10 Aralık 2010 Cuma

Sırdaş hesaplar yüzünden Türkiye’yi kaç defa sattılar?

AYDINLIK-*5,12,2010- SAYI:1216
DOĞU PERİNÇEK

ABD DIŞİŞLERİNİN İÇ YAZIŞMALARI


Wikileaks belgelerinin önemi, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın iç yazışmaları olmasındadır. Devletlerin dışarıda bilgi toplayan kurumlarından en önemlisi, dışişleri örgütlenmesidir.

ABD, emperyalist devletlerin de ağasıdır; bir süper devlettir. Bütün devletler gibi, bilgiye dayanılarak yönetilir. Her devlet, çıkarlarını hayata geçirebilmek için, gerçeklere ulaşmaya çalışır. Hele dünya ölçeğinde politika yapan bir devlet, doğru bilgilere dayanarak, doğru hesaplar yapmak zorundadır. İç yazışmalarda, bilgi karartma, bilgi bozma amacı pek yoktur. Bir devlet içindeki farklı siyasetler, kuşkusuz toplanan bilgilere de yansır. O nedenle dışişleri memurunun görevi, kendi devletini doğru bilgilendirmesidir. Belgeler gizli kalacağı için, kamuoyu kaygısı da yoktur. O nedenle gönderilen raporlar, çıplak bilgilerdir. Üstüne elbise giydirilmeden, içine katkı maddesi konmadan gönderilmesi ilkedir. Bilginin nasıl kullanılacağına, karartma ve bozma işlemlerine veya üstünün örtülmesine karar verecek olan makam var!

YURTDIŞINDAKİ BANKA HESAPLARI “DEDİKODU” MU?

Bu bilgileri, “dedikodu” diye önemsizleştirmek isteyenler, AKP’nin “özel” birimleridir; bir de daha önce ABD Büyükelçiliği’ne bilgi taşıdığı için, her an bu görevinin ortaya çıkması korkusu içinde olanlardır.

ABD’nin Türkiye raporlarında yer alan bilgilere tek tek “dedikodu” mu diye bakılmalıdır. Hangisi dedikodudur?

-Türkiye’nin AB kapısına bağlanıp, orada denetim altına alınması mı dedikodu?

-Tayyip Erdoğan’ın yabancı bankalarındaki “sırdaş hesapları” mı dedikodu?

-İncirlik’teki nükleer silahlar mı dedikodu?

-Tayyip Erdoğan’ın milyarlarca dolarlık “birikimleri” mi dedikodu?

-Remzi Gür’lerin Tayyip Erdoğan’ın yurtdışındaki gizli kasası olduğu mu dedikodu?

-Tüpraş’ın özelleştirilmesinde ceplere indirilen 400 milyon dolar mı dedikodu?

-ABD ile PKK arasındaki işbirliği mi dedikodu?

-Türkiye’nin bir mafya tarafından yönetildiği mi dedikodu?

-AKP ricalinin ABD Büyükelçiliğine bilgi taşıdığı mı dedikodu?

-Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül arasındaki “kadim dostluk” mu dedikodu?

SIZINTI MI? TERTİP Mİ?

Bu belgeler, ABD devletinin kontrolü dışındaki güçlerce mi yayınlanıyor, yoksa ABD’nin hakim güçleri içinde bir grubun planlı bir tertibi mi söz konusudur?

Bu konuda sağlıklı saptamalarda bulunmak için, devamına bakmak gerekiyor.

Ancak ne olursa olsun, Cumhuriyetin çöküşünü sergileyen gerçeklere hiçbir yurtsever kayıtsız kalamaz.

AYNI ZAMANDA ŞANTAJ MALZEMESİ

Yalanlarla şantaj yapılamaz. Şantaj ve tehdidin malzemesi gerçeklerdir.

ABD Büyükelçiliklerinin Türkiye’de şantaj malzemesi toplamakta üstün bir gayret içinde olduğu görülüyor.

Soru şudur:

İsviçre bankalarındaki gizli hesaplar, yolsuzluklar, işlenen en ağır suçlar nedeniyle Türkiye acaba kaç kez satılmıştır?

Herkes bilmelidir ki, Türkiye’yi yönetenlerin vurgunları, yolsuzlukları, yalnızca suça ve ahlaki çözülmeye işaret etmez.

Yolsuzluğa ve ahlaksızlığa batan bu yöneticiler, acaba ABD’nin hangi dayatmalarına boyun eğdiler, Türkiye’yi kaç kez pazarladılar?

BUNLAR MI MÜSLÜMAN?

ABD Büyükelçiliğine bilgi yetiştirenler, kendi liderlerini ve arkadaşlarını emperyalistlere gammazlamak ve çekiştirmek, çıkarcılık, yiyicilik, ahlaki çöküntü ve dağılma manzaraları, toplumu düşünen herkese hüzün verdi.

Herkes, bunlar mı devleti yönetiyor diye soruyor ve yazıklanıyor.

Müslümanlığın temel ahlakı açısından bakıldığı zaman, “bunlar mı Müslüman” sorusu da dile geliyor.

Hz. Muhammed, “Yöneticileri yoksul ölen milletler zengin olur. Yöneticileri zengin olan milletler fakirlik çeker” diyordu.

MAFYA REJİMİ

Bu belgeler, emperyalist-kapitalist sistemin son manzaralarıdır. Sistemin merkezindeki ABD veya sistemin kenarındaki Türkiye, mafyalar tarafından yönetilmektedir. Kaynakların kâr esasına göre dağıldığı sistem gitmiş, yerini mafya rantları diyebileceğimiz bir sömürü tipi almıştır. Devlet mekanizması da, mafya rantlarını paylaştıran ve koruyan bir örgüte dönüşmüştür. Halk üzerinde Gladyo tertip, şantaj ve baskılarıyla ayakta kalmaya çabalayan bir şiddet aygıtı kurulmuştur. “Demokrasi”, Mafya-Gladyo rejiminin örtüsüdür.

Gladyo-Mafya-Tarikat rejimlerinin devlet adamları olmuyor; Sözleşmeli Personeli oluyor.

Daha belgelerin binde biri yayımlandı. Bunların hepsi ciddi bilgilerdir. ABD Büyükelçilerinin, AKP yöneticileri hakkında “Tayyip Erdoğan’ın buldog köpeği”, “yalakalar”, “AB koridorlarında futbolcu edasıyla dolaşanlar” gibi “değerlendirmeleri”, tarih boyunca efendilerin köleleri hakkındaki aşağılamalarıdır. Spartaküs dizisinde pek çok örneği ilgiyle izleniyor.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder