NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı yapmış olan Emekli Oramiral James Stavridis, Suriye’nin parçalanmasının ciddi şekilde değerlendirilmesini savundu. ABD merkezli Foreign Policy’ye yazan Stavridis, Suriye olarak anılan ulusun artık kurgu haline geldiğini iddia etti.
Suriye’nin Türkiye, İran ya da Yunaistan gibi köklü bir medineyete sahip olmadığını, bu yüzden de Esad ailesi, su sıkıntısı ve Arap Baharı’nın etkisiyle kaosa sürüklendiğini öne süren Stavridis, Cenevre masasında bölünmenin tartışılması gerektiğini savundu. Irak ve Bosna modellerini de dile getiren NATO’nun dört yıldızlı komutanı bu kapsamda şu ifadelere yer verdi :
“Bazı gözlemciler Esad ya da takipçilerinin önderliğinde kurulacak ve Şam çevresinden denize kadar uzanacak Alevi devletinin de dahil olduğu bölünmeyi başa alıyorlar. Bu bölünmede merkez IŞİD ve el Kadide bağlantılı gruplar hizaya getirildikten sonra Sunni gruplar tarafından yönetilebilir. Nihai ve en tartışmalı bölümde ise bölünme ülkenin doğusunda bir Kürt yerleşim bölgesini içerebilir. Elbette, yaklaşımlar Tito’nun ölümünden sonra olduğu gibi tamamen parçalanma, Dayton Anlaşması örneğindeki gibi Bosna tipi federal sistem ve Irak örneğinde olduğu gibi zayıf federalizm arasında salınacaktır.”
EGEMEN DEVLETLER BÖLÜNMEYE KARŞI
Yazısının devamında bu tip bir bölünmenin Suriye’nin komşuları tarafından tepki ile karşılacağına dikkat çeken Stavridis “ Eklemek gerekir ki komşular kendi etnik ya da dini azınlıklarını da içine çekecek bu tür özerk bölge yaratma çabalarına karşı çıkacaktır (Türkiye’nin doğal olarak Kürt devletinden endişelenmesi gibi). Bu çözümü uygulamak birçok aktörü rahatsız edeceğinden uygulanması zor. Sonuç olarak, uluslararası hukuk kuralları parçalanmayı hayata geçirmek noktasında elverişsiz ki egemen devletler genellikle parçalanmamış sınırları tercihe eder” diye yazdı.
‘SIĞINMACILAR BÖLÜNME İÇİN ŞANS’
Başta NATO üyesi ülkeler olmak üzere terörü destekçisi cephenin politikaları neticesinde ortaya çıkan sığınmacı sorunun da bölünmeyi gerçekleştirmek için kullanılabileceğini dile getiren James Stavridis, cuma günü kaleme aldığı makalesini “Nüfusunun yarısı göç etmeye zorlanmış bir nüfusun kaybedecek çok şeyi kalmamıştır. Bölünme basit olarak sığınmacı kamplarında kalan ya da başka devletere girmek için tehlikeli yolculuğa çıkan insanlar için iyi bir şans.” satırlarıyla bitirdi.
Aydınlık / 13.03.2016