İran’da yayımlanan Kayhan gazetesinin başmakalesinde Türkiye ve bölgede yaşanan son gelişmeler ele alındı. İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin danışmanı ve Fars haber ajansı analisti Sadullah Zarei’nin kaleme aldığı makalede, “Türkiye'nin güney, Suriye'nin kuzeyinde geçen hafta cereyan eden olaylar Suriye savaşında radikal değişimin habercisi” ifadesi kullanıldı.
Eski gazeteci ve yazar Kenan Çamurcu’nun çevirisine göre, yazının bir bölümü şu şekilde:
“Türkiye'nin güney, Suriye'nin kuzeyinde geçen hafta cereyan eden olaylar Suriye savaşında radikal değişimin habercisi. Ramazan sonuna kadar süren Beşşar Esad hükümetinin sona erdiği dedikodusunun tarafları, Türkiye ve IŞİD şu an birbiriyle savaşıyor. IŞİD'in Suruç saldırısı, Erdoğan'la IŞİD arasında Türkiye'de eylem yapmamaya yönelik gizli anlaşmanın bozulduğunu gösteriyor.
‘ERDOĞAN KOBANİ’YE YARDIMI ENGELLEDİ’
Kobani'ye 15 km. mesafedeki Suruç'taki saldırı nedeniyle doğudaki 21 ilde 19 milyon Kürt’ün asayişi yok edeceğinden korkuluyor. Erdoğan, protestolardan korktuğu için 2002'den beri ilk kez güvenlik kabinesini topladı. Polis sokak gösterilerine sert davranıyor.
Erdoğan IŞİD'le dört yıllık işbirliğinden sonra Kürt ve Alevi bölgelerde krizden çekindiği için zahiren tarz değiştirmiş görünüyor. İki yıl önce IŞİD Kobani'de Suriye Kürtleri (PYD) ve Türkiye Kürtleri’yle ( PKK ) savaşırken Erdoğan IŞİD'e operasyona karşıydı. Erdoğan, Türkiye Kürtleri’nin Kobani'ye yardımını önledi ve Suriye ordusuyla da mücadele gerekçesiyle IŞİD'e operasyona karşı çıktı.
‘OTOBAN KESİLSE IŞİD BİTER’
Kürtler Kobani'yi IŞİD'den tamamen temizledi. Dolayısıyla Türkiye'nin dünkü saldırıları IŞİD'in gücü bulunmayan bölgeye oldu. IŞİD, Halep'i Türkiye'ye bağlayan kuzeydeki otobanda mevzilendi ve buradan hâlâ destek alıyor. Bu otoban kesilse IŞİD biter.
Türkiye-Halep otobanından şu anda yardım alan IŞİD, otoban bir hafta kesilse Halep, Rakka ve Deyr ez-Zor’dan ya kaçar ya da yok olur. Erdoğan IŞİD'e zarar vermek isteseydi bunu Halep'te yapardı, Kobani ve Kamışlı'da değil! IŞİD'in bürolarının kapatıldığı da iddia.
‘TÜRKİYE ARTIK YAPAYALNIZ’
IŞİD, AKP 'nin seçim yenilgisi, hükümetten düşme ihtimali ve Erdoğan'ın Kürtlerle savaşının yol açtığı güvenlik açığını kullanıyor. IŞİD, Sünni Türk bir şehirde değil, Kürt ilinde saldırı düzenlemekle Erdoğan'a en az 20 ili karıştırabileceğini gösterdi.
Erdoğan'ın Türkiye’si bir seçim yapmak zorunda olduğu ve aynı zamanda tarihi bir hatanın kıyısına kadar geldiği noktaya vardı. Erdoğan ve onun güvenlik sistemi, Irak ve Suriye'ye karşı terörist ittifak oluşturmaya dayalı şu anki pozisyonunu sürdüremez. Geçen yılların aksine, Erdoğan'ın Esad ve Maliki'ye karşı Arap müttefikleri meydanı terk etmiş durumda. Türkiye artık yapayalnız.
‘TÜRKİYE UÇURUMUN KIYISINDA DURUYOR’
Erdoğan'ın beklentisinin aksine Ramazan'da Suriye ordusu, terörizm koalisyonuna üstünlüğünü Zebadani, Deraa ve Tedmur'da gösterdi. Erdoğan'ın Esad'a husumetinin bir yere varmayacağı anlaşıldı. Fakat Erdoğan'ın geçmişin hatasından dönmesi de bedelsiz olmayacak. 10-30 bin arasında askeri gücü olan IŞİD, Suriye ve Irak'ta yenilir de komşusu Türkiye'ye yönelirse Erdoğan buna karşı koyamaz. IŞİD'in Suriye ve Irak'ta yenilip Türkiye'ye yönelmesi, bu ülke için buhran dolu çatışma yıllarının başlaması demek.
Türkiye'nin IŞİD'le ittifakını bitirmesinin de, sürdürmesinin de bedeli hayli ağır olacak. Ama ittifakı sürdürürse IŞİD başına kalacak. Erdoğan ve Türkiye, tarihi fahiş hatasında uçurumun kıyısında duruyor. Bunun çok sayıda alameti görülebiliyor.
Türkiye'nin "koalisyon" adı altında NATO koordinasyonunda Kobani bölgesine saldırması Libya'ya operasyonun sonuçlarını yaratacak. Libya halkına yardım bahanesiyle yapılan saldırıda -Türkiye de 17 uçakla katıldı- Türkiye vatandaşları da hayatını kaybetti. Türkiye, ABD, NATO ittifakının Suriye'ye saldırısı Libya'nın benzeri olacak ve terörizmle mücadele de bundan zarar görecek.
‘DİRENİŞ CEPHESİYLE TEMAS İRAN’IN DESTEĞİNİ GETİRİR’
Erdoğan'ın ABD ve NATO'yla Suriye'ye saldırısına hem IŞİD'den, hem de terörizmle savaşan direnişten sert tepki gelebilir. Erdoğan, tuttuğu yolu ıslah için ABD ve NATO'ya dayanacaksa içinden çıkamayacağı şiddetli güvenlik kriziyle karşılaşacaktır.
Türkiye'nin yanlış tarzını düzeltmesinin tek imkanı, Direniş cephesiyle temas ve Suriye hükümetiyle aleni ve doğrudan görüşmedir. Türkiye bu yolu seçerse [Direniş cephesiyle ilişki, Suriye hükümetiyle doğrudan görüşme] İran’ın ciddi desteğini göreceği kesindir
Erdoğan, ABD ve NATO'nun Kürtler ve Alevilerin protestolarını durduracak gücü bulunmadığını biliyor olmalıdır. İran'ın Erdoğan hükümeti, Kürtler ve Alevilerle kardeşçe ilişkisinin, güvenlik sorununu çözmek için imkan olabileceği ortadadır.”
25 Temmuz 2015 Cumartesi / YURT GAZETESİ