9 Haziran 2018 Cumartesi

AKP’li Yıllarda İşçinin Başına Neler Geldi?

(...)

16 YILIN BİLANÇOSU

| Yüzlerce kamu kurumunu sattılar. Stratejik sektörleri parçalayıp sattılar. Büyük kısmı yabancılara gitti. Yüz binlerce işçi işini kaybetti.

| 2003’te “esnek çalışmanın” bütün biçimleri, kıdem ve ihbar tazminatı alınamayan, sendikal örgütlenmenin mümkün olamadığı çağrı usulü, uzaktan, yarı zamanlı, belirli süreli çalışma yasalaştırıldı.

| 2003’te kiralık işçilik de yasalaştırıldı. Holding içinde şirketler arasındaki kiralama, özel istihdam bürolarının kurulmasına vardı. 2017 başında, bu şirketlerin işçi kiralamasına da izin verdiler. Kiralık işçilik, yani köle ticareti yasalaştı.

| İŞKUR’u da köle tacirine çevirdiler. Hem özel istihdam bürolarına kuruluş izni veriyor, hem de “Toplum Yararına Çalışma Programı” adıyla yılda ortalama 200 bin işçi kiralıyordu artık.

| “Denetimli olarak serbest bırakılan” mahkûmları, ücret, yemek ve yol parası vermeden çalıştırmaya başladılar. “Denetimli serbestlik” dediler adına. 2016’da 30 bin kişi bu durumdaydı.

| Belediyelerde, “Ek Ücretli” adıyla İş Yasası’nın uygulanmadığı güvencesiz çalışmayı başlattılar.

| Sattıkları fabrikanın işçisine 4-C dediler, “geçici personel” yaptılar. 12’si canına kıydı.

| EYT’lilere yapılan Anayasal haksızlığı sürdürmekle kalmadılar, Emeklilik yaşını 65’e çıkardılar.

| DSP-MHP-ANAP Hükümetinin kurdurduğu bireysel emeklilik şirketleri, SGK aleyhine palazlandırıldı. 45 yaş altındaki her çalışan zorla üye yapıldı, milletin vergileri ile parasal destek sağlandı.

| 30 işçiden az yerde iş güvencesi yasaklandı. Uyanık işveren, işyerini 29’ar kişilik gruplara böldü, 29’ar kişilik taşeron ihalesi açtı.

| “Serbest Bölge” sayısı 18’e, devletin bile girmediği bu cehennemlerdeki işçi sayısı 66 bine çıkarıldı.

| Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nü kapatıldı. İşçilerin gönderildiği İl Özel İdareleri taşeronlarca ele geçirilince oradan da başka kurumlara sürüldüler.

| Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 103 Bölge Şefliği kapatıldı. 7 bin işçi sokağa atıldı.

| On binlerce belediye işçisinin sendika, toplu sözleşme ve daimi işçilik hakları gasp edildi, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı’na sürüldü.

| Özel yasayla kurulan işçinin SSK’sı gasp edildi. İlaçtan, muayeneden ve tedaviden para alınmaya başlandı.

| İşsizlik Fonu’nu yağmalama kanunu çıkarıldı, yağmalanıyor.

| Mahkeme, Karayolları’nın 10 bin taşeron işçisine, emsal işin kadrosuna geçme ve kişi başına 80 bin TL sağlamıştı. Şantajla bu haklardan vazgeçirdiler. Asgari ücretli yeni bir kadro yaratıp oraya tıktılar.

| Karayolları’ndaki hak gaspı, ucube bir kadro kararnamesi ile yapıldı. 900 bin taşeron işçisi şantajla haklarından vazgeçirildi.

| Arabuluculuk zorunlu yapıldı. İşçinin yasal hakları işverenlere yem ediliyor.

| Soma katliamından beri uygulanması beklenen, kamuda ve 50’den fazla çalışanı olan yerde, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma mecburiyetini 2020’ye ertelediler. Paragöz patron, 2020’ye kadar cinayet özgürlüğü(!) yakaladı.

| Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen, yasalar da çiğnenerek Anayasal grev hakkı 14 kez yasaklandı.

| Grev yasaklarını övünerek anlattılar patronlara. “İyi ki OHAL var ve grevlere izin vermiyoruz” dediler.

| Yandaş egemenliği sağlamak için, sendikaların içişlerine müdahale ettiler.

| Devlet olanaklarını, yandaş olmayan sendika üyesini zorla yandaş sendikaya geçirmede kullandılar.

| Kadrolu, geçici, mevsimlik, geçici personel, kapsam dışı, ek ücretli, 399 sayılı KHK ile sözleşmeli, denetimli serbest, toplum yararına çalışan, uzaktan, çağrı usulü, yarı zamanlı, belirli süreli, götürü, kiralık, taşeron işçisi gibi çalışma biçimleri, iliklerine kadar parçalanmış fütursuzca sömürülen bireyler yaratıldı.

(...)




Mehmet AKKAYA
02.05.2018