1997'de 450 bin 215 olan toplam pancar üreticisi, 2010'da 196 bin 901'e düşürüldü.2003'teki 334 bin 296 tütün üreticisi, 2010’da 80 bin 766'ya düşürüldü. 250 bin aile tütün ekemez oldu. Bunların 67.479'u Doğu ve Güneydoğu’da idi. Doğu Anadolu’da üretici sayısı 2.603’ten 1.334'e, Güneydoğu Anadolu ise 98 bin 828'den 22 bin 165'e düşürüldü. Güneydoğu’da 66 bin 123, Doğu’da ise, 1269 aile tütün ekemez oldu.
Kotalarla on binlerce köyü toprağını bırakmak zorunda kaldığında BDP seyrediyordu. Kürt köylüsü umurlarında değildi.
Malatya ve Bitlis Sigara Fabrikalarının da içinde olduğu 5 sigara fabrikası satılıp, kapılarına kilit vurulurken, Malatyalı ve Bitlisli işçimiz sokağa satılırken ne sokağa atılan ve sürülen işçiler ne de Bitlis’in tek fabrikasının kapatılması umurlarında olmadı.
Adıyaman, Besni, Kahta, Malatya, Batman, Bekirhan, Beşiri, Kozluk, Kurtalan, Sason, Bitlis, Buldan, Kale, Diyarbakır, Silvan, Bismil, Muş Yaprak Tütün İşletmeleri ve Diyarbakır Müdürlüğü kapatılırken, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Kars, Malatya, Sivas, Van Tütün Pazarlama ve Dağıtım Başmüdürlükleri kapatılırken, BDP ve PKK sadece seyrediyordu..
Sivas, Kars, Adıyaman, Elazığ, Göksün, Kızıltepe, Erzurum, Siirt, Diyarbakır, Tunceli, Tatvan, Van, Hilvan ve Muş Yem Fabrikaları satılıp kapatılırken, Erzincan, Erzurum, Siverek, Yüksekova, Muş, Adilcevaz, Sivas, Elazığ, Diyarbakır, Adıyaman, Malatya SEK İşletmeleri satılıp kapatılırken, Malatya, Kars, Elazığ, Şanlıurfa, Gaziantep, Tatvan ve Ağrı Et Kombinaları satılıp kapatılması, BDP’nin ve PKK’nın zerre kadar umurunda olmadı.
KÖYTEKS’in Erzincan, Siirt ve Diyarbakır Hazır Giyim Tesislerini satılırken, SÜMER HOLDİNG’in Malatya, Erzincan, Şanlıurfa, Diyarbakır, Sarıkamış, Adıyaman, Erhaz, Sihaz ve Sarıkamış İşletmeleri, Hakkâri mağazaları satılırken, BDP ve PKK’nın kılı bile kıpırdamadı.
Elazığ, Van, Kars, Kurtalan, Gaziantep, Şanlıurfa, Aşkale, Adıyaman, Ergani Çimento Fabrikalarını satılırken, ETİBANK’ın Elazığ Sodyum Bikromat İşletmesi satılırken, Türkiye Zirai Donatım Kurumunun Diyarbakır, Muş, Erzurum, K.Maraş İşletmeleri ve Şanlıurfa Sosyal Tesisi satılırken BDP ve PKK’nın içi sızlamadı.
Besni, Adilcevaz, Ahlat, Girlevik, Otluca, Kiti, Telek, Derme, Erkenek, Kemek, Mardin-Çağ, Malazgirt, Sönmez, Koyulhisar, Uludere, Çemişgezek, Endil, Hoşap, Erciş ve Koçköprü HES’leri satılırken, Bitlis, Hakkâri, Muş ve Van illerini kapsayan Van Gölü Elektrik Dağıtım A.Ş, Elazığ, Bingöl, Malatya, Tunceli illerini kapsayan Fırat EDAŞ, Erzurum, Ağrı, Ardahan, Bayburt, Erzincan, Iğdır ve Kars illerini kapsayan Aras EDAŞ’ı satılırken BDP ve PKK’nın “Hayır satılmasın” diye bir çabaya girdiğini gören duyan oldu mu?
Peki ya Köy Hizmetleri kapatılırken BDP ve PKK’nın kılı kıpırdadı mı?
Ya İl Özel idareleri kapatılır, buralarda çalışanlar sokağa atılırken, Mardin, Hakkari, Diyarbakır başta olmak üzere işten atılan işçiler feryat ettiklerinde BDP ve PKK’nın itiraz namına bir şey yaptığını söylediğini duyan gören oldu mu?
Ya Belediyeler?
Bütün belediyeler taşeron cehennemine döndüğünde, BDP’nin yönettiği belediyelerde taşeronluk kaldırıldı mı?
Tam tersine, bütün BDP belediyelerinde de taşeron cehennemleri yaşanıyor. Daha da ötesi, bazı belediye başkanları, aynı zamanda taşeron şirketi kurarak soygun sisteminin ve işçiyi azgınca ezen sömüren sistemin patronları olarak da rol üstlendiler.
PKK ve BDP işte bunca yıkımdan beslendi. Yıkımın beslediklerinin yıkıma karşı çıkması beklenebilir mi?
Daha çok yıkım, daha çok bölücülük...
Ya esnek çalışma, ya işçi kiralama, ya kıdem tazminatının yok edilmesi?
BDP ve PKK suspus.
BDP ve PKK 1 Mayıs’a neden katılır?
KESK, DİSK, TMMOB, TTB, EMEP, ÖDP, TKP, ve BDP tabanı, bunları sorgulamak zorundadır.
AYDINLIK / 24.04.2014