20 Kasım 2012 Salı

ÖZDEMİR İNCE/ İşkembeci tayfası



ÖZDEMİR İNCE/ İşkembeci tayfası

Müflis entelektüel ve sol kaçkını işkembeci tayfasına bir ders daha vermek gerekiyor. İster seçimle, ister atama yolu ile olsun, devlet hizmetine başlayanlar görev ve sorumluluklarıyla ilgili ant içerler, yemin ederler. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı şöyle yemin eder: “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

Asker de sivil de yemin eder! Yemin etmesinler mi? Cumhurbaşkanı Gül’ün yeminini tam anlamıyla yerine getirdiğini kim iddia edebilir.

ABD askerinin yemini

Yeminin İngilizcesi: “I, (........) , do solemnly swear (or affirm) that I will support and defend the Constitution of the United States against all enemies, foreign and domestic; that I will bear true faith and allegiance to the same; and that I will obey the orders of the President of the United States and the orders of the officers appointed over me, acording to regulations and the Uniform Code of Military Justice. So help me God.”

Yeminin Türkçesi: “Ben (ad, soyad), Birleşik Devletler Anayasası’nı, her türlü iç ve dış düşmana karşı kollayıp savunacağıma; Anayasaya sarsılmaz bir inanç ve sadakatla bağlı kalacağıma; Birleşik Devletler Başkanı’nın, üstlerimin emirlerine, Askeri Ceza ve Askeri Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası ile yönetmelikler uyarınca, itaat edeceğime resmen yemin ederim. Tanrım bana yardımcı ol!”

Demek ki ABD askeri, ABD Anayasası’nı yani rejimini her türlü iç ve dış düşmana karşı savunmak zorundaymış! Demek ki ABD’nin iç ve dış düşmanı varmış! Peki ülkesinin rejimini nasıl savunacak? Silahla olmasın sakın!

Peki neden yurt içinde şimdiye kadar rejimi savunmak zorunda kalmamış? Demek ki bütün siyasal partiler, kurum ve kuruluşlar ülkenin anayasasına ve rejimine karşı herhangi bir fesat çevirmemişler.

İspanya Anayasası’nın 8. maddesi

31 Ekim 1978 tarihli İspanyol Anayasası’nın 8. Maddesi’ni birlikte okuyalım:

“Kara, deniz ve hava ordularından oluşan silahlı kuvvetler İspanya’nın egemenlik ve bağımsızlığını güvence altına almak, ülkenin toprak bütünlüğünü ve anayasal düzenini korumakla görevlidir.”

(Las Fuerzas Armadas, constituidas por el Ejército de Tierra, la Armada y el Ejército del Aire, tienen como misión garantizar la soberanía e independencia de Espana, defender su integridad territorial y el ordenamiento constitucional.)

Bak sen şu bizim işkembeci tayfasının hayran olup bize örnek gösterdiği memlekete, bizim TSK’nın İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesi’ni kendisine Anayasa maddesi yapmış.

TSK İç Hizmet Kanunu

10 Ocak 1961 tarih ve 10703 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu Madde 35 : “Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır.”

Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti devletini içten ve dıştan gelebilecek olan tehditlere karşı savunma görevini üstlenmiş olan silahlı devlet kuruluşudur. Yaptırım gücünü Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndan alır.

Şimdi, başta işkembeci ve hacıfışfış tayfaları olmak üzere bütün çiğ süt emmiş güruhu, İç Hizmet Kanunu’nun 35.maddesinin kaldırılmasını istiyor. Yurdu, rejimi, anayasayı korumak ve kollamak görevi TSK’ya verilmez ise kime verilecek? İmam hatipçilere mi?

Laf ebeliği! Rejim ve Anayasanın, Cumhuriyet ve devrimlerinin, laik okulların, demokrasinin esenliğini, güvenliğini, bütün bunları değiştirmek isteyen dış düşmanlara ve iç namertlere karşı kim savunacak?

Elinde silah olmayan ve yasa ile yetkilendirilmemiş hiçbir kurum ve kuruluş koruyamaz. Halk dedikleri yığışım hiç koruyamaz.

Yahu! Bu memlekette şu kalçın ağızlı işkembecilerin yalanlarını ortaya çıkartacak kimse yok mu? Birileri çıksın, başka ülkelerin devlet memurlarının ettiği yeminlerden, anayasaların askere yüklediği görevlerden birkaç örnek bulsun. Bu ne vurdum duymazlık!

AYDINLIK-Çarşamba, 03 Ekim 2012