Prime Minister Netanyahu met
with US Congress delegation, August 10, 2-17. . (photo credit: AMOS
BEN-GERSHOM/GPO)
The Jerusalem Post/ İsrail Başbakanı NETANYAHU: “Kürtlerin Bir Devleti Olmalı”
Jerusalem Post, Başbakan Benjamin Netanyahu’nun
geçtiğimiz hafta, 33 kişiden oluşan Cumhuriyetçi kongre üyesi delegasyona,
Irak’ın bir bölümünde bağımsız bir Kürdistan devletinin kurulmasına taraftar
olduğunu söylediğini öğrendi.
Perşembe
günkü görüşmeye katılan bir kaynağa göre, Netanyahu Kürtlerin, “cesur, bizim değerlerimizi
paylaşan batı yanlısı bir halk” olduğunu söyleyerek, Irak’ın Kürt
bölgelerinde bir Kürt devleti kurulması yönünde olumlu düşünceye sahip olduğunu
ifade etti.
Netanyahu, politik olarak yüksek
hassasiyet taşıyan Kürt konusuna sık olarak değinmiyor. Zira, Birleşik
Devletler’in geleneksel pozisyonu, en
azından Başkan Trump ocak ayında göreve başlayana kadar, Irak’ın birleşik bir
devlet olarak kalması ve ayrı parçalara bölünmemesi yönündeydi.
Buna
ilaveten, bir Kürt devletinin kurulması, bu durumun kendi Kürt halkında bağımsızlık arzularını
kışkırtacağından kaygı duyan Türkiye için de bir tehlike işareti.
Netanyahu, 2014 yılında Tel
Aviv’deki bir konuşmasında, İsrail’in “Kürtlerin
bağımsızlık özlemlerini desteklemesi” gerektiğini söylediğinden beri, bu
konu hakkında kamuoyuna konuşmamıştı.
Netanyahu’nun kongre üyelerine
yaptığı açıklamaların temelini, bölgesel sorunların değerlendirilmesi ve bunlar
arasında İran’ın bölgede, özellikle Suriye’de, ancak Irak, Yemen ve başka
yerlerde de kaydettiği muazzam ilerlemelerin Kudüs’te yarattığı kaygılar
oluşturdu.
MOSSAD’ın başkanı Yossi COHEN, Pazar günü, kabineye
verdiği brifingte İsrail’in İran’la ilgili kaygılarına değindi.
Netanyahu, daha sonra Aşod’da
yaptığı bir konuşmada Cohen’in
söylediklerini şu şekilde kısaca özetleyebileceğini ifade etti: “IŞİD terk ediyor, İran onun yerine
yarleşiyor. Basit. Ve biz öncelikli
olarak Suriye üzerine konuşuyoruz.”
Netanyahu, “İsrail’in, İran ve uydularının, özellikle Hizbullah’ın Suriye’deki
askeri takviyelerine şiddetle karşı olduğunu ve İsrail’in güvenliği için
korumak için gereken her şeyi yapacaklarını” söyledi.
Geçen
pazartesi, 19 kişilik Demokrat Parti’li
kongre üyesinin oluşturduğu delegasyonla yaptığı bir toplantıda, Netanyahu,
İran’ın 20 000 civarında Şii militanı Suriye’ye yerleştirdiğini söyledi.
Hükümet görevlilerine göre, İran’lı askerlerin bu militanlar arasındaki oranı
yaklaşık 12’ye bir. Bu askerler, İran
Devrim Muhafızları’nın dışarıdaki kolu olarak, Suriye ve Irak’taki savaş
alanlarında mevzilendirilmiş Kudüs Gücü’nün
bir parçası.
Pazar
günü, İran Parlamento’sundan Kudüs Güçleri’ne 260 milyon dolar ve
ülkenin balistik füze programına ayrıca 260 milyon dolar tahsis edilmesinin
oylanarak kabul edilmesiyle , bu güçler daha da moral buldular.
İran Radyo ve Televizyon
Kurumu’nun
bildirdiğine göre, Meclis üyeleri, “Amerika’nın terörist ve maceracı
eylemlerine karşı” tahsis edilen ödeneğin ana hatlarını ezici bir
çoğunlukla, “Amerika’ya Ölüm”
sloganları altında kabul etti.
MOSSAD Başkanı COHEN, hükümete, İran’ın Suriye,
Lübnan, Irak ve Yemen’deki temsilcileri vasıtasıyla bölgede sağladığı yayılmanın,
şu anda, Orta-Doğu’daki ana gelişme olduğunu söyledi. İlaveten, COHEN,
İran’ın “nükleer eşik devlet” olma amacından vazgeçmediğini, İran nükleer
anlaşmasının sadece bu eğilimi arttırmaya yaradığını ve İran’ın bölgedeki
saldırganlığını kuvvetlendirdiğini ifade etti. COHEN, “Kapsamlı Ortak Eylem Planı” diye bilinen anlaşmanın 2015 yılında
kabulünden beri, İran’ın bir ekonomik gelişim sürecine girdiğini ve Tahran’ın son
zamanlarda uluslararası iş çevreleriyle yaptığı anlaşmaların İslami Cumhuriyet’in
ekonomisini güçlendirdiğini söyledi.
Kapsamlı Ortak Eylem
Planı (JCPOA)’nın
ateşli bir muhalifi olan NETANYAHU, son zamanlardaki gelişmelerin,
anlaşmanın temel dayanaklarının hatalı
olduğunu gösteren ilave kanıtlar sağladığını söyledi. Bu dayanaklardan biri de, anlaşmanın, İran’ın
bölgedeki davranışını ılımlılaştıracağı yönündeydi.
NETANYAHU, İsrail’in, İran ile
herhangi bir uluslararası anlaşma yapmaya mecbur olmadığını vurguladı. “İsrail tereddüt etmeden ve bu tehditlerden
kendisini korumak için çeşitli yollar kullanarak çalışmaya devam edecek”
dedi.
Hükümet’in
İran konusundaki görüşmesi, Trump’ın, İran’ın nükleer anlaşmanın ruhuna uygun
davranmadığını ve anlaşmanın “berbat” olduğuna inandığını söylemesinden sadece
3 gün sonra oldu.
Trump,
gazete muhabirlerine, “Anlaşmanın ruhuna
uygun hareket ettiklerini ve uyumlu davrandıklarını düşünmüyorum. Ancak
zamanımız var ve göreceğiz” demişti. Eğer İranlılar kendiliklerinden uyumlu
hale gelmezlerse, bazı çok sert şeyler meydana gelebilir uyarısında bulunmuştu.
Önemli
bir iç tartışmadan sonra, Dışişleri Bakanlığı, 17 Temmuz’da İran’ın nükleer
anlaşma ile uyum içinde olduğunu onayladı. Hükümetin, yasaya göre, her 90 günde
bir, İran’ın anlaşmanın koşullarına uyup uymadığı konusunda Kongre’yi
bilgilendirmek zorunda.
Herb
Keinon
13 Ağustos
2017
Çeviri: IŞIK
İsrailli General Golan: PKK bir terör örgütü değil
İsrail'in eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı ve halen faal komutanlarından olan Yair Golan, dün Washington'daki bir düşünce kuruluşunun panelinde konuşma yaptı. Golan konuşmasında PKK için, "Benim kişisel bakış açıma göre, PKK bir terör örgütü değil. Belki (bu sözler) manşetlere çıkacak ama; ben böyle görüyorum" dedi.
'BAĞIMSIZ VE BİRLEŞİK KÜRT OLUŞUMU ÇOK DA KÖTÜ BİR FİKİR DEĞİL'
“İran, Irak, Suriye ve Türkiye Kürtlerini –eğer ki bir araya getirirseniz- nasıl bir araya getireceğinizi ve sınırları ben tam olarak belirleyemem” diyen Golan, "Fakat İran'a ve bölgede yaygın olan istikrarsızlığa bakarsanız, bağımsız ve birleşik Kürt oluşumunun, bu bataklık için çok da kötü bir fikir olmadığını görürsünüz" ifadelerini kullandı. Golan, 'Büyük Kürdistan'ı kurmanın bölgede istikrara katkı sağlayacağını savundu.
'İRANLILAR BİZE BENZEDİKLERİ İÇİN ÇOK TEHLİKELİ'
General Aluf Yair Golan, bölgede tehdit olarak gördüğü İran'la ilgili de çarpıcı yorumlar yaptı: "İranlılar gelişmiş olduklarından, yüksek bir uygarlığa sahipler, başarılı akademik altyapıları, iyi sanayileri, bilim adamları ve yetenekli genç nüfusları var. Bize çok benziyorlar. Bize benzedikleri için de, çok çok daha tehlikeliler."
Golan, ABD'nin desteği olmadan İran'a bir şey yapamayacaklarını söyleyerek, İran konusunda da Amerika'dan destek istedi.
sputnik/12.09.2017
İsrail Adalet Bakanı Şaked:
Kürdistan'ın kurulması bizim büyük menfaatimize olur
Daha önce de Ortadoğu'da bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına destek veren İsrail Adalet Bakanı Ayelet Şaked, ABD'nin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) 25 Eylül'de yapılacak bağımsızlık referandumunu desteklemesi gerektiğini söyledi.
Şaked, bugün katıldığı bir konferansta, İsrail'in Irak Kürtleri'nin bağımsızlığını desteklediğini yineledi.
'ABD'NİN REFERANDUMU DESTEKLEME ZAMANININ GELDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM'
Haaretz'in aktardığına göre, Şaked, 'İsrail ile Batı ülkelerinin Kürdistan devletinin kurulmasında büyük menfaati olduğunu' belirterek "ABD'nin, Kürdistan Bölgesi'nde yapılacak olan referandumu destekleme zamanı geldiğini düşünüyorum" dedi.
ABD IKBY'de yapılacak referandumun zamanlamasını IŞİD'le süren mücadele nedeniyle doğru bulmadığını açıklamıştı.
Şaked, daha önce yaptığı açıklamada da, ülkesinin Ortadoğu'da bağımsız Kürt devleti kurulmasına destek vermesini istemişti.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da, ABD'li Kongre üyeleriyle daha önce gerçekleştirdiği görüşmelerde, Kürtlerin devlet sahibi olması gerektiğini ifade etmişti.
sputnik/12.09.2017