 2012

Ağlayan komutan ifadesi ile kastedilen kim midir?

PKK’nın şehit ettiği Mehmetçiklerimiz için gözyaşı döken Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’dir!

Bu satırların yazarı dahil pek çok çevrenin, yanlış yorumlanır ve PKK ile mücadeleyi olumsuz etkiler kaygısı ile ağlamasını eleştirdiği bu komutana hiç umulmadık bir yerden açık bir destek geldi!

Nereden mi?

Pensilvanya’dan!

Evet, Fethullah Gülen isim vererek, Necdet Paşa’nın avukatlığına soyunarak ağlaması insanidir ve takdir edilmelidir buyurdu iyi mi!

Dehşet içindeyim ve yorumda güçlüğüm var. Zira Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıllar yılı hedefe oturtup söven, aşağılayan ve itibarsızlaştırmak için çırpınan Fethullah Gülen’e sempati duyan Zaman Gazetesi ile Samanyolu TV değil miydi?

Sadece o da değil!

Balyoz davasında yapaylığı tescillenmiş delillerle yargılanan, subay ve generalleri yargı süreci bitmeden peşinen suçlu ilan eden bunlar değil miydi?

Peki ne oldu da Pensilvanya mukimi Necdet Paşa’yı sahipleniyor?

Yoksa Necdet Özel, Hilmi Özkök’ün şişmanı mıdır?

Şişmanlıktan kastım ne midir?

Yıl: 2000.

Fazilet partili bir grup ABD’ye gider ve gitmişken Fethullah Gülen’i de ziyaret eder.

Grupta olan Nazlı Ilıcak Fethullah Gülen’e sorar:

- Hocam askerin bu zulmünden ne zaman kurtulacağız?

- Fetullah Gülen: Hilmi (Özkök) Genelkurmay Başkanı olduğunda!

- Nazlı Ilıcak: Hilmi Özkök sağlam mı?

- Fetullah Gülen: Ne diyorsunuz. Biz onun albaylıktan generalliğe terfi ettirildiğine bile çok şaşırmıştık.

Bu anekdotu bize aktaran, o konuşmaya şahit olan, Nazlı Ilıcak’ın o yıllarda üçüncü eşi olan AKP eski mebusu Emin Şirin’dir!

Fethullah Gülen’in şimdi Necdet Özel’i sahiplenmesi ne hikmetse, bana o diyalogu hatırlattı ve Necdet Özel, Gülen’in gözünde Hilmi Özkök’ün şişmanı mıdır şeklinde bir kuşkuya itti!

Haksız mıyım?

Orgeneral Özel’i tanıma rehberi!

SABAHATTİN ÖNKİBAR
AYDINLIK-Cumartesi, 23 Haziran 2012

-Babası subay ve çocukluğundan beri çok hırslı!

-Harbiye günlerinden beri Genelkurmay Başkanlığı hayalleri kurmuş!

-PKK ihanetine ve onun ardındaki emperyalizm olgusuna subaylık günlerinden beri dağlarda tanıklık edenlerden!

-AKP Hükümeti’nin muktedir olması ile beraber iktidar kadrolarına cici görünme çabasına giren nadir generallerden!

-Erdoğan’ın açılımına Karargaha rağmen destek olan Paşa!

-Tayyip bey’in teamül dışı olarak Malatya’da, makamında ziyaret ettiği Ordu Komutanı!

-Abdullah Gül’ün, önü kesilmesin ve Genelkurmay Başkanı olsun diye, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nı onaylamadığı isim!

-F Tipi ve bütün yandaşların Genelkurmay Başkanlığı’nı koro halinde talep ettikleri ve Hızır Aleyhisselam ya da ikinci Hilmi Özkök gibi gördükleri asker!

-Önceki Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve Kuvvet Komutanları Erdal Ceylanoğlu, Hasan Aksay ile Uğur Yiğit TSK’ya yapılan rezil operasyonlara karşı tepki koymak için istifa ederken susup, istifa etmeyen tek kuvvet komutanı!

-Diğer Kuvvet Komutanlarının aksine, Hasdal’da esir alınan silah arkadaşlarını ziyaret etmeyen isim!

-Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yıllar yılı tezgah kuran F Tipinin medyasına, Genelkurmay Karargahı’nı açan komutan!

-Türkiye’nin başını belaya sokması kesin olan füze radarı dayatmasına itiraz etmeyen Genelkurmay Başkanı!

-Türkiye’nin, Suriye bataklığına girmesi çabalarına, Necip Torumtay misali, eylemli bir tavır alamayan komutan!

-PKK eylemleri karşısında ağlayan bir görüntü veren Genelkurmay Başkanı portresi!

2 Temmuz 2012 Pazartesi

KABADAYILIK YOK (27 Şubat 2011)

Petrol hesabımız yok

"Kimse bu ülkeler içerisinde farklı hesaplar yapmasın. Tunus Tunuslular'ın, Cezayir Cezayirliler'in, Bahreyn Bahreyliler'indir. Geçmişte olduğu gibi hep buralarda birileri petrol ve maden hesabı yaptı. Türkiye'nin böyle bir hesabı yok. Libya halkına ve oradaki yabancı ülke vatandaşlarına zarar verecek her türlü müdahaleye karşıyız. Herhangi bir müdahale yönetime değil Libya halkına zarar verir. Yaptırım derken nasıl bir yaptırım uygulayacaksın. Her olan olayda ‘yaptırıma gidelim' dediğinizde dünya barışını sağlayamazsınız. Farklı niyetlerle Libya'ya uygulanacak yaptırımlarda zaten zor durumda olan Libya halkının şartlarını daha da zorlaştırırsınız. Ülke ve liderleri çifte standartlı bu emellerinden vazgeçmeye, ilkeli davranmaya davet ediyoruz."