16 Mart 2015 Pazartesi

RENNAN PEKÜNLÜ YAZDI: "Akıllı tasarımın Vatikan ayağı"


 

Robert L. Park’ın “Superstition: Belief in the Age of Science” adlı kitabı Türkçe’ye “Batıl İnanç-Bilim Çağında İtikat” olarak çevrildi ve İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları arasında yer aldı. Bu kitaptan öğrendiğimize göre, John Templeon Vakfı, ruhsal gerçeklikleri araştırma veya keşfetme yönündeki ilerlemeler için Templeton Ödülü (Templeton Prize for progress toward research or discoveries about spiritual realities) veriyor. “Parasal ödül günümüzde 1.5 milyon dolardır. Bu ödül, Nobel Ödülü’nden daha fazla olması için her yıl yeniden ayarlanır”. Richard Dawkins’in Tanrı Yanılsaması (The God Delusion) adlı kitabında da değindiği gibi, bu ödül, “din hakkında iyi şeyler söyleyen” biliminsanlarına veriliyor. Bu ödül sahiplerinin çoğu fizikçi ve evrenbilimcidir.

BİLİM VE DİN SAVAŞMASIN

Vatikan Gözlemevinde bir yandan gökbilim araştırmacılarıyla evrene ilişkin araştırmalar sürerken diğer yandan da “Bilim ile inancın uyumlu bir biçimde birlikteliği nasıl gerçekleşir?” sorusuna açıklama getirmeye çalışıyorlarmış. Bu yöndeki çabalar gözlemevi çalışanlarının inanç ile usun birbirini tamamlamasına ilişkin verdikleri derslerde açıkça görülebilirmiş. Vatikan, “Bazı kültürel bağlamlarda din ile bilim sanki birbiriyle savaş durumundaymış gibi gösteriliyor. Ancak biz hem bilim insanı hem de inançlı kişilerin görüşleriyle farklı bir yaklaşım sunabiliriz” saptamasında bulunuyor. Bu açıdan Vatikan Gözlemevi Bilim ile Dinin kesişme noktasında olduğunu savunuyor.

İngiltere’yi ziyaretinde Papaz Benedict XVI, Katolik okullarda şöyle söylemiş: “İnsanlığın iyi bilimiminsanlarına gereksinimi var. Ancak, yaşamın dinsel ve ahlaki boyutunu dikkate almazsa bilimsel bakış açısı son derece dar bir bölgeye kısıtlanır, diğer yandan, din de, eğer yaşamı anlamamızda bilimin yapmış olduğu katkıyı dikkate almazsa, kendisini dar kalıplara sokar. Gökbilimin insan kültüründeki rolü evrenin en büyük ölçeklerde resmini sergilemektir. Biz bunu gerçekleştirmekten mutluluk duyuyoruz”. 

GÖZLEMEVİ KADROSUNA GİRİŞ KOŞULU

Vatikan Gözlemevinin Günümüzde Hiç Yoktan Yaradılış konulu (Creatio ex Nihilo Today) dinler arası araştırma konferansında sunulan bildiriler Ekim 2010 tarihinde  Yaradılış ve Abraham’ın Tanrısı (Creation and the God of Abraham) başlıklı kitapla yayınlandı (editor David B. Burrell, Carlo Cogliati, Janet M. Soskice ve William R. Stoeger, Cambridge University Press, 2010). Bu konferans 9-15 Temmuz 2006 tarihlerinde Castel Gandolfo’da yapıldı ve tek tanrılı dinler olan Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam dinine inanan kişilere ev sahipliği yaptı.  

Bilimsel kisveli gözlemevine giriş koşulu Kutsal Teolojide uzmanlaşmak! Vatikan Gözlemevi kadrosuna katılmadan önce Gabriele Gionti 4 yıl süren teolojik eğitimini Berkeley’deki Santa Clara Üniversitesi Cizvit Teoloji Okulunda tamamlamış. Gionti teolojik çalışmalarını, Kutsal Teoloji Lisans Tezini (Sacred Theology Licentiate) savunarak yapmış. Tezin konusu, sicim kuramının savunduğu birden çok evrenin var olma olasılığına ilişkin tartışılan konularmış: Multievrenlerde Teoloji? (Theology in a Multiverse?). Bu tartışmalar Antropik İlkenin canlanmasına ve Akıllı Tasarım’ın tartışılmasına neden olmuş. Bu tartışmanın canlı bir örneği olarak Susskind’in Kozmik Alan: Sicim Kuramı ve Akıllı Tasarım İlüzyonu (The Cosmic Landscape: String Theory and the illusion of the Intelligent Design) kitabı gösteriliyor. Bu tartışmalar çağımızdaki yeni ateizmin üzerinde büyük bir etki yapmış.  

EĞİTİM VE HALKLA İLİŞKİLER

Eğitim şart! Vatikan bu konuda da başarılı! Vatikan’a eğitim konusunda yardımcı olan Emmanuel M. Carreira İspanya, Ekvador ve Peru’daki üniversitelerde Bilim ve İnanç konusunda seminerler vermiş. Ekvador ve Peru’da 6 hafta kalmış ve Bilim ve İnanç konusunda toplam 60 konuşma yapmış. Vatikan müdür yardımcılarından Guy J. Consolmagno, ABD ve İngiltere’deki okul ve kilise gruplarına astronomi, kilise ve bilim konularında kamuya açık 57 konuşma yapmış. Uluslararası Astronomi Birliği’nin (IAU) Ulusal (Italya) Komite Başkanı Christopher J. Corbally’nin 10-11 Aralık 2010 tarihlerinde Primland, Meadows of Dan, VA konuşmasının başlığı oldukça ilginç: ET’lerle karşılaştığında din varlığını sürdürebilecek mi? (Will Religion Survive An Encounter With Extraterrestrials?) Vatikan Gözlemevi Müdürü Jose G. Funes, Alberta Üniversitesi’nde (Edmonton) “Bilim ve İnanç birbiriyle niçin ilgilenir?” (Why Science and Faith Matter to Each Other?) başlıklı bir konuşma yapmış. Vatikan Gözlemevi bilim felsefecilerinden Alessandro Omizzolo, 2010 yılında birçok kuruluşta evrenin kozmolojik betimlemesiyle evrenin yaradılışına ilişkin İncil söylemlerinin ilişkisini anlatmış.

HAWKING KENDİNİ TANRI MI SANIYOR?

Christopher J. Corbally 3 Eylül 2010 tarihinde ABD “Catholic” sitesinin konuk blog’unda İnancın quantum sıçramaları (Quantum leaps of faith) başlıklı bir söyleşide bulunmuş! Corbally söze şöyle başlamış: “Basın yayın organları Stephan Hawking’in yeni kitabından (The Grand Design) oldukça provokatif alıntılar yapıp duruyor. Bu alıntılardan bir tanesi şöyle: ‘Çekim denen bir yasa olduğu için evren kendisini hiç yoktan yaratabilir ve yaratacaktır. Kendiliğinden (spontaneous) yaradılış hiçliğin değil belli bir şeyin varlığının, evren niçin var, biz niçin varız’ın nedenidir’

“Ben bir Katolikim, bu düşünceye şöyle düşünerek tepki gösterebilirim, ‘Hawking kim olduğunu sanıyor, Tanrı mı?’ Felsefe, ‘böylesi bir nedene gereksinim var mı yoksa çekim yasası ‘oluşumu gerçekleştirdiği’ için mi olmuştur?’ sorusuna yanıt veremez. Bu soruya ancak teoloji yanıt verebilir. Yanıt, sevgisi sonsuz olan bir Yaratıcı’yı gündeme getirir ve varolan her şey O’nun varlığına bağlıdır. Bu yanıt inananları, Tanrılarının varlığının deneyimini yaşamış olanları zevkten titretir. “Bu nedenle Hawking’in kitabını okumalıyım, bakalım benzetmeleri karıştırıyor mu yoksa, provokatif de olsa, esas olarak uzman olduğu fiziğe mi bağlı kalıyor”.  

 “Bilim kuşku duyma kültürüdür” (R. Feynmann). Dinde ise kutsal kitaplarda yazılana kuşku duyamazsınız; ilahiyat doktorlarının yazdığı reçetedeki hapları olduğu gibi yutmak zorundasınız, çiğnemeye kalkarsanız acı gelebilir! Son sözler Batıl İnanç - Bilim Çağında İtikat adlı kitaptan!
26 Aralık 2014 /AYDINLIK