Türkiye
Gençlik Birliği (TGB) üyesi gençler önceki gün Sarayburnu’nda demirleyen ABD
savaş gemisinden Eminönü’ye çıkan 3 askerin başına çuval geçirdi.
TGB’liler
benzer bir eylemi 2011 yılında Bodrum’da da gerçekleştirmişlerdi. Orada da
yakaladıkları ABD askerlerinin kafasına çuval geçirmişlerdi.
Neden
çuval? ABD 4 Temmuz 2003′te Irak’ın Süleymaniye kentinde 11 subayımızı esir
alıp kafasına çuval geçirdiği için. Bu tarihten evvel de bu topraklarda ABD
askerleri protesto edilir ama kafasına çuval geçirilmezdi. Yani ABD başlatmış
oldu.
Nitekim
ben de üniversite yıllarımda Dolmabahçe açıklarındaki bir savaş gemisinden
karaya çıkan ABD askerlerini protesto etmiş, yumurta atmıştım. O zamanlar çuval
yoktu…
Yani
çuval da yumurta da sembolik anlamları olan araçlardır. Derdimiz ABD askerini
yaralamak olsa örneğin, yumurta yerine taş atardık!
CONİYE
KALKAN OLANLAR
Bazılarınıza
“gereksiz” gelecek bu girişi, TGB’nin anlamlı eylemine gelen kimi tepkilere
yanıt vermek için yazdım.
Zira
TGB’nin eylemi Türkiye genelinde büyük coşku yarattıysa da, küçük ama tatsız
eleştiriler de aldı.
Hatta
eleştiri bile denmez. Çünkü “dudak bükenden”, “ayıp ettiniz”e kadar varan bir
‘coniye kalkan olma’ cephesi oluştu önceki gün sosyal medyada…
Kimisi
“20 kişinin 3 kişiye çullanması devrmci eylem midir?” diyerek kafa bulandırmaya
çalıştı…
Kimisi
“gariban bir çocuğu korkutmak bize yakışmaz” diyerek aklınca eylemi küçümsemeye
çalıştı…
Hatta
“Şu TGB’lilere bakın. Deniz Gezmiş‘i taklit ediyorlar akılları sıra ama Deniz
savunmasız gençlere asla saldırmazdı” diye yazan 68′li bile vardı…
ABD
TELAŞINA ORTAK OLANLAR
Önce
sonuncuyu düzeltelim. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Dolmabahçe’de
denize döktüğü 6-7 Amerikalı asker de neticede savunmasızdı. Karaya çıkarlarken
yanlarında silah yoktu.
Deniz
Gezmiş ve 68′liler o
gün neden o askerleri denize döktüyse, bugün de Çağdaş Cengiz ve
arkadaşları 3 ABD’li askerin kafasına çuvalı o nedenle geçirdi.
Her
iki eylemin de sembolik anlamı vardı. Birinde ABD’li askerler Kurtuluş
Savaşı’na gönderme yapılarak “denize dökülmüş”, boğaza atılmıştı. Diğerinde de
ABD’li askerlerin, tıpkı kendilerinin yaptığı gibi kafalarına çuval
geçirilmişti.
TGB’nin
derdi 3 ABD askerine fiziksel zarar vermek değil elbette, sembolik olarak
çuvalla ABD emperyalizmine Ortadoğu politikaları nedeniyle mesaj vermek!
Nitekim
ABD o mesajı aldı. ABD Büyükleçiliği’nden Pentagon’a kadar ABD yetkilileri
telaşla açıklamalar yaptı. Hatta ABD Türk askerlerine çuval geçirdiğinde “ne
notası, müzik notası mı” diyerek Washington’a sessiz kalan AKP’nin yönettiği
Dışişleri Bakanlığı da, TGB’in eylemine tepki gösterdi!
ABD’nin
ve taşeronlarının bu telaşına “ama savunmasızlardı” diyerek ortak olmak ve son
tahlilde coniye kalkan olmak, bir 68′liye hiç yakışmamıştır ve Deniz Gezmiş‘in
devrimciliğinin hatırasına büyük saygısızlıktır!
ÇOCUK
DENİLEN ÇOCUK ÖLDÜRÜYOR!
Gelelim
ABD askeri için “gariban, çocuk” diyenlere…
Rockefeller‘in yeğeni bahriye çavuşu olmayacağına
göre, o asker mutlaka sıradan bir Amerikalıdır. Zaten konu onun sınıfsal
konumu, adı, sanı değildir.
O
gün ABD savaş gemisinden karaya çıktığı için seçilmiştir ve varlığı TGB için
semboliktir.
Bu
gerçeği eğip büküp “çocuğu korkuttular” diye ağlayanlar, Ortadoğu’da öldürülen
halkların son tahlilde o “çocukların” kurşunlarıyla can verdiği gerçeğini
bilmezler mi?
20-22
yaşındaki ABD askerine “korkutulan çocuk” muamelesi yapmak, Ortadoğu’da ölen
gerçek çocuklara yapılan vicdansızlıktır!
AMERİKANCILAR
DAHA ÇOK AĞLAYACAK
Bakınız
bu bir nevi Stockholm sendromudur, celladına aşık olma durumudur. ABD askerleri
milyonları katlederken, emperyalizme mesaj vermek adına yapılmış bir çuval
eylemini “savunmasız çocuğa saldırmak” diye yorumlayanlar, kötü niyetli
değillerse, cellatlarına aşık olmuşlardır!
Zira
gerçek çırılçıplak ortadadır: TGB’liler ABD askerine fiziksel bir zarar vermek
için değil, onun şahsında sembolik çuval eylemiyle Washington’a bir mesaj
vermek derdindeler. O mesaj da görüldüğü gibi alınmıştır.
Tabi
bitirirken şunu da belirtelim: Çuval eylemi semboliktir ama ABD’nin
bölgemizi ve ülkemizi hedef alan politikası sürdüğü müddetçe daha sert eylemler
de zorunlu hale gelecektir!
Amerikancılar
asıl o zaman ağlaşsın!
Mehmet
Ali Güller
Aydınlık
Gazetesi
14
Kasım 2014