23 Ocak 2018 Salı

Gelişmeler ve Çelişmeler

Afrin’e harekat havadan ve karadan başladı.

Türk Savaş uçakları Afrin’deki PKK ve IŞİD hedeflerini vurdu.

Ne Rusya engel oldu, ne de ABD…

Türkmen ağırlıklı ÖSO grupları da (TSK adına) karadan Afrin’e girmeye başladı.

Çok güzel…

Fakat asıl soru şu: Bundan sonra ne olacak?

Afrin’e Türkiye adına girecek olan ÖSO (Türkiye’nin desteklediği yeşil siyah bayraklı Özgür Suriye Ordusu), ABD’ye heyet gönderip, “PYD yerine bizi destekleyin, İran’a karşı çarpışalım” teklifi yapıyor.

Haberin kaynağı, Reuters Washington bürosu, ÖSO heyetinden Mustafa Seyyari’nin CIA’nın Trump’ın emriyle kestiği yardım programının yeniden başlatılmasını istediğini yazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen günlerdeki “Terörist Esed ve Suriye’de ABD ile birlikte çalışmak istiyoruz” söyleminin arka planında bu mu var?

Peki binlerce yabancı teröristin fink attığı İdlib ne olacak?

Astana ittifakından İran buna ne diyecek?

Dikkat çekici biçimde suskun son günlerde Tahran.

Anlamaya çalışıyor sanırım olan biteni.

Rusya da tedirgin.

Geçen hafta Hmeymim üssüne yapılan bombalı dron saldırısında, hem El Nusra, hem ABD ve hem de ÖSO parmağı olduğunu ima etti Moskova.

Bu olay, ÖSO’nun ABD ile çalışma konusunda bir iyi niyet gösterisi miydi?

Bölgenin kompetan uzmanı Suriyeli gazeteci Hüsnü Mahalli de bazı sorular soruyor:

“İdlib ve çevresinde 80-90 bin Nusracı terörist var ve bunlar arasında çok sayıda Çeçen, Uygur, Özbek ve benzeri bölgelerden gelen terörist var.

Üstelik aklınıza gelen her türlü ağır silahları var.

Dron ve kimyasal silahlar dâhil.

Ayrıca Cerablus’tan Azez’e kadar uzanan bölgede Türk ordusu ile işbirliği yapan on binlerce ‘ılımlı’ terörist zaman zaman Nusra’ya destek veriyor. Ortak ideolojik nedenlerle.

Şimdi diyelim ki Suriye devleti İdlib’i ne pahasına olursa olsun kurtarmaya çalıştı ve bu iş çok büyüdü.

Bu durumda Türkiye kimden yana tavır alacak?

Nusra ve müttefiklerinden mi yoksa Ankara’nın yeni dostu Rusya’nın desteklediği Esad’tan yana mı?

Türkiye’ye 20 kilometre uzaklıkta İdlib’ten kaçmak zorunda kalabilecek on binlerce yabancı terörist nereye gidecek?”

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, şu üç şart yerine gelmeden Suriye’den çekilmeyeceklerini açıkladı:

1-IŞİD’in bitirilmesi
2-Esad’ın gitmesi
3-Suriye’den kaçanların geri dönmesi


Şimdi hangi birinden başlayalım ki…

1-IŞİD’i kuran zaten ABD, tam tersine Suriye’de IŞİD’i koruyor. Deyrezor’da korudu, Palmira’dan Musul’a taşıdı. En son Rakka’dan çıkardı BBC bunu haber de yaptı. El Tanf üssünde terörist eğitimi yapıyor ABD askerleri. İdlib ve Fırat’ın doğusundaki PYD bölgesine de IŞİD’lileri taşıyıp, destek gücü yaptılar.

2-Esad’ın gitmesi mümkün değil. Rusya ve İran’ın desteğiyle, hem askeri olarak mümkün değil, hem siyasi olarak. Bir de, Esad giderse yerine El Kaideci, İhvancı, IŞİD’çi, Nusracı bilumum teröristler gelecek. Tekfirci, Selefi, Vahabi ülkesi olacak koca ve kadim Suriye.

3-Suriye’den kaçanların geri dönmesi ancak Esad terörü temizledikçe oluyor. Yani Suriye’den kaçanların geri dönmesi için Selefi teröristler ve PYD’nin temizlenmesi lazım. Yani ABD giderse, teröristler desteklerini yitirecek ve Suriye’den kaçanlar geri dönecek.

T-Rex’in derdi İran aslında. ÖSO ile görüşmeler de bundan, Türkiye ile pazarlık da bu minvalde. Geçen yazımda vurguladığım gibi federal Suriye peşindeler. Daha açığı bölünmüş bir Suriye.

RUSYA’DAN ÜSTÜ KAPALI UYARI

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, dünkü açıklamasında, Rus askerlerin Afrin’den çekildiklerine yönelik haberleri yalanladı.

Lavrov, Rusya, Türkiye ve İran’ın şu anki öncelikli vazifesinin İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesinin işlevlerinin sağlanması olduğunu söyledi.

ABD’nin Fetih El Şam yani eski El Nusra’ya karşı savaşmadığını vurgulayan Lavrov, Waşington’un Fırat’ın doğusunda kalıcı PYD yerleşim birimlerinin kurulması için çalıştığını söyledi.

Afrin sorunu Türkiye açısından çözülmüş gibi gözükse de, devamındaki Münbiç ve İdlib’deki karmaşa başımızı ağrıtacak.

Bunun tek çaresi, Astana çerçevesinde Suriye, Rusya ve İran ile birlikte hareket edip, Suriye’den hem terörü, hem terörün sponsoru ABD’yi çıkartmaktır.

Federal bir Suriye’nin kabul edilemez olduğu bir an evvel açıklanmalı ve ABD üsleri kapatılmalıdır.

İhvancı Sünni devlet ve ordu kurma hesapları, önünde sonunda Astana’nın dağılmasına ve ABD-PKK oluşumunun Suriye’de kalıcı hale gelmesine yol açacak.

Afrin Harekatı’nın adı “Zeytin Dalı” imiş.

Bu zeytin dalının ABD'ye değil, Esad’a uzatıldığını düşünmek isterim.

Tek yol Batı Asya Birliği’dir.
Çözüm Avrasya’dadır.

Hüseyin VODİNALI
aydinlik.com.tr, 20.01.2018