24 Kasım 2011 Perşembe

YALÇIN KÜÇÜK: "BONPURLORYAN TAYM"; BİAT, GELENEKLERİ VE SÜNNETLERİDİR.

 ...Fransa'da doktora iki türlüdür, doctorat d'Etat çok iyidir, Türkiye'de az....
...Bunun dışında bir tür daha mevcut. Çetinzade Mehmet Altan'ın "bundan" olduğunu sanıyorum, Fransa'da bu "bundan" doktorlara, bon pour l'Orient diyorlar, "Doğu için iyidir, kafidir" anlamındadır. Ben Paris'te iken "bundan" doktorası olan onaltı bin taksi şöförü bulunduğu rivayet ediliyordu. Doğrudur.

   Bu deyiş, "bon pour l'Orient", artık çok genel anlama sahiptir, "pek düşük kalite" demektir. Kapaklı Taym/Time Weekly'yi Amerika'da, Latin Amerika'da ve Kuzey Amerika'da basmamışlar, oralarda bonpurloryan bir baskısı yoktur. "Bundan" baskısının da pek okuyucusu olduğunu söyleyemeyiz.

   Lenin hasta idi, yönetime itirazları vardı, itirazının Pravda'da çıkmasını istiyordu; Stalin şaşkın, rivayet edilir ki, "bir nüsha basalım, gösterelim" demiştir. Bon pur loryan Taym'ın da bir nüsha basıldığını görüyoruz. Uyarmak için yeterli sayıyoruz.

   Time'a gelince, çok çok muhafazakardır; Amerika'da seçkinler okumaz, Newsweek'i seçerler. Çok satar, hiçbir etkisi yoktur. Ancak kapağı bir "karalama" olup, bunu kasten yaptıklarını düşünmek durumundayız. Uyarmada pek ileri gitmişler, Menderes'i düşmesinden iki yıl önce kapaklamışlardı, kapakta pek modern bir beyefendidir. Erdoğan ise tanınmaz haldedir, "Erdoğan's way", peki güzel, so what, anlaşılabildiğini sanmıyorum. Fazla karalamışlar, usulleridir.

   Aslı elimizde yok, ancak gazetecilik asıl Garp'ta tükeniyor, Taym'da Araplar'ın kahramanı olduğunu okuyoruz, bizde de tarikat kahvelerinde konuşuluyor, biliyoruz. Sallanan Arap caddelerini dolduran fukara Araplar'ın kahramanı olduğu doğrudur, kim olsa öyledir, hemen unuturlar. Ama Mısır'da muhalefet liderleri çok ağır konuştular, "kendi işine bak" diyen bir halleri vardı. Birleşmiş Milletler'deki hitabetinde Arap liderleri salona gelmediler. Mahmut Abbas da salonda değildi, "Israel ile anlaş" buyurmuştur; arada haberci idi, aksi halde işe yaramayacağı inancındalar.

   Israel'e bağırıp ticari ilişkileri, Le Monde'dan aktarıyorum, donduramayan bir ülke lider olacakmış. İsmet Paşa "güldürmeyin" diyordu. Bakan Çağlayan'ın "dondurmayın" ve "dondurma istemiyorum" deyu ağladığını unutamayız. Demek, Taym Arap şekeri dışında çok ağırdır. Ağır uyarıyorlar. Tayyip Bey farkındadır, canını sıkmışlar.

...DEMEK GUL-ERDOĞAN REKABETİ ŞİDDETLİDİR. LONDON VERSUS WASHINGTON ÇEKİŞMESİ HALİNDEDİR. AMA ABARTMAMAYI ÖNERİYORUM, DÖNÜVERİRLER, BİRİ DİĞERİNE BİAT EDEBİLİR; SÜNNET-İ MÜSLÜMAN İŞTE BUDUR. "SÜNNET" Mİ, İNGİLİZCE VE FRANSIZCA "TRADITION", TÜRKÇE "GELENEK" DEMEKTİR. BİAT, GELENEKLERİ VE SÜNNETLERİDİR.