9 Ağustos 2014 Cumartesi

FİDEL CASTRO / Gazze'de tiksindirici faşizm

 
02castro
 
Granma'dan bir kez daha, Filistin'de yapılmakta olan soykırım hakkındaki bu kısa satırlar için ön sayfasını kullanmamasını rica ediyorum.
 
Yalnızca derin bir yankı gerektiren noktaları hızla yazıyorum.
 
Kanımca, yedi milyar kişinin yaşam mücadelesi verdiği insanlık tarihinin bu gününde, yeni ve tiksindirici bir faşizm ortaya çıkmaktadır.
 
Bu koşulların bir tanesi bile 2400 yıl önce kurulan Roma İmparatorluğu ya da "... Birleşik Devletlerin alın yazısı, hürriyet adında bir bela olarak Amerika kıtasına bulaşmaktır" diye haykıran Simon Bolivar'ın bahsettiği 200 sene öncesinin ABD imparatorluğu ile uzaktan yakından ilintili değildir.
 
Birleşik Krallık, 20. yüzyılın birinci yarısında Afrika, Ortadoğu, Asya, Avustralya, Kuzey Amerika ve Karayip adalarındaki sömürgeleri üzerinde baskı uygulamış ilk gerçek sömürgeci güçtü.
 
Bu fırsattan yararlanarak Birleşik Devletler imparatorluğu tarafından 100 yılı aşkın süredir gerçekleştirilen savaşlar ve suçlar hakkında konuşmayacak olmakla birlikte, Küba'ya ne yapmak istediğini, dünyadaki pek çok diğer ülkeye neler yaptığını ve "Bir mağaranın dibindeki doğru bir fikir bir ordudan daha güçlüdür" sözünü kanıtlamaya nasıl hizmet ettiğini ele alacağım.
 
Tarihin her şeyden daha karmaşık olduğunu söylemiştim ama bu onun, Filistinlilerin bildiği gibi büyük darbelerde kullandığı yoldur ve modern iletişim araçlarının günlük ulaşan haberleri, 50 yıl öncesinin bağımsız Filistin'inden geriye kalmış olan bir parça topraktan ibaret Gazze Şeridi'ndeki arsız ve suç olan savaşı vermesi kadar da mantıklıdır.
 
Fransız AFP haber ajansı 2 Ağustos tarihinde, elbette bu korkunç savaşı kimin başlattığına değinmeden şu haberi geçiyor; "Filistinli İslamcı örgüt Hamas ve İsrail arasındaki savaş nedeniyle yaklaşık 1800 Filistinli yaşamını kaybetti... binlerce ev yıkıldı ve zaten zayıf olan ekonomi mahvoldu."
 
Devamında ekliyor, "... Cumartesi öğlen itibarıyla İsrail güçleri 1712 Filistinliyi öldürdü ve 8900 kişiyi yaraladı. Birleşmiş Milletler ölen 1117 kişinin kimliklerini doğruladı ve bunların çoğu sivillerdi... UNICEF en azından 296 çocuğun öldüğünü hesapladı."
 
"Birleşmiş Milletler'in tahminine göre Gazze Şeridi'nde 58900 kişi evsiz kalmış durumda."
"32 hastanenin on tanesi kapatıldı ve 11 tanesi de saldırılardan zarar gördü."
 
"Kuşatma altındaki 362 km² Filistin toprağı, 1.8 milyon kişiyi yaşatacak altyapıya sahip olmadığı gibi elektrik ve su sağlanması bile zaten sorunlu."
 
Uluslararası Para Fonu'na göre, 2006'dan beri İsrail kuşatmasında yaşayan Gazze Şeridi'ndeki işsizlik oranı %40'ı geçmiş durumda. 2000 yılında işsizlik %20 iken 2011 yılında bu oran %30'a çıkmıştır. Nüfusun %70'den fazlası normal dönemlerde, Gisha'ya göre, insani yardımlara bağımlı yaşamaktadır.
 
SUÇ ORTAĞI ABD
İsrail hükümeti Pazartesi saat 07:00 itibarıyla Gazze'de insani ateşkes ilan etti ama birkaç saat içinde, bir eve yönelik gerçekleştirdiği ve çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 30 kişinin yaralanması, 8 yaşında bir kızın ölmesiyle sonuçlanan saldırıyla ateşkesi sonlandırdı.
 
Aynı günün şafak vakti, Gazze genelinde yapılan İsrail saldırılarında 10 Filistinli öldü ve ölen toplam Filistinli sayısı 2000 oldu.
 
Katliamın boyutu öyle bir noktaya ulaştı ki "Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius Pazartesi günü, İsrail'in güvenlik hakkının, gerçekleştirilen sivil katliamını gerekçelendirmediğini" açıkladı.
 
Nazilerin Yahudi soykırımı dünyadaki bütün halkları öfkeye boğmuştur. Neden bu hükümet, Filistin halkına karşı yapılan günümüz korkunç soykırımına karşı dünyanın duyarsız kalacağına inanıyor? Belki de bu utanç verici katliamda ABD imparatorluğunun suç ortaklığının göz ardı edileceği mi umulmakta?
 
İnsan türü, tarihin benzeri görülmemiş bir aşamasını yaşamakta. Yakından izlenebilen savaş uçakları ya da gemileri arasındaki bir çarpışma ya da benzer bir olay, Homo sapiens'in bilinen macerasını sona erdirebilecek karmaşık günümüz silahlarının kullanılmasına yol açabilir.
 
Birleşik Devletler'in dünyanın halihazırdaki sorunlarıyla yüzleşmesinin neredeyse toplam bir yetersizliğini gösteren olaylar yaşanmakta. Bu ülkede bir hükümet, Senato ya da Kongre, CIA ya da Pentagon'un nihai sonucu belirleyemeyeceği söylenebilir. Tehlikelerin yeterince büyümesi sonucunda bunun kaçınılmaz olması üzücüdür ama ilerleme fırsatlarının da aynı derecede büyük olduğu gerçeği de bir yanda durmaktadır.
 
DÜNYANIN YENİ GÜÇLERİ
Büyük vatan savunması başladığında Rus vatandaşları ülkelerini Spartalılar gibi savunmuştur ve onları hafife almak Birleşik Devletler ve Avrupa'nın en büyük hatası olmuştur. En yakın müttefikleri olan Çinliler de Ruslar gibi zaferlerini aynı ilkeler üzerinden kazanmış, dünyanın bugün için en dinamik ekonomik gücünü var etmiştir. Ülkeler, mal ve teknoloji edinimi ile ticaretlerini artırmak için dolar değil yuan istemektedir.
 
Yeni ve önlenemez güçler çıkmaktadır. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika - kalkınmaya çalışan Afrika ve Karayip ülkelerinin çoğuyla ve Latin Amerika ile bağlantılar kurmuşlardır - Birleşik Devletler, Avrupa ve Japonya'yı dışlamaksızın dünyadaki geriye kalan ülkelerle işbirliği yapmaya istekli güçleri oluşturmuşlardır.
 
Rusya Federasyonu'nu Malezya uçağını düşürmekle suçlamak, müthiş bir aşırı basitleştirmedir. Ne Vladimir Putin ne de Rus Dış İşleri Bakanı Sergey Lavrov ya da bu hükümetin herhangi bir diğer üyesi böylesi bir saçmalıkla karşılaşmıştır.
 
Ruslar ülkelerini Nazilere karşı savunurken yirmi altı milyon Rus ölmüştür. Binlerce yılların kültürüne sahip Çinli kadın ve erkek savaşçılar, alışılmadık bir zekanın ve yenilemez bir mücadele ruhunun halkıdır. Şi Cinping (Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri) yaşamım süresince karşılaştığım en sağlam ve en yetenekli devrimci liderlerden birisidir.
 
Fidel Castro
Küba Devrim Lideri
www.granma.cu internet sitesinden çeviren: Kurtuluş Özgür Yıldız
 
Aydınlık / 09.08.2014