8 Ağustos 2014 Cuma

MEHMET AKKAYA/ CHP ve BDP işçi sınıfının neresinde?

mehmetakkaya
 
31 Aralık 2013 tarihi itibarıyla Türkiye'nin nüfusu 76 milyon 667 bin 864.
 
2104 yılında işçi sayısı 13 milyon 500 bin, memur sayısı 2 milyon 700 bin. Başka bir deyişle, gelir getirici bir işte çalışanların yüzde 67'si, işgücünü satanlardan oluşuyor. 4 milyon 400 bin işçi emeklisi ve 1 milyon 300 bin memur emeklisi ile beraber işçi sınıfının nüfusu 21 milyon 900 bin etmektedir.
 
İşçi, memur ve emekli ailesini, ortalama üç kişi kabul edersek, 64 milyona yakın ediyorlar.
 
NÜFUSUN EZİCİ ÇOĞUNLUĞU...
31 Temmuz 2014 tarihinde bu köşede "İşçiler neden sağ partilere oy veriyor?" başlıklı yazıda, 2014 yerel seçimlerini değerlendirerek, sanayinin daha gelişmiş ve işçi sayısının nüfusa oranının yüksek olduğu illerde, işçilerin önemli kısmının sağ partilere oy verdiğini görmüştük.
 
İller düzeyindeki bu durum, Türkiye geneli dikkate alındığında da aynıdır. 30 Mart seçimleri Türkiye geneli sonuçlarına göre, AKP, MHP ve SP'nin toplam oyları yüzde 62.31'dir.
2011 Milletvekili Genel Seçimi'nde de aynı partilerin oy toplamı, geçerli oyların yüzde 64.05'i idi.
 
Sağ parti derken ölçümüz, emperyalist merkezlerle kader birliği yapan ve işçi sınıfının karşısında duranlardır. Piyasa ekonomisini ve özelleştirmeleri savunan, emperyalist merkezlerin işçi karşıtı talimatlarını benimseyen, emeklilik yaşının uzatılmasında rol almış, taşeroncu ve esnek çalışmayı savunanlardır.
 
Bu üç parti de, hem parti programlarında, hem de hükümette iken yaptıklarıyla, işçilerin haklarının kısıtlanmasında önemli roller de oynadılar. (Bu köşede bu partilerin programlarını aktarmış, işçi düşmanı uygulamalarının belgelerini yazmıştım. Okuyucular, önceki yazılarda bu belgelere ulaşabilirler) Ama buna rağmen işçi, hem sanayi bölgelerinde, hem de Türkiye genelinde bu partilere oy veriyor ağırlıklı olarak.
 
***
İşçi sınıfının karşıtı durumundaki bu partilere işçilerin neden oy verdiğini sonraki yazıda ele alacağım.
 
CHP ve BDP'de ise durum şöyle;
 
BDP'nin oyları 2011 seçimlerinde yüzde 6.58, 2014 seçimlerinde ise, HDP ile beraber 5.79 idi.
 
CHP ise, 2011'de yüzde 25.9, 2014'te ise yüzde 28.87 oy aldı.
 
Bu iki partiye oy verenlerin bir kısmı, solcu olduklarını sanarak vermektedir. Oysa büyük yanılgı...
 
Zaman zaman işçilikle alakalı ifadelerinin olması, solcu olmaları ya da işçi sınıfının çıkarlarını savunduklarını göstermek için yeterli midir?
 
Oysa her her ikisinin de diğer partiler gibi sağcı olduğunu, işçi karşıtı olduğunu görüyoruz.
Emperyalizmle işbirliğini savunmaktalar, NATO'yu savunmaktalar.
 
Hatta emperyalizmin tertiplerinde roller üstlenmekte, Kürt meselesi, Suriye, İran, Irak ve Libya meselesinde olduğu gibi, onların bölgemizle ilgili çıkarlarını savunmaktalar.
 
Avrupa Birliği emperyalizmine katılarak Türkiye'nin yok edilmesini, piyasa ekonomisini ve özelleştirmeleri savunmaktalar. (CHP ve BDP'nin de, özelleştirmeler, devletin tasfiyesi ve çalışma hayatı hakkındaki belgelerini, bu köşenin önceki yazıları arasında bulabilirsiniz)
Yönettikleri belediyeler, taşeronlar müdürlüğü gibidir.
 
BDP daha da öteye geçerek, milleti ve işçi sınıfını etnik kökenlerine göre parçalamayı esas amaç edinmiştir. Özgürlük ve solculuk diye yutturmaya kalkan BDP'nin, milleti ve işçi sınıfını etnik temelde parçalama amacı, sağcılıktır, Ortaçağ ideolojisidir. Emperyalizmin bölgemizi ve ülkemizi yutma planlarında piyon rolü üstlenmektir.
 
Emperyalist merkezleri suyolu yapan CHP'nin, Mustafa Kemal'in Partisi ve Cumhuriyetin kurucusu olması ise, içler acısı bir durumdur.
 
Özetle CHP ve BDP, kimi sol ve işçiden yana temalar kullanmalarına rağmen, programları ve uygulamaları ile sağdadırlar ve işçilerin karşısında duruyorlar.
***
Sonuç olarak sadece AKP, MHP ve SP değil, BDP ve CHP'de aynı yolun yolcusudur.
 
Ancak ülke nüfusunun çoğunluğunu oluşturan emekçi sınıf ve tabakalar, bu partilere oy veriyor.
 
Neden ve nasıl değişir?
 
Sonraki yazılarda ele alacağım.
 
Aydınlık / 07.08.2014