22 Aralık 2012 Cumartesi

ORG.HÜSEYİN NUSRET TAŞDELER'İN SAVUNMASI- 3

ORG.HÜSEYİN NUSRET TAŞDELER'İN SAVUNMASI- 3

Türkiye Cumhuriyetinin, Evrensel Hukukun üç temel ilkesinin, “şerefli yaşa, kimseye zarar verme, herkese hakkını ver” (Juris praecepta sunt haec: honeste vivere, alterum non leadere, suum cuique tribuere) vecizesinde ifadesini bulduğuna inanan, hukuk kurallarına uyan, yasalara saygılı, adli sicili tertemiz bir vatandaşıyım:

- 61(altmışbir) yıllık hayatım boyunca hiçbir ceza almadım; Adli Mahkemelerin ve Yargı Organlarının hiçbir soruşturmasına veya kovuşturmasına muhatap olmadım.

 - Askerî Öğrencilik dönemim dahil 47 yıllık askerlik hayatım boyunca, Amirlerim, Disiplin Mahkemeleri ve Askerî Mahkemeler tarafından hiçbir soruşturmaya veya kovuşturmaya maruz bırakılmadım, ceza almadım.

- Kendim için davranış tarzı olarak benimsediğim gibi, maiyetimde bulunan personele ve astlarıma da, daima yasalara saygılı olmalarını, hukuk kurallarına uymalarını emrettim ve öğütledim; tutum ve davranışlarında bu özelliği hassasiyetle aradım; gerektiğinde ikazlarımı yaptım, düzeltici tedbirleri aldım. Atandığım her görevin başlangıcında, ilk uygun zamanda, personelime topluca çalışma prensiplerimi açıklayan bir hitapta bulundum; bu kapsamda “Bütün faaliyet ve işlemlerimizin hukuka uygun olmasını” emrettim ve bu prensibimi açıkladım.

- Genelkurmay Harekât Başkanlığı personeline de; 06 Eylül 2007 tarihinde, Genelkurmay Karargâhının 310 kişilik Orbay Salonunda yaptığım konuşmada, bu prensibime ilişkin olarak, verdiğim şifahi emri ve yaptığım açıklamayı bu toplantıya katılanlar hatırlayacaklardır. Şu emri vermiştim:
“Bütün faaliyet ve işlemlerimiz hukuka uygun olacaktır. Hukuki Mevzuat hiyerarşisinin; Anayasa, yasalar, tüzükler, yönetmelikler, yönergeler, direktifler, emirler, talimatlar şeklinde olduğunu hatırlatırım. Hukuka uygunluk kuruluşlara ve kişilere itibar kazandırır. Hukuk ihlâlinin küçüğü, büyüğü olmaz. Hukuk dışına taşan faaliyet ve işlemlerden herhangi bir fayda beklenemez. Hukuk kurallarına aykırı her eylem ve işlemin bir müeyyidesi vardır ve gerektiğinde uygulanır. Bu karargâhta yaptığımız görevler açısından Uluslararası Hukukun ve Devletler Hukukunun kazandığı öneme dikkatinizi çekerim. Biz hukuka ve hukuk devletinin kurallarına riayetkâr ve saygılı bir ordunun mensuplarıyız, daima öyle kalacağız.”