Rusya/Suriye ve Afrin’deki Kürtler arasında yapılan görüşmeler
başarısızlıkla sonuçlanınca, Rus tarafı Türkiye ile bir anlaşma yaptı. Şu an,
herkes kenara çekilirken Türkiye Afrin’e taaruz ediyor. Bu gelişmenin esas
itici gücü, Kuzey- Doğu Suriye’de, Kürt YPG/PKK’nın yardımıyla bir ABD
işgalinin ilanı oldu. İşgal stratejisi, hali hazırda başarısızlığa uğramış
durumda. Kürtler yanlış seçim yaptılar ve bu oyunun kaybedenleri olacaklar.
Biz hatalı olarak, Afrin’in kuzey-batısını tutmuş olan Kürtlere karşı
Türk tehditlerinin boş olduğu tahmininde bulunmuştuk:
Tehdit ciddi değildi, çünkü:
- · …
- · Afrin, resmi olarak Rus ve Suriye güçlerinin kontrolü altındaydı.
- · Türkiye için asıl büyük tehlike Afrin değil, Birleşik Devletler’in açıkça ilan ettiği gibi kuzey-doğu Suriye’deki Kürtleri koruması altına almasıydı.
Türklerin tehditleri ve top sesleri Suriye tarafında yankıya yol
açarken, Rusya daha çok sessiz tavsiyelerde bulunarak yanıt verdi. Suriye
yönetimi, etnik olarak Arap veya Kürt, tüm Suriye vatandaşlarının koruyucusu
olduğunu göstermek istiyor. Rusya, tüm tarafları sakinleştiren bir “büyük”
rolüyle mağrur.
Türkiye, şu anda tüm gücüyle Afrin kantonuna taaruz ediyor. Operasyona “Zeytin Dalı” adı verildi.
Afrin’e yönelik Türk operasyonu iki olayla tetiklendi. En
önemlisi, Birleşik Devletler’in, esas olarak Kürtlerden ve daha önce IŞİD
yönetiminde savaşmış olan bazı Araplardan oluşan 30 000 kişilik güçlü bir SDF
“sınır koruma gücü”nün yardımıyla kuzey-doğu Suriye’de kalıcı bir işgali
duyurması oldu. Biz, o zamanlar şunu yazmıştık:
Birleşik Devletler harekete geçmeden önce Türklerle görüş alışverişinde
bulunmadı ve tabi ki, Birleşik Devletler tarafından eğitilen ve silahlandırılan
böyle bir terörist çetenin, Türkiye’nin güney sınırının uzun bir bölümünü
kontrol altında tutacak olması Türkleri hoşnut etmedi. Hangi Türk hükümeti
olursa olsun, ülkeye yönelik böyle bir stratejik tehdidi önlemek için sert
önlemler almak zorunda kalacaktır.
Birleşik Devletler’in hareketi amatörceydi. Kuzey- doğu Suriye’nin
yasadışı ve sürdürülemez işgali karşılığında, NATO’daki müttefiki Türkiye’nin
güvenlik ihtiyaçlarını göz ardı etti. Dışişleri Bakanı Tillerson, “sınır koruma
gücü”nün “sınır korumak amaçlı olmadığını” iddia ederek, Türkleri
sakinleştirmeyi denedi. Eğitim alanından gelen bilgiler bunun yalan olduğunu
ortaya koyuyor:
Sunucu, mezuniyet töreninde (Haseke kırsalındaki SDF sınır
güçlerinin ikinci birliğinin mezuniyet töreni- IŞIK) “bu güç, kuzey Suriye
sınırlarını koruyacak temel bir güç olacak” diye beyan etti.
Türklerin operasyona iten ikinci bir neden, Suriye ordusunun doğu
İdlib’te, Türkiye tarafından desteklenen “Özgür Suriye Ordusu” ve “El-Kaide”yi
saf dışı ederek kazandığı başarı oldu.
Şu anda gelişen Türk operasyonu öncesinde, birtakım müzakere
turları yapıldı.
Suriye yönetimi ve müttefiği Rusya, Afrin Kürtleri’ne, onları
herhangi bir Türk saldırısından korumayı teklif ettiler:
Hemen hemen bir hafta önce, Rus yetkililerle Kürt liderler
arasında bir görüşme gerçekleşti. Moskova, Suriye Devleti’nin, kuzey sınırından
sorumlu tek varlık olmasını teklif etti. Kürtler reddetti. Bundan hemen sonra,
Türk Generaller Moskova’ya davet edildi. Suriye Devleti’nin kendi kuzey sınırının
kontrolüne sahip olması tek Rus talebi değildi. Diğer istekleri, Kürtlerin Deyrizor'daki petrol alanlarını geri teslim etmeleri
idi. Kürtler, Birleşik Devletler’in nasıl olsa buna izin vermeyeceğini öne
sürerek bunu da reddettiler. Toplantı, tam olarak başarılı olmadı.
Aşağıdaki hesap,
Kürt görüşmeciler tarafından teyid edildi:
Aldar Xelil (@Xelilaldar), Demokratik
Özgür Toplum- (TEV-DEM: Tevgera Civaka Demokratîk, IŞIK)- üyesi: “Bir
görüşmede, Rusya Afrin Yönetimi’ne, eğer Afrin Suriye rejimi tarafından
yönetilirse Türkiye’nin oraya taaruz etmiyeceğini teklifinde bulundu. # Afrin Kanton
Yönetimi bu teklifi reddetti.”
Kürtler bir
karşı teklifte bulundular. Suriye bayraklarının bir miktar daha artıracaklardı,
ellerinde tuttukları Menag hava üssünden (çoğunluğu harap olmuş) vazgeçeceklerdi. Ancak, sınır kontrolünden vazgeçmeye niyetli değildiler:
Diken gazetesinden;
Amberin Zaman, Rojava yetkililerinden Nobahar Mustafa ve Sinam Mohammed
ile konuştu. Şunları söylediler:
- · Rusya, YPG’yi zayıflatmayı ve Afrin’i “rejim”e devretmeyi hedefliyor.
- · Rusya ile halen görüşme halindeyiz. Onlar, “eğer Afrin’i rejime teslim edeseniz, o sizi koruyacaktır” dediler. Reddettik. Menag hava üssünü ve bazı kontrol noktalarını terk etmeyi teklif ettik, ancak onlar reddetti.
- · Soçi’den çekilebiliriz.
- · Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır ile yeni ittifaklar kurulacak.
- · Rojava kuvvetleri komutanı General Mazlum ve İlham Ahmed, Birleşik Devletler’in Türk saldırılarını durdurmasını istemek üzere Brett McGurk ile görüştüler. Bu, Birleşik Devletler’in ne denli güvenilir bir müttefik olduğu göstermesi açısından bir testtir.
Kürtlerle yapılan görüşmeler başarısız olunca, görüşmeci taraflardan Suriye
ve Rusya Türkiye ile bir anlaşma yaptı. Türkiye, İdlib’de bir gerilimi düşürme
bölgesi oluşturulmasını kabul etmiş, ancak, El-Kaide hakimiyetindeki bölgede
söz verilen gözetleme noktalarının kurulmasında bir türlü ilerleme
kaydetmemişti. Türkiye El-Kaide’ye destek vermişti, onunla doğrudan çatışması
çıkarlarına aykırı. Birçok El-Kaide savaşçısının aileleri ve dostları
Türkiye’de yaşadığından, Türkiye’nin kendisi saldırıya çok fazla açık halde.
Yeni anlaşma, Türkiye’nin Afrin üzerindeki kontrolüne karşılık Suriye’ye
İdlib’in büyük bir bölümü üzerinde kontrol imkanı veriyor (eğer Türkler
gerçekten bölgeyi alabilirse). Türkiye’nin harekata başlamasına paralel olarak,
Suriye ordusu İdlib’in doğusundaki Abu Duhur hava üssünü aldı ve şu an kapalı
olan kazanda, El-Kaide ve IŞİD’den geriye ne kaldıysa bertaraf edecek. Daha
sonra da İdlib Valiliğine doğru ilerleyecektir.
Türkiye’nin Afrin’i ele
geçirmesi Suriye için kötü. Suriye yönetimi, Rusların kendi adlarına yaptıkları
anlaşmadan açıkçası memnuniyet duymuyorlar. Türkiye’nin güvenilmez Devlet
Başkanı Erdoğan ile yapılan herhangi bir anlaşma, muhtemelen çok uzun süreli
olmayacaktır. Ancak, daha da kötü olan, kuzey-doğu’nun kalıcı bir işgalinde
Birleşik Devletler ile müttefik Kürtlere sahip olmak.
Suriye yönetimi, harekat
hakkında daha önce bilgilendirildiğine dair Türk iddialarını reddetti ve
harekatı resmi olarak kınadı. Buna karşı yapabileceği çok fazla bir şey yok.
Ordusu tükenmiş ve başka bir yerde bağlanmış durumda. Ne Rusya, ne de İran
Türkiye’yle açık bir çatışmaya da destek vermeyecektir.
Türk mediası tümüyle “savaş
modu”nda:
Bu sabahki Türk gazeteleri:
- · Hürriyet: Jetlerimiz Afrin’i Vurdu. Türkiye Tek Yürek
- · Sabah: İnlerinde Vurduk
- · Habertürk: Teröre Demir Yumruk, Sivile Zeytin Dalı
- · Sözcü: ABD’ye Rağmen, Rusya’ya Rağmen “Vururuz” Dedik. Hainleri Vurduk.
Türkiye, Afrin’e karşı oldukça
büyük bir operasyon başlattı. Hava güçleri bölgeyi bombalıyor. Şimdi de, en
modern tanklarını gönderiyor. Türkiye’nin desteklediği ve kontrol ettiği
El-Kaide- “Özgür Suriye Ordusu”, kesin olarak en çok kan kaybedecek cephe hattı
piyadeleri olacaklardır. Afrin dağlık
bir bölge ve bu nedenle uçuşlar zor olacak. İki Türk tankı şimdiden tahrip
edildi. Kürtler iyi hazırlanmışlar ve iyi silahlandırılmışlar. Her iki tarafın
da birçok kaybı olacaktır.
Bu arada, Suriye ordusu ve
müttefikleri İdlib’i ele geçirmeye zaman bulacaklardır.
Birleşik Devletler güç durumda
kaldı. Şunun şurasında geçen hafta duyurulan Suriye stratejisinin, daha
şimdiden kolu kanadı kırıldı. ABD Merkez Komutanlığı, doğudaki Kürtlerle
ittifak yaparken Afrin’deki Kürtlerle ilgili herhangi bir sorumluluk almayı
reddetti. Halbuki bunlar aynı topluluğa ait insanlar. Afrin’deki Kürt askeri
komutanı daha önce Kobani’de savaşmıştı. Şu anda, ABD
tanker uçakları, doğudaki Kürtlerle olan ABD ittifakını desteklemek için İncirlik'ten
kalkarken, Türk uçakları da Suriye’nin doğusundaki Kürtleri bombalamak için ABD’nin
kurduğu yine İncirlik hava üssü’nden havalanıyorlar.
Arap grubu Jaysh al Thuwar (Devrim Ordusu- IŞIK), doğu’da ABD’nin desteklediği
SDF üzerindeki Kürt komutasını gizlemek için kullanılan Arap örtüsünün
parçasıydı. Şimdi ise, taraf değiştirdi ve Türk himayesine döndü. (GÜNCELLEME: Bu şu anda reddedildi. /son
güncelleme) SDF’nin birçok unsuru taraf değiştirecek. Onları eğiten ABD
kuvvetlerine karşı “içeriden saldırılar” bekleyebiliriz.
Kürt komuta kademesi Afrin’e
olan Türk saldırısından Rusya’yı sorumlu tutuyor. Ancak bu gülünç…Suriye ve
Ruslar, savaş boyunca Kürtleri desteklemişlerdi. Tekfirilere karşı savaşmaları
için Kürtlere ilk olarak silah ve mühimmat veren onlardı. Taraf değiştiren ve
ABD işgalini davet eden Kürtler olmuştu. Suudi desteğini isteyebileceklerini
ilan eden yine Kürtlerdi.
Sadece birkaç ay önce, Irak’taki
Kürt projesi berbat bir şekilde başarısız oldu. Irak yönetimi, Kürtlerin on
yıldan fazla zamanda elde ettiği tüm kazanımları geri aldı ve ABD, Kürt “müttefikleri”ne
yardım etmek için hiçbir şey yapmadı. Niçin Suriye’deki Kürtler, altından
kalkamayacakları sınırsız isteklerinin farklı bir sonucu olacağına inanıyorlar
?
Posted by b on
January 21, 2018 at 07:44 AM |
ÇEVİRİ: IŞIK