15 Aralık 2014 Pazartesi

"ZAMAN" GAZETESİ ARŞİVİNDEN YAKIN TARİHE NOTLAR


'INDA NE YAZMIŞLARDI ?



Fehmi Koru -
21.02.2011



Bazen öyle olur; yaşadıklarının ne denli önemli olduğunu yaşayanlar tam anlamıyla fark edemez. Türkiye, bugün on yıl öncesinden hemen her yönden farklı bir ülke: Cılız ve kırılgan bir ekonomik yapıdan sürekli büyüyen bir ekonomi çıktı. Sağa bakılıp hizaya girilen vesayetçi bir siyasi sistemimiz vardı, şimdilerde millet sözünü herkese dinletiyor. Uzun yıllar "Washington ne der? Moskova kızar mı? Avrupa'dan azar gelir mi?" endişesi yaşatırdı dış politikamız, son yıllarda Washington, Moskova ve Avrupa Birliği "Ankara'ya danışalım, Ankara'nın görüşünü alalım, Ankara'yı kızdırmayalım" derdine düştü.

O durumdan bu duruma on yıldan kısa bir sürede gelinirse, bunun etkileri kolay hazmedilemez. Türkiye'nin de şu sıralarda yaşadığı böylesine bir 'hazım' sorunu işte. Yenilenen ekonomik ve siyasal yapılar, farklı diplomatik yaklaşımlar eskiye alışmış zihinleri zorluyor.

Zorluyor da ne oluyor? Eskinin çıkarlar ağı bozulduğu, yeni dengeler farklı yerlerde oluşmaya başladığı, paradigmalarla birlikte söylemler de gelişmelerden etkilendiği için, zeminin altlarından kaydığını düşünenler yaygarayı basıyor.

Mevcut medya düzeni değişime ayak uydurmaya direndiği ve hâlâ eskiye göre oluşmuş çıkar ilişkileri varlığını sürdürdüğü için, yaygaracı sesler samimi feryatlarmış gibi göklere yükseliyor.

Bütün dünyayı hareketlendiren 'değişim' arzusu, eskinin arkasına saklanarak, köhnemiş ilkelere sahip çıkarak engellenemez; 'değişim' ancak başka tür bir 'değişim' anlayışı ile karşılanabilir. Ülkemizde muhalefet yapanların anlayamadığı da bu 'gerçek' işte. Değişimi savunan ve politikalarına yansıtan bir partiye muhalefet, ancak onun değişim modelini yeterli bulmayan başka bir 'değişimci model' ile yapılabilir...

'Yeni' bir Türkiye inşa ediliyor elbirliğiyle; bizim burada yaptığımız, ona harç sağlamak...





Hiç yorum yok :