26 Ocak 2018 Cuma

MOON OF ALABAMA: "Türkler Afrin’e Taaruz Ediyor, ABD Stratejisi İflas Ediyor, Kürtler Yine Kaybeden Tarafı Seçiyor





Rusya/Suriye ve Afrin’deki Kürtler arasında yapılan görüşmeler başarısızlıkla sonuçlanınca, Rus tarafı Türkiye ile bir anlaşma yaptı. Şu an, herkes kenara çekilirken Türkiye Afrin’e taaruz ediyor. Bu gelişmenin esas itici gücü, Kuzey- Doğu Suriye’de, Kürt YPG/PKK’nın yardımıyla bir ABD işgalinin ilanı oldu. İşgal stratejisi, hali hazırda başarısızlığa uğramış durumda. Kürtler yanlış seçim yaptılar ve bu oyunun kaybedenleri olacaklar.

Biz hatalı olarak, Afrin’in kuzey-batısını tutmuş olan Kürtlere karşı Türk tehditlerinin boş olduğu tahmininde bulunmuştuk:

Tehdit ciddi değildi, çünkü:
  • ·        
  • ·         Afrin, resmi olarak Rus ve Suriye güçlerinin kontrolü altındaydı.
  • ·     Türkiye için asıl büyük tehlike Afrin değil, Birleşik Devletler’in açıkça ilan ettiği gibi kuzey-doğu Suriye’deki Kürtleri koruması altına almasıydı.

Türklerin tehditleri ve top sesleri Suriye tarafında yankıya yol açarken, Rusya daha çok sessiz tavsiyelerde bulunarak yanıt verdi. Suriye yönetimi, etnik olarak Arap veya Kürt, tüm Suriye vatandaşlarının koruyucusu olduğunu göstermek istiyor. Rusya, tüm tarafları sakinleştiren bir “büyük” rolüyle mağrur.

Türkiye, şu anda tüm gücüyle Afrin kantonuna taaruz ediyor. Operasyona “Zeytin Dalı” adı verildi.



Afrin’e yönelik Türk operasyonu iki olayla tetiklendi. En önemlisi, Birleşik Devletler’in, esas olarak Kürtlerden ve daha önce IŞİD yönetiminde savaşmış olan bazı Araplardan oluşan 30 000 kişilik güçlü bir SDF “sınır koruma gücü”nün yardımıyla kuzey-doğu Suriye’de kalıcı bir işgali duyurması oldu. Biz, o zamanlar şunu yazmıştık:

Birleşik Devletler harekete geçmeden önce Türklerle görüş alışverişinde bulunmadı ve tabi ki, Birleşik Devletler tarafından eğitilen ve silahlandırılan böyle bir terörist çetenin, Türkiye’nin güney sınırının uzun bir bölümünü kontrol altında tutacak olması Türkleri hoşnut etmedi. Hangi Türk hükümeti olursa olsun, ülkeye yönelik böyle bir stratejik tehdidi önlemek için sert önlemler almak zorunda kalacaktır.

Birleşik Devletler’in hareketi amatörceydi. Kuzey- doğu Suriye’nin yasadışı ve sürdürülemez işgali karşılığında, NATO’daki müttefiki Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçlarını göz ardı etti. Dışişleri Bakanı Tillerson, “sınır koruma gücü”nün “sınır korumak amaçlı olmadığını” iddia ederek, Türkleri sakinleştirmeyi denedi. Eğitim alanından gelen bilgiler bunun yalan olduğunu ortaya koyuyor:

Sunucu, mezuniyet töreninde (Haseke kırsalındaki SDF sınır güçlerinin ikinci birliğinin mezuniyet töreni- IŞIK) “bu güç, kuzey Suriye sınırlarını koruyacak temel bir güç olacak” diye beyan etti.

Türklerin operasyona iten ikinci bir neden, Suriye ordusunun doğu İdlib’te, Türkiye tarafından desteklenen “Özgür Suriye Ordusu” ve “El-Kaide”yi saf dışı ederek kazandığı başarı oldu.

Şu anda gelişen Türk operasyonu öncesinde, birtakım müzakere turları yapıldı.

Suriye yönetimi ve müttefiği Rusya, Afrin Kürtleri’ne, onları herhangi bir Türk saldırısından korumayı teklif ettiler:

Hemen hemen bir hafta önce, Rus yetkililerle Kürt liderler arasında bir görüşme gerçekleşti. Moskova, Suriye Devleti’nin, kuzey sınırından sorumlu tek varlık olmasını teklif etti. Kürtler reddetti. Bundan hemen sonra, Türk Generaller Moskova’ya davet edildi. Suriye Devleti’nin kendi kuzey sınırının kontrolüne sahip olması tek Rus talebi değildi. Diğer istekleri, Kürtlerin Deyrizor'daki petrol alanlarını geri teslim etmeleri idi. Kürtler, Birleşik Devletler’in nasıl olsa buna izin vermeyeceğini öne sürerek bunu da reddettiler. Toplantı, tam olarak başarılı olmadı.

Aşağıdaki hesap, Kürt görüşmeciler tarafından teyid edildi:

Aldar Xelil (@Xelilaldar), Demokratik Özgür Toplum- (TEV-DEM: Tevgera Civaka Demokratîk, IŞIK)- üyesi: “Bir görüşmede, Rusya Afrin Yönetimi’ne, eğer Afrin Suriye rejimi tarafından yönetilirse Türkiye’nin oraya taaruz etmiyeceğini teklifinde bulundu. # Afrin Kanton Yönetimi bu teklifi reddetti.”

Kürtler bir karşı teklifte bulundular. Suriye bayraklarının bir miktar daha artıracaklardı, ellerinde tuttukları Menag hava üssünden (çoğunluğu harap olmuş) vazgeçeceklerdi. Ancak, sınır kontrolünden vazgeçmeye niyetli değildiler:

Diken gazetesinden;

Amberin Zaman, Rojava yetkililerinden Nobahar Mustafa ve Sinam Mohammed ile konuştu. Şunları söylediler:
  • ·         Rusya, YPG’yi zayıflatmayı ve Afrin’i “rejim”e devretmeyi hedefliyor.
  • ·      Rusya ile halen görüşme halindeyiz. Onlar, “eğer Afrin’i rejime teslim edeseniz, o sizi koruyacaktır” dediler. Reddettik. Menag hava üssünü ve bazı kontrol noktalarını terk etmeyi teklif ettik, ancak onlar reddetti.
  • ·         Soçi’den çekilebiliriz.
  • ·   Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır ile yeni ittifaklar kurulacak.
  • ·    Rojava kuvvetleri komutanı General Mazlum ve İlham Ahmed, Birleşik Devletler’in Türk saldırılarını durdurmasını istemek üzere Brett McGurk ile görüştüler. Bu, Birleşik Devletler’in ne denli güvenilir bir müttefik olduğu göstermesi açısından bir testtir.

Kürtlerle yapılan görüşmeler başarısız olunca, görüşmeci taraflardan Suriye ve Rusya Türkiye ile bir anlaşma yaptı. Türkiye, İdlib’de bir gerilimi düşürme bölgesi oluşturulmasını kabul etmiş, ancak, El-Kaide hakimiyetindeki bölgede söz verilen gözetleme noktalarının kurulmasında bir türlü ilerleme kaydetmemişti. Türkiye El-Kaide’ye destek vermişti, onunla doğrudan çatışması çıkarlarına aykırı. Birçok El-Kaide savaşçısının aileleri ve dostları Türkiye’de yaşadığından, Türkiye’nin kendisi saldırıya çok fazla açık halde.

Yeni anlaşma, Türkiye’nin Afrin üzerindeki kontrolüne karşılık Suriye’ye İdlib’in büyük bir bölümü üzerinde kontrol imkanı veriyor (eğer Türkler gerçekten bölgeyi alabilirse). Türkiye’nin harekata başlamasına paralel olarak, Suriye ordusu İdlib’in doğusundaki Abu Duhur hava üssünü aldı ve şu an kapalı olan kazanda, El-Kaide ve IŞİD’den geriye ne kaldıysa bertaraf edecek. Daha sonra da İdlib Valiliğine doğru ilerleyecektir.



Türkiye’nin Afrin’i ele geçirmesi Suriye için kötü. Suriye yönetimi, Rusların kendi adlarına yaptıkları anlaşmadan açıkçası memnuniyet duymuyorlar. Türkiye’nin güvenilmez Devlet Başkanı Erdoğan ile yapılan herhangi bir anlaşma, muhtemelen çok uzun süreli olmayacaktır. Ancak, daha da kötü olan, kuzey-doğu’nun kalıcı bir işgalinde Birleşik Devletler ile müttefik Kürtlere sahip olmak.

Suriye yönetimi, harekat hakkında daha önce bilgilendirildiğine dair Türk iddialarını reddetti ve harekatı resmi olarak kınadı. Buna karşı yapabileceği çok fazla bir şey yok. Ordusu tükenmiş ve başka bir yerde bağlanmış durumda. Ne Rusya, ne de İran Türkiye’yle açık bir çatışmaya da destek vermeyecektir.

Türk mediası tümüyle “savaş modu”nda:

Bu sabahki Türk gazeteleri:

  • ·         Hürriyet: Jetlerimiz Afrin’i Vurdu. Türkiye Tek Yürek
  • ·         Sabah: İnlerinde Vurduk
  • ·         Habertürk: Teröre Demir Yumruk, Sivile Zeytin Dalı
  • ·         Sözcü: ABD’ye Rağmen, Rusya’ya Rağmen “Vururuz” Dedik. Hainleri Vurduk.


Türkiye, Afrin’e karşı oldukça büyük bir operasyon başlattı. Hava güçleri bölgeyi bombalıyor. Şimdi de, en modern tanklarını gönderiyor. Türkiye’nin desteklediği ve kontrol ettiği El-Kaide- “Özgür Suriye Ordusu”, kesin olarak en çok kan kaybedecek cephe hattı piyadeleri  olacaklardır. Afrin dağlık bir bölge ve bu nedenle uçuşlar zor olacak. İki Türk tankı şimdiden tahrip edildi. Kürtler iyi hazırlanmışlar ve iyi silahlandırılmışlar. Her iki tarafın da birçok kaybı olacaktır.

Bu arada, Suriye ordusu ve müttefikleri İdlib’i ele geçirmeye zaman bulacaklardır.

Birleşik Devletler güç durumda kaldı. Şunun şurasında geçen hafta duyurulan Suriye stratejisinin, daha şimdiden kolu kanadı kırıldı. ABD Merkez Komutanlığı, doğudaki Kürtlerle ittifak yaparken Afrin’deki Kürtlerle ilgili herhangi bir sorumluluk almayı reddetti. Halbuki bunlar aynı topluluğa ait insanlar. Afrin’deki Kürt askeri komutanı daha önce Kobani’de savaşmıştı. Şu anda, ABD tanker uçakları, doğudaki Kürtlerle olan ABD ittifakını desteklemek için İncirlik'ten kalkarken, Türk uçakları da Suriye’nin doğusundaki Kürtleri bombalamak için ABD’nin kurduğu yine İncirlik hava üssü’nden havalanıyorlar.

Arap grubu Jaysh al Thuwar (Devrim Ordusu- IŞIK), doğu’da ABD’nin desteklediği SDF üzerindeki Kürt komutasını gizlemek için kullanılan Arap örtüsünün parçasıydı. Şimdi ise, taraf değiştirdi ve Türk himayesine döndü. (GÜNCELLEME: Bu şu anda reddedildi. /son güncelleme) SDF’nin birçok unsuru taraf değiştirecek. Onları eğiten ABD kuvvetlerine karşı “içeriden saldırılar” bekleyebiliriz.

Kürt komuta kademesi Afrin’e olan Türk saldırısından Rusya’yı sorumlu tutuyor. Ancak bu gülünç…Suriye ve Ruslar, savaş boyunca Kürtleri desteklemişlerdi. Tekfirilere karşı savaşmaları için Kürtlere ilk olarak silah ve mühimmat veren onlardı. Taraf değiştiren ve ABD işgalini davet eden Kürtler olmuştu. Suudi desteğini isteyebileceklerini ilan eden yine Kürtlerdi.

Sadece birkaç ay önce, Irak’taki Kürt projesi berbat bir şekilde başarısız oldu. Irak yönetimi, Kürtlerin on yıldan fazla zamanda elde ettiği tüm kazanımları geri aldı ve ABD, Kürt “müttefikleri”ne yardım etmek için hiçbir şey yapmadı. Niçin Suriye’deki Kürtler, altından kalkamayacakları sınırsız isteklerinin farklı bir sonucu olacağına inanıyorlar ?

Posted by b on January 21, 2018 at 07:44 AM | 

ÇEVİRİ: IŞIK