EKREM DUMANLI (ZAMAN GAZETESİ- 06.03.2011)
Bazı gazetecilerin gözaltına alınması, değişik tepkilerin
oluşmasına sebep oldu. Yurt içinden ve dışından yükselen bazı tepkiler meseleyi
daha da karmaşık hale getirdi.
İlginç
olan da şu: Savcıların hangi bilgi ve belgeler doğrultusunda gözaltı talebinde
bulunduğunu, o talebin hâkimler tarafından hangi gerekçeyle kabul edildiğini
bilmiyoruz. Kanaatlerine göre konuşan meslektaşlarımız, meslekî dayanışma adına
bir şeyler söylüyor ama o sözlerinde de somut bilgi ve belgelerle ne kadar
irtibatlı olduğu konusu şüpheli. Siyasetçiler, temsil ettikleri kitle ve
yaşadıkları tecrübe üzerinden konuya yaklaşıyor. Tam bu aşamada Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül'ün ne düşündüğü daha bir önem kazanıyor. Bu nedenle Sayın Gül'e
ulaşma ihtiyacı hissettim. Kırmadılar, görüşlerini paylaştılar.
.......Madalyonun diğer yüzüne de dikkat çekiyor Sayın Cumhurbaşkanı. Tam bu noktada anlıyorum ki Cumhurbaşkanı acı tecrübeler eşliğinde meselenin bir başka boyutunu daha işaretliyor: Gazetecilerin gazetecilik mesleğini kendi çerçevesinde yapıp yapmaması. Sayın Cumhurbaşkanı hakkında yalan, iftira, karalama gibi pek çok yayınlar yapıldı ve bazı dönemlerde adeta psikolojik harp ilan edildi. Belki de bu acı tecrübelere binaen önemli bir uyarı yaptı Sayın Cumhurbaşkanı: "Umuyorum ki ülkemizde hiçbir gazeteci, mesleğini başka amaçlar için kullanmaz."
Yukarıda
birebir alıntıladığım bu cümle hayatî önem taşıyor. Çünkü gazeteciliğin
sınırları, gerçeği aramaktaki dürüstlüğü bu mesleği yapanların omzuna bir
sorumluluk olarak yüklüyor. Maalesef belli dönemlerde bu ülkedeki gazeteciler o
sınavı doğru veremedi; belki de hala veremiyor.
......