1 Aralık 2011 Perşembe

YALÇIN KÜÇÜK/ Deseleksiyon

Hiçbir sözünde durmaz, buna Kemal Kılıçdaroğlu diyorlar. Hiçbir sözüne güven olmaz, buna Gürsel Tekin diyoruz ve hiç tekin değildir, ekliyoruz. Hiçbir sözü duyulmaz, Bihlun Tamay olarak biliyoruz, “bih” güzel ve “lun” ay olmakla, deşifre etmiş durumdayım. Anti-Darwinist bir sepettir; Darwin bize yenenin, başaranın, daha güzel’in ayakta kalıp yükselebileceğini öğretmişti. Bunlar tersini öğretiyorlar, dökülürken yukarı çekilenlerdir. Bu bir süreç olmaktadır, her sınavda “iyi” ve “daha iyi” seçiliyor ve burada tersini görüyoruz, dibe dökülenleri alıyoruz ve “deseleksiyon” adını veriyoruz.
Beterin beteri
Türkiye’nin hali budur, nedir, “bad” tabir ediyoruz ve “kötü” anlamında olup, “t” ile de yazıyoruz, tersi “bih” güzel ve daha güzel ise, “bihter” ve chp’ye gelince beter’i buluyoruz. Chp’de deseleksiyonun Allah’ı var, hiç böylesini görmemiştik. Yanına Gursal’ı koymuşlar, tahsili yok, işi yok, bilgisi yok, Büyük Kulübü var; Demirel’e komşudur, Fethullahi Hücre’den çıkar, Kemal Karabulut Kılıçdaroğlu’nun beteridir ve işte bu kadar. Artık teorik bir aşamadayız; “the lowest stage” tarif ediyoruz.

Tabii, Gresham yasası ile konuşamıyoruz, Sir Thomas’ın on altıncı yüzyılda formüle ettiği bu yasaya göre, “kötü para iyi parayı kovar”; burada ise daha ilerideyiz, chp’de bir kez suyun başına gelenler sadece beter olanları topluyorlar. İncir ağacındaki güzel incirleri değil, dibe dökülmüş bozuk incirleri alıyorlar. Gursal bana geldiğinde, gayrı meşhur bir hevesli idi, “Deniz Bey beni il başkanı yapacak” demişti, aldı ve kucağına oturttu. Karabulut Kemal’i de alıp İstanbul dükalığına ve Fethullah’a teslim eden Baykal’dı, Parti başkanlığına davul zurna ile çıkaran da Sav’dı. Defolarını hiç görmediklerini düşünemeyiz. Kötünün kötüsüne düşkünlükleri var. Şimdi beterin beterini bekliyorlar; üstüne basıp çıkacaklar, umut dünyasındalar.

30.11.2011 AYDINLIK

Hiç yorum yok :