5 Ağustos 2014 Salı

2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Üzerine DOĞU PERİNÇEK'in Görüşleri 3

doguperincek

DOĞU PERİNÇEK/ Köşkbaşkanı seçimi-2: Masal kuşları gibi uçmak (Aydınlık; 13.07.2014)

Stratejiyi, toplumun önündeki aşama belirler. Programın belirlediği hedefe ulaşmak için mevzilenme, izlenecek yol ve araçlar, stratejinin konusudur.
 
Taktik ise, bir stratejik aşamanın çeşitli dönemlerinde uygulanan tek tek yordam ve araçlardır. Siyaset kavramı, taktikle aynı anlama gelir.
 
TAKTİĞİ OLMAYAN STRATEJİ
Strateji, bir devrim aşaması boyunca geçerlidir. Taktik ya da siyaset ise, mücadelenin gereklerine göre sürekli değişir.
 
Bağımsız ve Demokratik Türkiye'yi kurmak, bugün Türkiye'nin önündeki temel programdır; başka deyişle stratejik hedeftir.
 
Bu hedefe yönelen yol boyunca her durum, yeni taktikleri (siyasetleri) gerektirir.
 
Mücadelenin her durumunun özelliklerini ve gereklerini belirleme külfetine katlanmayanlar, stratejiyi sürekli yinelerler. Başka deyişle taktik üretmeyenler, stratejiyi taktiğe indirgerler. Taktiksiz kalan strateji ise uygulanamaz.
 
TEK VURUŞTA HEPSİNİ DEVİRME ÇİZGİSİ
Bugün bir Millî Hükümet kurarak ABD güdümlü Gladyo-Mafya-Tarikat rejimini tasfiye etmek, Bağımsız Demokratik Türkiye'ye giden büyük strateji içindeki yakın stratejik aşamanın görevidir.
 
AKP-CHP-MHP-PKK'nın bu rejimin partileri olduğunu artık herkes görüyor. Cumhuriyet Devrimine karşı birleşmişlerdir. Cumhuriyet Devrimiyle kurulan Vatan Bütünlüğüne, Millî Devlete ve Çağdaş Topluma karşı rejimin dayanaklarını oluşturdular. Bu partiler, 1980 sonrasında kurulan Sıcak Para Diktasının iktidar ve yandaş muhalefet rollerini paylaşıyorlar. Cumhurbaşkanı seçimi, bu gerçeği bütün boyutlarıyla ortaya çıkardı. Bu nedenle kuşku yoktur ki, önümüzdeki devrim, rejim partilerinin hepsini süpürecektir.
 
İşte bu stratejik hedefi taktiğe indirgemek, siyaset üretmekten vazgeçmektir. Mafya-Tarikat rejimine son verme ufkundan bakarsanız, her durumda herhangi bir tahlile gerek kalmaksızın, rejimin partileri arasında bir fark göremezsiniz, hepsini tek vuruşta devirme çizgisine girersiniz. Oysa hayatta böyle bir çizgi ve olanak yoktur.
 
11 AĞUSTOS'TA KİM VAR KİM YOK
Köşke aday gösterilenler, rejimin üçüzüdür, stratejik düzlemde doğru. Ama taktik ya da siyaset düzleminde onların aralarında önemli farklar bulunuyor.
 
Bugün Mafya-Tarikat Rejiminin Tayyip Erdoğan iktidarını yıkmak için mücadele ediyoruz. 11 Ağustos'tan sonra yine Tayyip Erdoğan iktidarıyla mücadele edeceğiz. Dahası 11 Ağustos'tan sonra Ekmeleddin İhsanoğlu unutulacak. Onu aday gösteren Yandaş Muhalifler de bunalıma girecekler. İşçi Partisi ve Cumhuriyet Güçleri, AKP iktidarıyla cephe cepheye gelecek. İşte siyaset (taktik) üretmek, bu gerçekler zemininde olur. Önümüzdeki sürecin iktidar savaşı üzerinde düşünme zahmetine katlanmazsak, stratejik dönemin genel geçer sloganlarını tekrarlar dururuz.
 
KUŞLAR BİLE ÖYLE UÇMUYOR
Strateji-Taktik ayrımı yapılmazsa, bütün hedeflere "kuş uçuşu"yla ulaşma tasarımı geçerlidir. O zaman hedefe giden yoldaki yokuşlar, inişler, dağlar, ırmaklar, ormanlar, bir engel oluşturmaz. Strateji-taktik ayrımı yapmayanlar, zihinlerinde hep kuşlar gibi dümdüz uçarlar.
Aslında kuşların da rüzgâra, hava koşullarına ve su ihtiyaçlarına göre, kuş uçuşuyla uçmadıkları bilinir. O nedenle "kuş uçuşu" kavramı, gerçek kuşların deneyimleri dikkate alınarak oluşturulmamıştır. Bu kavram, masallardaki kuşların uçuşu canlandırılarak üretilmiştir.
 
Stratejisi olan, fakat siyaset (taktik) üretmeyenler, masal kuşları gibi uçarlar.
 
İktidar mücadelesi masallarda verilecekse, söylenecek bir şey yok.
 
Küre biçimindeki dünyamızın üzerinde düz çizgi yoktur.