28 Ağustos 2017 Pazartesi

Suriye'li Kız "Maram Susli"nin Makalesi: "Suriye’de Bir Kürt Yerleşim Bölgesi Niçin Çok Kötü Bir Fikir?"



Aşağıdaki hususlar, niçin PYD/YPG’nin federal otonomi talep etmesinin ve Suriye toprağını ilhak etmeye teşebbüs etmesinin hukuk dışı, demokratik olmayan bir tavır olduğunu ve kırıma yol açabileceğini ortaya koyan birkaç basit nedendir:

1. Kürtler, PYD/YPG’nin ilhak etmeye kalkıştığı bölgede çoğunluğu oluşturmamaktadır.

Kürt Milliyetçi Partisi (PYD) ve onun askeri kanadı YPG’nin federal bir Kürt devleti ilan ettiği Haseke bölgesinde bir Kürt çoğunluğu yoktur. Haseke Valiliği, Süryani Hıristiyanların, Ermenilerin, Türkmenlerin, Kürtlerin ve Bedevi Arapların bir mozayiğidir. Haseke’nin 1,5 milyon olan nüfusunun, sadece % 40’ı etnik olarak Kürttür. Hatta, Haseke Valiliği’nin merkez ilçe gibi kısımlarında Kürtler % 15’den daha azdır!  Bölgedeki diğer büyük azınlıklar olan Araplar ve Süryani Hristiyanlar çoğunluğu oluştururlar. Çok çeşitli etnik grupların olduğu küçük bir alanın belirli bir etnik azınlığa ait olduğunu iddia etmek, bir baskı yöntemidir.

Haseke’deki Kürt topluluğu’nun sayısı, Türkiye’den gayri yasal yollarla göç eden Kürtlerle ciddi ölçüde artış göstermiştir. Suriye’ye olan Kürt göçü 1920’lerde başlamış ve Türkiye’ye karşı  çok sayıda başarısız Kürt ayaklanmasından sonra dalgalar halinde olmuştur. Yüzyıl boyunca da devam etmiştir. 2011 yılında Suriye’deki Kürtlerin sayısı 1.6-2.3 milyona ulaşmıştır. Ancak bunların 420 bini, bugünkü karışıklık nedeniyle, Suriye’yi terk ederek Irak ve Türkiye’ye gitmişlerdir. Suriye’li Kürtlerin bir kısmı, yüzyıllardır, Humus ve Şam şehirlerinde yaşamakta ve Suriye toplumu içinde bir hayli asimile olmuş durumdadır. Oysa, çoğunlukla kuzey Suriye’de yerleşik olan ve 1945 yılından önce Suriye’de ikamet ettiklerini kanıtlayamayan yasa dışı Kürt göçmenler, Suriye’li vatandaşların haklarına sahip olamayınca, baskıdan yakınmışlardır. Suriye yasaları, sadece, baba tarafından soyu Suriye’ye dayanan ve Suriye’de doğmuş olanlara Suriye vatandaşı olma hakkını vermektedir. Suriye’de ne kadar zamandır oturuyor olursa olsun, ister Somali’li, ister Irak’lı ya da Filistin’li, hiçbir göçmene Suriye vatandaşlığı verilmemektedir. Buna rağmen, 2011 yılında, Suriye Başkanı 150 bin Kürt’e Suriye vatandaşlığı vermiştir. Bu bile YPG’yi, mantığa uygun olarak Suriye vatandaşlığına kabul edilmeyen, yasa dışı yollardan Suriye’ye girmiş olan Kürt göçmenleri, Suriye topraklarını ilhak etmek amacıyla kullanmaktan alıkoymamıştır. Federalizmi destekleyen bunlar, küçük bir azınlığın isteğini (ki bu, Suriye’den köken almamaktadır) tüm Haseke halkına ve Suriye’nin tamamına dayatmaktadır.

2. Federalizmi, Suriyelilerin çoğunluğuna dayatmak demokratik değildir.

PYD, diğer Suriye’li gruplara, tek taraflı Federalizm ilanından önce danışmak zahmetinde bulunmadı. PYD’nin şu anda otonom bir Kürt devleti talebinde bulunduğu Haseke’de ikamet eden diğer etnisiteler, Federalizmi açık bir şekilde reddetmektedir. Haseke’deki Suriye’li ve Arap aşiretleri ve Süryani Demokratik Örgütü (ADO) PYD’nin federalizm deklarasyonunu reddetti. Cenevre’de, hem Suriye hükümeti, hem de muhalefet PYD’nin federalizm deklarasyonunu reddetti. Ayrıca, PYD  Suriye’deki Kürtlerin tümünü temsil etmemektedir. Suriye ulusal koalisyonunun Kürt grubu, PYD’nin federalizm deklarasyonunu kınadı. Suriye Kürtleri’nin çoğu Haseke’de yaşamamaktadır ve birçoğu buranın dışında çalışmaktadır. Binlerce Kürt ISIS’a katılmıştır ve “Kürt” değil bir “İslam Devleti” için savaşmaktadır.

Federalizm’in tek taraflı ilanı, federalizm ancak bir anayasa değişikliği ve Referandum ile mümkün olabileceğinden, yasal değildir. Federalizmin, %90-93’ü Kürt olmayan Suriye halkının çoğunluğu tarafından fazla destek bulması olası değildir. Bunu bilen PYD, Haseke’de oturanların, tüm ülkede düzenlenecek yaklaşan Parlamento  seçimlerinde oy kullanmalarını yasaklamıştır. Bu durum, Haseke halkı’nın iradesinin daha şimdiden PYD tarafından ezildiğini göstermektedir. Suriye toplumunun pek çok bölümü tarafından reddedilen federalizmi tartışmaya devam etmek demokratik değildir. Ve bizler ironik olarak, ABD’nin Suriye’deki rejimi değiştirme macerasının, Ortadoğu’ya demokrasi getirmek amacıyla olduğunu konuşuyoruz!

3. Federalizm, Süryani Hıristiyan ve diğer azınlıklar için etnik temizlik riski oluşturabilir.

Kürt topluluğu PYD’nin ilhak etmeye çalıştığı alanda çoğunluğu oluşturmadığından, geçtiğimiz birkaç yılda, PYD/YPG’nin, demografik bir değişim gerçekleştirmek amacıyla Kürt olmayan azınlıklar üzerinde etnik bir temizlik yürüttüğü açıklığa kavuşmuştur. Kürtlerin bölgedeki etnomerkezci iddialarına esas tehdidi, diğer büyük azınlıklar, Araplar ve Süryani Hıristiyanlar oluşturmaktadır.

PYD lideri Salih Müslim, şimdi Rojava olarak adlandırdığı yerde yaşayan Suriye’li Araplara karşı, etnik bir temizlik kampanyası yürütme niyetini açıkça ilan etti. Serek TV ile yaptığı mülakatta, Müslim, “Kürt bölgesine getirilmiş olan bu Araplar bir gün bölgeden çıkarılacaklardır” dedi. Bu ifadeyi kullandığı mülakattan iki yıl sonra, YPG, Haseke çevresindeki köyleri demografik değişimi sağlayabilmek amacıyla yakmaya başladı. Şimdiye kadar 10 bin Arap köylüsünün Haseke’den temizlendiği biliniyor. Kürt yayılmacılar, ayrık topluluğu Haseke ve Rakka merkezine bağlamaya çalıştığından, Tel Abyad çevresindeki köyler bundan en fazla acı çekti: Aralık ayında, Resulayn şehri yakınındaki Tel Tiab’ı terk eden Muhammed Salih, “ YPG, köyümüzü yaktı ve evlerimizi talan etti” diyor.

YPG, Süryani Hıristiyan azınlık aleyhine bir yıldırma, cinayet, mal ve mülke el koyma kampanyası da başlattı. YPG ve PYD, bir IŞİD saldırısından sonra köylerinden kaçan bu insanların malını mülküne el koyma ve talan etmeyi, bu Süryani köylerine Kürtleri yerleştirmek umuduyla, resmi bir politika haline getirdi. Haseke’nin Habur bölgesinde oturan Süryaniler, köylerini IŞİD saldırılarına karşı savunabilmek amacıyla, “Habur Savunma Muhafızları” adıyla bir milis gücü oluşturdular. “Habur Savunma Muhafızları” konsey liderleri, IŞİD saldırısından sonra boşaltılan Süryani köylerini yağmalayan Kürt YPG milis güçlerinin bu eylemini protesto ettiler. Akabinde, YPG “Habur Savunma Muhafızları” lideri David Jindo’yu öldürdü ve Elyas Nasser’i öldürme girişiminde bulundu. YPG, önce, süikastten IŞİD’i sorumlu tuttu; ancak, süikastten sağ kurtulan Elyas Nasser, hastanedeki yatağından olaya YPG’nin katılımını ifşa edebildi. Çünkü YPG bu süikastlerle, “Habur Savunma Muhafızları”nı, silahlarını bırakmaya ve YPG’nin himayesini kabul etmeye zorlamak istiyordu. Sonradan, Habur’da oturan Süryanilerin çoğu Kamışlı Şehri’nin Suriye Ordusu’nun kontrolünde olan bölgelerine kaçarak köylerine dönememişlerdir.

Kamışlı’daki Süryani Hıristiyan topluluğu da YPG Kürt milislerinin tacizine uğramıştır. YPG, bir Süryani kontrol noktasına saldırıda bulunarak, Süryani milis Sootoro’yu öldürmüş ve diğer üç milisin yaralanmasına neden olmuştur. Bu kontrol noktası, 20 Aralık 2016’da, 3 Süryani restoranın bombalandığı ve 14 Süryani sivilin öldüğü bir saldırıdan sonra kurulmuştu. Süryaniler, Süryani liderleri öldürmek ve Süryanilerin gelecekte Kamışlı üzerinde herhangi bir iddiada bulunmalarını önlemek amacıyla, bu bombalama eylemlerinin arkasında YPG’nin olduğundan şüphelenmektedirler.

Özellikle, diğer etnik grupların onların federalizm planlarıyla hemfikir olmaması nedeniyle Kürt yayılmacılarının desteklediği ve her geçen gün daha fazla yayılmakta olan etnik temizlik kampanyalarının işaretlerini görmezden gelmek budalalık olurdu. Türkler ve Kürtler tarafından yürütülen Süryani soykırımının üzerinden sadece 90 yıl geçti. Tarihin tekerrürüne izin vermemek gerekir. Süryaniler, o tarihten bu yana, Suriye Devleti’nde güven ve istikrar içinde yaşamaktan hoşnutlar. Süryanileri federalizmi kabul etmeye  zorlamak, onların güvenliğini sağlamayacaktır. Irak’ta federal bir Kürt devletinin kurulması, Süryani köylerini, Kürt silahlı gruplarının her biri tarafından yapılan saldırılardan korumamıştır. Haseke’deki Süryani ve Araplara karşı uygulanan etnik temizlik hareketi şimdiden başlamıştır ve giderek tırmanmaktadır.

4. Haseke’nin kaynakları tüm Suriyeliler arasında paylaşılmaktadır.

Kürtler, Suriye’nin toplam nüfusunun sadece % 7-10’unu oluştururken, PYD Suriye topraklarının % 20’sini talep etmektedir. Dahası, YPG’nin ilhak etmek istediği Haseke bölgesinde sadece 1,5 milyon kişi vardır. Suriye’nin tarım ve petrol varlığının çoğu Haseke’de bulunmaktadır ve Suriye’nin 23 milyon nüfusu tarafından paylaşılmaktadır. Haseke Eyaleti, Suriye’deki buğdayın % 34’ünü ve petrolün çoğunu üretmektedir. Suriye halkı bundan mahrum iken, petrol pompa istasyonları, şimdi, IŞİD ve YPG Kürtleri tarafından savaşlarını finanse etmek amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.

Suriye’nin açlık çeken halkıyla ilgili çok sayıda başlık varken, Suriye’nin nasıl federalize edileceğini konuşmak, bu açlığı gelecek kuşaklar için “yasal” olarak “yerleşik” hale getirebilir. Buna karşılık, Federalizm destekçileri, 23 milyon tarafından paylaşılan kaynakların 1,5 milyon kişiye verilmesinin nasıl barışa yol açacağından söz etmelidirler.

5. Suriye’de bir Kürt Bölgesi Küresel Güvenliğe bir Tehdit oluşturacaktır.

Suriye halkının çoğunluğu ve Suriye yönetimi Kürtlerin ilhak iddialarının karşısında olduğuna göre, PYD’nin yasal yöntemlerle federalizme erişmesi mümkün olamayacaktır. PYD ve YPG’nin federalizmi elde edebileceği tek yol, ancak, kaba kuvvet kullanmaktır. Bu kaba kuvvet, ABD hava kuvvetleri ve uluslararası yasalara aykırı olarak özel kuvvetlerin istilası ile desteklenebilir. Zaten PYD’nin başı Salih İslam daha önce, eğer Rakka’yı IŞİD’den geri almaya teşebbüs ederlerse Suriye birliklerine saldıracakları tehdidinde bulunmuştu. Suriye’de kurulacak bir Kürt devleti, Irak Kürdistan’ında olduğu gibi, bölgede ABD hegemonyasını sağlamlaştırır. Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KGR) gibi, YPG’de şimdiden Suriye topraklarında bir ABD üssü kurulması için gayret etmektedir. Uzun süredir Suriye’nin bir müttefiği olan Rusya, sonuç olarak, daha çok izole olacaktır. Bu durum da, dünyadaki güç dengesinin, bir kez daha tek tarafa eğilmesine neden olacaktır.

Tüm Suriye’ye komşu ülkeler de, Suriye’de etnik merkezli bir Kürt devleti kurulmasına karşıdır. YPG, Türkiye’de faaliyet gösteren ve Birleşmiş Milletler tarafından terörist bir organizasyon olarak tanımlanan PKK ile bağlantılıdır. Türkiye, YPG’nin federalizm taleplerinin PKK’yı güçlendireceğini görecektir. Sonuç olarak, Türkiye’nin Suriye’ye girmesi en azından bölgesel bir savaşa neden olabilir. Bu bölgesel savaş, İran, Suriye, Hizbullah ve İsrail’i içine alabilir.

İsrail, Şii İran’a rakip Sünni-İranien bir Kürdistan’ın kurulmasını istiyor. Böyle bir Sünni devletin, İran’ın Suriye’ye girişini durduracağını ve aynı zamanda İsrail’in yayılmasına karşı Lübnan’ın direncini kıracağını umuyor. Bu, tüm ana hatlarıyla, 1982’de yayınlanan İsrail’in Yinon Plan’ında mevcuttur. İsrail, bölgede, ABD etki ve hegemonyasının bir uzantısıdır. İsrail lobisi ABD politikaları üzerinde çok etkilidir. İsrail’in bölgede güçlenmesi, ABD’nin bölge üzerindeki etkisini güçlendirecek, Rusya’nın etkisini tekrar daraltacak ve nükleer gücü bir köşeye atacaktır. Batı’nın Kürt yayılmacılığını desteklemesinin nedeni konusunda anlam karmaşası yaşayan gazeteciler, bu noktayı göz önüne almalıdırlar.


Son olarak, Suriye’de ortaya çıkan bir Kürt bölgesi son derece etnikkökenci şovenizme dayanır. Tam olarak İspanyol, beyaz ya da siyah etnik kökenlere göre ayrıştırılmış bir “Birleşik Devletler” devleti önermek acayip olurdu ve ırkçılık gözüyle bakılırdı. Oysa, etnik kökenlerin “bölmek” ve “fethetmek” amacıyla kullanılması, emperyalizmin en eski ve en utanmazca tavrıdır. Suriye, sadece tek bir azınlık için değil,  bütün Suriyeliler için ayakta kalmalıdır. Buna karşı çıkan sesler caydırılmalıdır. Suriye Anayasası, etnik kökene ve dine dayanan partilere karşı koymaya devam etmelidir. Suriye Anayasası’nda bir değişiklik olacaksa, “Arap” kelimesi “Suriye Arap Cumhuriyeti” isminden çıkarılmalıdır. Suriyelilerin çok büyük bir çoğunluğunun “Arap” dilini konuşuyor olmasına rağmen, tarihsel olarak “Arap” kökenli değildirler. Suriye bayrağı altında, Suriye topluluğunun bütün kesimlerine eşit olarak davranılmalıdır.

By Maram Susli
Global Research, April 07, 2016

ÇEVİRİ: IŞIK

The original source of this article is Global Independent Analytics
Copyright © Maram Susli, Global Independent Analytics, 2016