22 Aralık 2012 Cumartesi

İşte Altan işte Çongar iste Taraf!



18 Aralık 2012, YURT GAZETESİ
İşte Altan işte Çongar iste Taraf!

Ahmet Altan’ın büyük bir romancı olduğu aşikardır. Cemaat ile AKP’nin arasına karakedi girdikten sonra Altan’ın hızlı bir muhalif kesildiği de doğrudur. Yasemin Çongar Washington D.C.’de Milliyet adına çok başarılı bir gazetecilik örneği vermiştir. Ancak, aşağıya koyduğum belgeler de birer gerçektir.

1)ABD’nin en büyük radyo kanalı Ulusal Halk Radyosu’nda (NPR), Taraf gazetesi ve “Balyoz Planı” üzerine bir program yayınlandı. Cumhuriyet’ten Elçin Poyrazlar 02.07.2010 tarihinde şunları yazdı:

“Röportajı yapan gazeteci Julia Rooke, Çongar’ın sözlerini şu şekilde aktardı: ‘Taraf published the (Balyoz) documents. Çongar says they corroborated them as best they could by talking to witnesses. She adds, the newspaper was egged on by the prime minister and the head of state intelligence. (Taraf –Balyoz- belgelerini yayımladı. Çongar tanıklarla konuşarak belgeleri ellerinden geldiği kadar doğruladıklarını söylüyor. Gazetenin başbakan ve devlet istihbaratının başı tarafından teşvik edildiğini de ekliyor.)”

Julia Rooke Çongar’dan sonra bu radyo programı için benimle de konuşmuştu. Bana bir yönetici olarak Çongar’ın okumadığı bir belgeyi yayınladığını açıkça itiraf ettiğini hayretler içinde söylemişti. Başbakan ve MİT tarafından teşvik edilmenin ne anlama geldiğini de sorguluyordu.

Çongar bunun dışında kendilerine, ordu ve jandarma gibi kurumlardan istihbarat geldiğini de Rook’a bildirmişti.

***
2)Aynı Yasemin Çongar New Yorker Muhabirine de “Bu belgeler gerçek dışı olamayacak kadar detaylı” idi (too detailed not to be real)” demiştir.(New Yorker-12.03.2012)

Bu mantığa göre Alexander Canduci’nin “The Greatest Lies in History” (Tarihteki En Büyük Yalanlar) adlı kitabı da çok detaylı (336 sayfa) olduğu için esasında gerçekleri yazar!

***
3)Mehmet Baransu’ya gazete önünde bavulla teslim edilen ve sonradan içinden bir sürü tahrif edilmiş,yalanla doldurulmuş CD çıkan “Balyoz Belgeleri” için Ahmet Altan da şöyle yazmıştır:

“Bana yazı işlerindeki arkadaşlarımız CD’lerin üstündeki bilgileri gösterdiler, orada, o belgeleri kimin, ne zaman, nerede yazdığı açıkça görülüyor…. O CD’lerin üstündeki kayıtlar bütün belgelerin Birinci Ordu’da hazırlandığını kanıtlıyor” (Taraf-09.02.2010)

Bu mantığa göre de ben kendisine Genelkurmay antetli bir mektup yollasam, gazeteciliğin temel iç güdüsü “şüphe”ye hiç başvurmadan Altan içindekileri anında “kanıt” kabul edecek!

***
4)Gareth Jenkins adlı bir Galli gazeteci bütün Ergenekon İddianemelerini okudu ve içinde yüzlerce yanlış/hata yakaladı. Ahmet Altan’ın Jenkins’e tepkisi şu şekilde oldu:

“Bütünüyle doğru bir hikâyenin içinde bir ‘yanlış’ bulup, bu tek yanlışla ‘aslında bütün hikâyenin yanlış’ olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlar.” (Taraf-04.07.2009)

Ahmet Altan Ergenekon iddianamesinin “bütünü ile doğru” olduğunu daha 2009’da biliyordu! Ayrıca Ahmet Altan’a göre insanların hayatı ile ilgili karar alırken “bir yanlış”ın önemi yoktu. Altan, Jenkins’in bir değil, bir sürü yanlış bulduğunu ise tamamen göz ardı ediyordu.

***
5)Altan ve Çongar’ın o tarih itibari ile yazı işleri müdürü Yıldıray Övür’e göre ise alaturka davalarda “hatalar” olabilirdi, kaldı ki Jenkins “Batılı Kemalist “idi! (Cüneyt Ülsever-Odatv-29.03.2012)

Yıldırım Övür bir yazısında Ergenekon Davaları’na bakan Mahkeme için de şunları yazabildi:

“Kimse Ergenekon iddianamelerinin dikensiz gül bahçesi olduğunu iddia etmiyor. Binlerce sayfa içinde mesnetsiz pek çok iddia ve yüzlerce şüpheli arasında mağdur edilmiş pek çok kişi olduğu açık. Ama Türkiye şartlarında ve Türkiye adliye kültürü içinde yürütülmeye çalışılan böylesine bir soruşturmanın sorunlu alanlarına yoğunlaşıp büyük iddiaların karambole getirilmesi pek iyi niyetli bir değerlendirme biçimi değil.” (Taraf-02.12.2009)

***
Yukarıda alıntıladığım yazılı metinler Hukuk’a Giriş derslerinde “hukuk nasıl iğfal edilir” başlığı altında okutulmalıdır!

***
“Bir suçsuzu mahkum etmek, on suçluyu beraat ettirmekten daha kötüdür.”(Voltaire)

“Kim bir hata veya bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.” (KUR'AN: Nisâ Suresi; Sure 4, Ayet 112)