11 Kasım 2014 Salı

Dersimci Davutoğlu ve Dersimli Kılıçdaroğlu bilmiyorsanız, okuyun!


Ayrılıkçı, mezhepçi ve Atatürk Cumhuriyetinin düşmanı, bölücü-gerici zihniyet son günlerde iyice gemi azıya almış görünüyor.

Laik Cumhuriyete, ulus devlete ve üniter yapımıza, isyan eden, silah çeken, çetecilik, eşkiyalık ve kanun tanımazlık yapanları hiç utanmadan ve de sıkılmadan “mağdur ve mazlum” gibi göstermeye çalışıyorlar. Bunlar yarın bölücü-kanlı PKK’lıları da mağdur ilan ederse hiç şaşırmayın.

Halbuki genç Cumhuriyet, mezhep, köken ayırmadan kendisine karşı isyan eden, silah çeken, düşmanla işbirliği yapan, eşkıya-derebeyi ve çetecilerle hakettikleri biçimde mücadele ederek, nefsi müdafaadan başka bir şey yapmış değildir.

Yani “Seyit Rıza” denilen derebeyini “Alevi” inancı nedeniyle değil, bölgeye karakol, yol hastane yapımına mani olarak, karakol basıp, silahlı isyanla Cumhuriyete karşı kalkıştığı için bertaraf etmek zorunda kalmıştır.

Aynı şekilde, “Çerkez Ethem” Çerkez kökenli olduğu için değil, Cumhuriyete ve TBMM’ye karşı isyan ettiği, vatanımızı işgal eden Yunan’la işbirliği yaptığı ve onlara sığındığı için hain ilan edildi.

Şeyh Sait ile “Sûnni-Nakşi” inancı nedeniyle değil, laik-milli Cumhuriyete yabancı devletlerin desteği ve kışkırtmalarıyla isyan ettiği ve silah çektiği için mücadele etmiş ve cezalandırmıştır.

Bugün, Dersim kışkırtması yapan iktidarın, nasıl mezhepçi ve ayrımcı militan siyasal İslamcı politikalar izlediğini artık dünya alem biliyor ve görüyor.

Dersimi kaşıyarak ve gerçekleri çarpıtarak, laik Cumhuriyet sayesinde eşit yurttaş statüsüne kavuşan ve Ebu-Suud kafasının zulmünden kurtulan Alevi-Bektaşi yurttaşlarımızı, akıllarınca Atatürk Cumhuriyetine karşı kışkırtmaya çalışıyorlar.

Alevi-Bektaşi inancına sahip sayılarının 15 milyonu aşkın olduğu bilinen yurttaşlarımızın, ezici bir çoğunluğu; Horasan erenlerinden-Oğuz-Türkmen kökenli özbe öz Türk evlatları olarak, Laik Cumhuriyete gönülden bağlıdırlar ve Atatürk’e minnet ve saygıyla doludurlar.

Onlar, gerici-yobaz takımıyla da, bölücü-ayrılıkçı zihniyetle de asla bir ve beraber olmazlar, olmadılar ve olmayacaklar.

Yeni Osmanlıcı ve taze Dersimci Ahmet Davutoğlu da, onun “Dersim-Kerbela” benzetmesine ve çarpıtmasına sükut ederek, sesini çıkarmayan Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu da bunu bilsinler, bilmiyorlarsa bu yazımızı dikkatle okusunlar.

Okusunlar da, Anadoluyu vatan yapan Horasan ereni binlerce Oğuz Türkmen evladını 7’den 70’e kuyulara doldurarak soykırım uygulayan, Yavuz Selim’in, Ebu-Suud’un, Kuyucu Murat’ın ve Kürt derebeyi İdrisi Bitlisi’nin yaptığı, kanlı Alevi-Bektaşi katliamı ve zalimlikleriyle yüzleşsinler.

Sonuç olarak iyi bilinsin ki, Alevi-Bektaşi inanç ve kültürüne sahip özbe öz Türk ve Türkmen kökenli olan milyonlarca yurttaşımız, bugün; onbinlerce Oğuz-Türkmen çocuğunu gaddarca katleden, bunun yanısıra kendi öz kardeşlerini, yeğenlerini, babasını ve hatta dedesini dahi iktidar hırsıyla öldürten Yavuz Selim’i bu kıyım ve zulümlerinden dolayı Hz. Hüseyin’i katleden “Yezid” gibi algılarlar. Bu nedenle Yavuz’u ve onun yobaz maşası Ebu-Suudları öven ve baş tacı yapan bugünkü iktidar zihniyetinin Dersim yalanlarına, kışkırtmalarına hiçbir biçimde itibar etmezler.

Dersim yaygarası ve istismarını bırakın da, kanlı zalimlerin, 40 bin Alevi-Bektaşi Oğuz-Türkmen evladını sırf inançları ve mezhepleri nedeniyle katleden, kuyucu Murat’ların Ebu-Suud’ların, Kürt derebeyi İdrisi Bitlisi’lerin yaptığı Alevi-Bektaşi soykırımından bahsedin bakalım.
 
Ufuk SÖYLEMEZ / Aydınlık- 11.11.2014