GEÇEN pazartesi DEAŞ ile mücadele koordinatörü Brett McGurk’ün gazetecilere söyledikleri, ABD’nin elindeki Kürt kartını çok acımasızca oynamayı sürdüreceğini net biçimde ortaya koydu. Washington bir yandan bu oyunu oynarken, diğer yanda Rusya’nın Kürtlere son günlerde yoğunlaşan ilgisini de çok dikkatle izliyor.
Amerika’nın Kürtler ve Suriye’ye yönelik politikalarının uygulayıcıları olan Pentagon ve CIA’da, Türkiye hakkında fazla mesai yapılmaya başlandığı konuşuluyor.
Bu konuları iyi bilen kaynaklarım, CIA’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle şu son açıklamasının neredeyse alarm zilleri çaldırdığını söyledi:
“Fırat Kalkanı harekâtıyla Suriye’deki terör oluşumu projesinin kalbine soktuğumuz hançeri, yeni hamlelerle genişletmeye kararlıyız. Çok yakında bu konuda yeni ve önemli adımlarımız olacak. Suriye’deki meselenin bir terör örgütüyle mücadele sınırlarının çok ötesine taştığı artık açıkça ortadadır.”
Washington’daki birimler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği “yeni hamleler” in ne olabileceğini, bunun bölgedeki sonuçlarını tahmin etmeye çalışıyorlar.
Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi, Suriye’deki mesele hakikaten bir terör örgütüyle mücadelenin sınırlarının çok ötesine taşınmıştır. Bunların neler olabileceğini anlamaya başlamak için Washington’da Kürt kartının nasıl açıldığını anlamak zorundayız. Ben elimdeki bilgileri notlar halinde aktaracağım.
TERÖRİSTLERİN ELİNDEKİ SİLAHLAR
1- Washington’daki birimlerde öncelikle Türkiye’nin Afrin’e bir harekât yapıp yapmayacağı tartışılıyor. İstihbaratçılar bu konuda Rusya’yla da görüşüldüğünü vurguluyorlar. Amerika eğer YPG’ye yönelik bir harekât olursa bunun DEAŞ’a karşı yürütülen saldırıyı baltalayacağından endişeli.
2- Washington’daki YPG’liler, yönetimle yaptıkları her temasta bu korkuyu işliyorlar.
3- Önceki gün “Military Times” adlı yayında, YPG ile ilgili çok ilginç bir haber yayınlandı. YPG’nin sitesinden alındığı söylenen bu haberde, Kürtlerin ilk kez Suriye’nin kuzeyinde kullandıkları ağır silahları sergiledikleri vurgulanıyor. Sergilenen silahlar arasında Amerika’dan alınan ATGM’ler (anti-tank guided missile system, yani hedefe kilitlenen anti-tank füze sistemleri) ve Ruslara ait BM 21 roketleri görülüyor.
4- Kürtlerin, Türkiye’yi çok rahatsız edeceğini bile bile bunları sergilemelerinin ancak iki anlamı olabileceği belirtiliyor. A- Kürtler, Türkiye’nin Afrin’e bir harekât yapmasını engellemeye çalışıyor. B- Türkiye’yi Amerika’yla karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Bunun için de silahları sergileyerek Türkiye’yi tahrik edip Afrin’e harekât başlatmaya ve ondan sonra “DEAŞ ile mücadelemiz bitiyor” diyerek Amerika ile Türkiye’yi çatıştırmaya çalışacakları söyleniyor.
5- Buradaki uzmanlar, YPG’nin elinde hem Rus hem de Amerikan ağır silahlarının görülmesinin sürpriz olmadığını, çünkü birlikte çalıştıkları Suriye anayasasında federatif bir yapı içinde Rojava bölgesinde bağımsız bir Kürt oluşumu düşündüklerini söylüyorlar.
6- Amerika, Kuzey Irak Kürt bölgesinde bağımsızlık referandumuna karşı olduğunu açıklarken bir yandan da bölgede yapılacak Amerikan yatırımları için yoğun çalışmalar yürütüyor. Bölgeden gelen Kürt temsilciler, bazı senatörlerin de yardımıyla her eyaletteki ticaret ve sanayi örgütlerine götürülerek yeni ekonomik bağlantılar yapılıyor. Öte uyandan Rusya da Kürtlerle enerji anlaşmaları yaptı. Rusya’ya giden Neçirvan Barzani’yle yeni ekonomik bağlantıların konuşulduğu da biliniyor.
7- Amerika, bağımsızlık ilan edebilecek Kuzey Irak Kürt bölgesinde, Suriye’nin kuzeyindeki YPG ile uyumlu çalışabilecek üçüncü bir alternatif yaratmak için çalışmaya da başladı. Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) Özel Kalem Müdürü Keith Kellogg, bu konuda Kürt işadamı Şaşvar Abdülvahid ile görüştü.
Anlayacağınız iki gücün de Kürtlerle ilgili derinden oyunu var. Buradaki bazı kaynaklar, bu oyunun tehlikeli sonuçları olabileceğini, Türkiye’nin özellikle bu konuda çok dikkatli ve soğukkanlı hareket etmesi gerektiğini söylediler.
Serdar TURGUT
HaberTürk/11.08.2017