aydınlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aydınlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mart 2016 Pazar

"BARKEY'İN BOMBASI PATLADI"!!!

16 Ekim 2015 Tarihli AYDINLIK GAZETESİ'nin Birinci Sayfasında Yer alan bir başlık:

"CIA"dan İstiklal'de bomba tehdidi

Haberin 3.sayfadaki içeriği de şu şekilde:



Washington merkezli düşünce kuruluşu Woodrow Wilson’un Ortadoğu Direktörü ve CIA’nın Türkiye uzmanı Henri Barkey, Amerika’nın Sesi Radyosu’na konuştu. Türkiye’nin çok zor bir durumda olduğunu ifade eden Barkey, “Bir yandan Türkiye’nin müttefik olarak gördüğü Rusya, Esad’a arka çıkmaya başladı. Esad’ın yapamayacağı şeyleri yapıyor. Gerek muhafazakar, gerekse cihatçı IŞİD’ci örgütleri bombalıyor. Öte yandan Amerika gidiyor YPG’ye yardım ediyor. Yani bu açıdan Türkiye’nin durumu çok zor” dedi.

‘IŞİD’İ ORTADAN KALDIRMALILAR’

Barkey, Türkiye’nin dikkatli davranması gerektiğini söyleyerek şu görüşleri savundu: “IŞİD Türkiye’ye saplanmış bir hançer gibi. Düşünün Ankara gibi Türkiye’nin en iyi muhafaza edilmiş, en çok polisin var olduğu yerde ulu orta 100 kişinin canını alan bir katliam yaptılar. Bunu bu kadar kolaylıkla yapmışlarsa, bunu İstanbul’da da başka yerde de yapabilirler. Türkiye’nin dikkatli davranması lazım. Öte yandan yarın öbür gün İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde yapsalar ne olacak? Türkiye’nin turizme ihtiyacı var. Türkiye, uluslararası camiayla yakın iktisadi ilişkileri olan bir ülke. Küresel oluşumun parçası. Bütün bunlar çok kötü bir şekilde zedelenebilir. Dolayısıyla Türkiye’nin IŞİD’i mümkün olduğu kadar çabuk altyapısını sindirip ortadan kaldırması lazım. Ama bunu yapabilir mi hele şu seçim sırasında zannetmiyorum.”

‘AMERİKA İSTİKRAR İSTİYOR’

Türkiye’de bir tarafı HDP’ye endekslenen bir kutuplaşma olduğunu ve bu kutuplaşmanın Türkiye’nin geleceği için iyi bir şey olmadığını ileri süren Barkey, şöyle devam etti: “Amerika endişeli bakıyor. Son zamanlardaki bu bombalama olayı olsun, bu kutuplaşma, Türkiye’nin geleceği için iyi bir şey değil. Türkiye’de Amerika’nın en çok ve her zaman istediği şey istikrar olmuştur. Bazen çok hatalı bir şekilde bu istikrarı aramıştır Amerika, ama şu andaki Türkiye’nin demokratik sistemi içinde istikrar istemesi gayet doğal. Ama bu istikrarsızlık ve bu kutuplaşmanın, Türkiye için çok zararlı olacağını düşünüyor.”

CADDEDE BOMBA ÖNLEMİ

İstanbul Beyoğlu Belediyesi dün yeni bir düzenlemeye başladı. Daha önce iş yerlerinin atıklarını kapı önüne koyarken dün çıkarılan bir tebligatla başta İstiklal Caddesi olmak üzere Beyoğlu geneli için düzenleme değiştirildi. Belediye yetkilileri işyerlerini gezerek, “Yeni tebligata göre çöpler araçların gezdiği saatte çıkartılacak. Çöp torbaları saat 16.00’da bırakılacak” uyarısı yaptı. “Bombalı saldırıya önlem” olarak değerlendirilen yeni düzenlemenin, CIA’nın Türkiye uzmanı Henri Barkey’in “Yarın öbür gün İstiklal Caddesi’nde bomba patlarsa ne olacak?” sözlerinin hemen ardından yapılması dikkat çekti.

20 Mart 2016 Tarihli Aydınlık Gazetesi

19 Mart 2016 Tarihinde İstiklal Caddesi'nde Meydana Gelen Terör Olayını Şu Manşetle Verdi:

BARKEY'İN BOMBASI PATLADI


30 Ağustos 2011 Salı

AYDINLIKÇILAR

Yılmaz YUNAK


                                                                  AYDINLIKÇILAR
 
   Bir süredir içlerindeyim; biliyorum…
  Ne emperyalizmin ucunda “kişisel çıkar” bulunan oltasına takılıyorlar, ne Soros’un dolarlarına!
  Hiç kimseden, hiçbir makamdan en ufak beklentileri yok.
  Kendilerine vatan sevgisi uğruna öyle bir feda etmişler ki, ne tehditler yıldırıyor onları, ne mapushaneler!
                              Binbir güçlükle ayakta tutmaya çılıştıkları yayın organları düzenli olarak basılıyor, yöneticileri, çalışanları hapishanelere tıkılıyor; umurlarında bile değil!
                              İnanılmaz insanlar, inanılmaz!..                  
                              xxx     xxx     xxx
                             Tarih, yaptıkları tespitleri doğrulamaktan yoruldu.
                             Bir zamanlar “Ne amerika ne Rusya!” diye çığlık atıyorlarda, şimdi “Ne abd ne AB; tam bağımsız Türkiye” diye inletiyorlar yeri göğü!
                             PKK ile pazarlık yapılmasına bile tahammülleri yok.
                             Şehitlerimiz, sadece onların yayın organlarında önemsiz bir “istatistik” olmaktan kurtulabiliyor.
                             Ay yıldızlı Bayrak sadece onlar için bir şeref meselesi artık!
                             Kendi Genel Kurmayı tarafından sahipsiz bırakılan askerlerin sığınabileceği tek liman onlar artık.
                             Vatan sevgisi yüreklerine öyle bir işlemiş ki, seri katilin ismini duyduklarında bile ayağa fırlamaktan alamıyorlar kendilerini. “Toprak, uğrunda ölen varsa vatandır!” sadece onlar için bir anlam ifade ediyor artık!
                             Biliyorlar ki, emperyalizme karşı olunmadan, seri katile karşı çıkılmadan vatan savunması yapılamaz!
                             “Namus”un Spartaküsleri olmuşlar; ar, edep, hayâ yaşam biçimleri.
                              İnanılmaz insanlar, inanılmaz!..
                              xxx    xxx    xxx
                              Maun Suresie’nin, kapitalizmle bütünleşerek yalandan namaz kılıp dua edenlerin yüzüne her gün bir şamar gibi indiği bugünlerde; “yetimi itip kakmayanlar, yoksulu doyurmayı özendirenler, kamu hakkının yerine ulaşmasına gayret edenler” (Maun Suresi) onlar artık!
                              Allah’ın insanın içini ürperten emirleri artık sadece onların bağrında vücut bulabiliyor. Farkındadırlar-değildirler, bilmem; ama Yaratıcı’nın sesi olmuşlar, modern Mekke oligarşisine hücum üzerini hücum düzenliyorlar!
                              Hepsi birer Ebu Zer, hepsi birer Ali!
                              Karmati fedaileri üzerlerinde Kasas Suresi’nin 5. ayetini birer muska gibi taşımaktan gurur duyarlardı; bunlar aynı ayeti billurlaştırıp emperyalizmin yüzüne çarpmaktan, “Ve biz istiyoruz ki, yeryüzünde ezilip horlananlara nimet ve bağış sunalım, onları önderler yapalım, onları mirasçılar haline getirelim.” diye haykırmaktan yorulmuyorlar!
Herkes, onların kendi ideolojilerinden taviz verdiğini sanıp, ulusları “ezen-ezilen” olarak ikiye ayırmalarının ne anlama geldiğini çözmeye çalışırken; onlar bu ayrımı devrimci mücadelenin, sosyalizm mücadelesinin temeline oturtmaktan, bunun bu mücadelede birincil mesele olduğunu haykırmaktan asla vazgeçmiyorlar.
                              Sözüm ona Müslümanlar, Maun Suresi bedbahtları, emperyalizmle kol kola Müslüman kardeş ülkelerdeki halkların kanını akıtırken, onlar Ebu Zer’in bayrağını devralmış, yiğitçe mücadele etmekten asla vazgeçmiyorlar. Biliyorlar ki, bu mücadele, emperyalizme karşı savaşılmadan başarıya ulaşamaz; biliyorlar ki, bugün için bu mücadelede baş çelişki proleter-burjuva çelişkisi değil, vatan savunması ile emperyalizm arasındaki o amansız çelişkidir.
                              Her zaman haklılar ve her zaman güçlü!
                              İnanılmaz insanlar, inanılmaz!..
                              xxx xxx xxx
                              Aydınlıkçılar’dan söz ediyorum, şu yiğit fedailerden…
                              Ulusal Kanalcılar’dan, Aydınlık Gazetesi fedaileri’nden…
                              Bir vesileyle, bir süredir aralarındayım, biliyorum.
                              Ve bu kutsal Vatan Savunması’nda onları Allah’a emanet ediyorum.
                              Sağcı-solcu, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, deist-ateist; hangi meşrepten, hangi görüşten olursa olsun tüm vatanseverleri bu yiğitleri desteklemeye davet ediyorum.
                              Biliyorum ki, Âli İmran doğru söylüyor; biliyorum ki bölünüp fırkalara ayrılanlar (Âli İmran, 103) asla başarıya ulaşamıyorlar!
                             Seri katilin, AB’nin, NATO Terör Örgütü’nün kucağında namuslarını satılığa çıkaranlara karşı, davalarından dönerek Soros vakıflarının kapısında besleme köpekler gibi dillerini çıkararak şirinleştiklerini sananlara karşı, herkesi, bu yiğit insanlarla, bu fedailerle kol kola, “Söz konusu Vatan ise gerisi teferruattır!” ilkesine davet ediyorum.
                             Herkesi antiemperyalist mücadeleye davet ediyorum.
                             Ve Türkiye sevdalılarını hep birlikte çığlık çığlık hücuma:
                             Ne abd ne AB, tam bağımsız Türkiye!
                             Allah, Vatanımızın yardımcısı olsun inşallah.
                             Allah, Aydınlıkçılar’dan razı olsun inşallah…

3 Mart 2011 Perşembe

AYDINLIK GAZETESİ YAYINLANMAYA BAŞLADI !

AYDINLIK GAZETESİNE MERHABA

Aydınlık Gazetesi bugün günlük olarak yayına başladı, gazeteye yayın hayatında başarılar diliyoruz.



İşte Aydınlık’ın bugünkü birinci sayfası:



Odatv.com
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Tekgıda-İş Sendikasından Aydınlık Gazetesine Hoşgeldin Mesajı
Tekgıda-İş Sendikası olarak her zamanki gibi emeğin ve emekçilerin gerçek sesi olan, ülkemizin gerçek gündemini yakalayan “Aydınlık” a bir kez daha teşekkür ediyor; Ferit İlsever Genel Yayın Yönetmeliği’nde bugünden itibaren yayınlamaya başlayan Aydınlık Gazetesi’ne başarılar diliyoruz. TEKGIDA-İŞ SENDİKASI




 
 
Tuncay Özkan ‘İnsan Sıcağı’nı Aydınlık’ta yazdı
 
Bu gün yayın hayatına başlayan Aydınlık Gazetesi’nde Cumhuriyet’teki işine son verilen Mehmet Faraç yazdı…



İŞTE FARAÇ’IN İLK YAZISI


AYDINLIK ARARKEN NERDE KALMIŞTIK?

Türkiye Aydınlık’a Kavuştu!

110 bin gazete bir kaç saatte tükendi

Gazetenin Genel Yayın Yönetmenliği’ni üstlenen Ferit İlsever ‘’Gazetemizin sahibi halktır. Holding medyasına seçenek olacak bir sistem kuruyoruz. Aydınlık’ın mülkiyetinden çizgisine kadar tüm varlığı halka ait olacaktır.” dedi.

Aydınlık Gazetede yer alacak yazarların isimleri şöyle:
Abdulkadir Şenyüz

Adnan Polat (ELEŞTİRMEN)
Ahmet Levendoğlu
Ahmet Say
Arslan Başer Kafaoğlu
Arslan Kılıç
Barış Doster
Bartu Soral
Burçak Evren
Bülent Esinoğlu
Çetin Ünsalan
Doç. Dr. Gaffar Çakmalı
Doç. Dr. Melih Baş
Dr. Doğu Perinçek
Dr. Fikriye Baş
Dr. Orhan Çekiç
E. General Noyan Umruk
E. General Osman Özbek
E. Org. Çetin Doğan
Ekrem Kahraman
Ender Helvacıoğlu
Eray Canberk
Erdal Sarızeybek
Ferhan Şensoy
Fikret Otyam
Halil Nebiler
Haluk Dural
Haluk Işık
Hayati Asılyazıcı
Hidayet Karakuş
Hikmet Çiçek
Hüseyin Haydar
Hüseyin Macit Yusuf
İrfan Yalçın
Kamer Genç
Kurtul Altuğ
Latif Bolat
Levent Kırca
Mecit Ünal
Mehmet Akkaya
Mehmet Atay
Mehmet Bedri Gültekin
Mehmet Faraç
Merdan Arslan
Muazzez İlmiye Çığ
Muzaffer İzgü
Nasuh Mahruki
Nilgün Serimoğlu
Orhan Koloğlu
Osman Şahin
Öner Yağcı
Prof. Dr. Afşar Timuçin
Prof. Dr. Bengi Bugay
Prof. Dr. Eren Omay
Prof. Dr. Esin Ergen
Prof. Dr. Hülya Nutku
Prof. Dr. Kaya Özsezgin
Prof. Dr. Kemal Ateş
Prof. Dr. Korkut Boratav
Prof. Dr. Özdemir Nutku
Prof. Dr. Sina Akşin
Prof. Dr. Şahin Filiz
Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel
Prof. Dr. Tolga Yarman
Prof. Dr. Ümit Akkoyunlu
Prof. Dr. Yalçın Küçük
Prof. Dr. Ziyat Akkoyunlu
Tanju Cılızoğlu
Tansel Çölaşan
Tuncay Mollaveyisoğlu
Tuncer Cücenoğlu
Ünal İnanç
Üstün Sanver
Yıldırım Koç
Zeki Sarıhan