10 Kasım 2015 Salı

ATATÜRK'ün Vefatı'ndan Sonra AVRUPA BASINI


Cumhuriyet Gazetesi 13 Kasım 1938 5.Sayfa

Dünyanın büyük kaybı
Bütün dünya matbuatı Atatürkün
vefatı üzerine teessür dolu
neşriyatta bulunuyor

Almanyada

Berlin, 12 (a.a.) — Atatürkün vefatından bahseden Völkischer Beobahter gazetesi, Büyük Devlet Adamını tâzimle yâdettikten sonra diyor ki:

   «Almanya, Türk milletinin bu ölçülemez derecede büyük zıyaından mütevellid acısına samimî olarak iştirak etmektedir.

   Gazi, 1918 de ölen milletler grupu arasında azimli bir hareketle milletini tahammül edilmez bir diktatdan kurtaran ve bütün dünyanın hayran kaldığı bir kalkınma yapan ilk devlet reisi olmuştur. Atatürk, tarihin büyükleri arasında ebedî bir surette gözükecektir. Türk milletine yeni bir medeniyet, kuvvetli ve feyizli yeni bir devlet miras bıraktı. Türkiyenin, Almanyada haset edilmeksizin takdir ve teslim edilen bu mirası korumasını temenni ediyoruz.

   Hitler bu hissiyatı 1933 de Büyük Millet Meclisi Hariciye Encümeni Reisile olan görüşmesi esnasında ifade etmiştir. Hitler, Atatürkün muvaffakiyetlerinin kendisinin Nasyonal - Sosyalizm muvaffakiyetine olan inanını teyid etmekte olduğunu bilhassa kaydeylemistir. Türkiyenin kurtuluş mücadelesi parlak bir nümunedir. Türkiyede ve Almanyada kuvvetli bir köycülük millî kuvvetin tükenmez bir kudretidir. İki milletin ayni politik gayeleri mevcuddur. Ve dostlukları kuvvetli ekonomik münasebetlerle tarsin edilmektedir.»

Ayni gazete diğer bir makalesinde şöyle diyor:

   «Türk milleti en büyük oğlunu kaybetti. İcraat adamı olan Atatürk memleketin ihya ve imarını dahilî islâhatla ve komşularla takib edilen bir dostluk politikasiyle temin etmiştir. Dış politikadaki büyük muvaffakiyetleri, Canakkalenin tekrar askerî hale konulması, Sancak meselesinin halli... ilâh. olmuştur. Bu büyük asker ve bu dâhî devlet adamı 1918 den 1922 ye kadar mücadelelerde olduğu gibi pasifik işlerinde de zafer dallarile tetevvüç etmiştir.»


İngilterede

   Londra, 12 (a.a.) — Reuter ajansı bildiriyor: Bütün Londra gazeteleri, Atatürke başmakaleler ve makaleler tahsis etmektedirler.

   Times gazetesi başmakalesinde diyor ki:

«Kemal Atatürkün, yeni Türkiyenin kurucusu ve yapıcısı olan o meşhur Mustafa Kemal Paşanın şahsında büyük asker, büyük devlet adamı ve büyük şef ölmüştür. 1919 dan beri Türkiyenin tarihi, onun hayatının tarihi oldu. Cesareti ve vatanperverliği onu ümidsiz görünen bir teşebbüsün başına, küçük, bitkin ve muzaffer müttefiklerin kahir istekleri önünde bütünlüğünü kaybetmiş bir milletin mukavemetinin başına koydu. Onun ruh kuvveti ve azim ve iradesi, kim olursa olsun diğer herhangi bir şefi sarsabilecek olan zorluklan yenmesine yardım etti. Onun daha evvel Gelibolu yarımadasındaki Epik mücadelede İngiliz müstevlilere karşı tarihi tersine çevirmiş olan askerî dehası, nihayet kendi davasına tam ve parlak bir zafer temin etti. Bahtiyar ve galib asker adamı, cür'etli ve cesaretli, fakat ayni zamanda ihtiyatlı ve basiretli bir devlet adamı ve islâhatçı oldu. Ekseriya hasta adamın ölümü için âyîn yapmış olan Avrupa otoritelerini mahcub etmiştir. Bunlar, Türk milletinin harekete geçmek ve devleti tekrar canlandırmak için sadece şefin sihirli çubuğu ile temasını bekliyen gizli kuvvetlere malik olduğunu unutuyorlardı.»

   Times, Atatürkün muhtelif islâhatını gözden geçirdikten sonra şu suretle devam ediyor:

   «Onun muvaffakiyetleri yalnız memleketin dahilinde Avrupalılaşmasına münhasır kalmıyordu. Daima ilham ve bazan da idare ettiği haricî politika, Türkiyeyi batı devletlerinin dostluk çerçevesi içine koydu ve eski düşmanlardan yeni dostlar yaptı. Evvelce Avrupada bir tufeyli telâkki edilen Türkiye, onun idaresi altında Avrupa politik heyetinin kıymetli ve müterakki bir azası haline geldi. Türkler için bir bahtiyarlık eseri olarak, o, diğer millet şefleri gibi eski arkadaşlannı uzaklaştırmağa sevkeden şüphe ve hasedlere asla kapılmadı ve onun kurduğu sosyal ve politik abide sağlam temellere dayanmaktadır. Kendisi tarafından hazırlanmış ve idare edilmiş olan Türk inkılâbı, erkek, kadın bütün vatandaşlara Türkiyenin evvelki nesillerinden hiçbirine nasib olmıyan hür, tam ve emin bir hayat verdi. Yeni Avrupada harb ve ihtilâl karışıklıklarından ortaya çıkan şeflerden hiçbiri daha fazlasını yapmamış ve bu kadar zorlukları yenememiştir. O, bir milleti matem içinde bıraktı. Türkler, şimdi dostlan olan ve Atatürkü korkulur bir düşman sıfatile derin bir hayranlıkla takdir etmiş olan İngilizlerin bu kadar büyük bir adamın ölümünün Türkiye ve Avrupa için hasıl ettiği ziyadan dolayı pek ziyade müteessir olduklarını bilerek kısmen müteselli olabilirler.»

   Times gazetesi diğer bir sayfada Atatürkün tercümei haline beş sütunluk bir yazı daha tahsis etmiştir. Bu yazı şu satırlarla bitiyor:

   «Kararı, cesareti ve şiddeti Türkiyeyi düşmandan kurtarmış ve sonra da yalnız Rusyada Pier ve Lenin tarafından yapılan sosyal değişikliklerle kabili mukayese değişiklikler vücude getirmiş olan hayret verici adam öldü. Asker, teşkilâtçı ve idareçi, onun modern Türkler arasında hiçbir rakibi yoktu ve çok eski zamanın harbcu sultanlan arasında da pek az rakibi vardı. Muvaffakiyetleri, Türkiyeyi bir Avrupa devleti yaptı, yakın doğunun tarihini değiştirdi ve müslümanlığın istihalesinde hâlâ da kat'î bir tesiri olabilir.»

Yugoslavyada

   Belgrad, 12 (a.a.) — Avala ajansı bildiriyor:

   Dün akşamki ve bu sabahki bütün Yugoslav gazeteleri birinci sayfalarını Atatürkün fotoğrafını neşretmek suretile Türk vatanının babası olan Büyük Adamın vefatına tahsis etmektedirler.

   Gazeteler, heyecanlı cümlelerle bütün Türk milletinin duyduğu derin acıyı tasvir etmektedirler. Belgrad, Zağreb, Lübliyana gazetelerile diğer büyük şehirlerde intişar eden bütün gazeteler, sayfalarında Atatürkün eser ve hayatını anlatmaktadırlar.

   Verme gazetesi, birçok fotoğraflar meyanında Yugoslavya hükûmdarı müteveffa Aleksandr'ın Atatürkle mülâkatını gösteren fotoğrafını neşretmektedir. Bu gazete ayni zamanda Yugoslav Başvekili Stoyadinoviçin Ankarayı ziyareti esnasında Atatürkün yanında alınan fotoğrafını da neşretmektedir.

  Verme gazetesi, neşrettiği başmakalesinde bilhassa diyor ki:

   «Türkiyenin kederine bütün dost ve müttefıkleri ve bilhassa Yugoslavya iştirak etmektedir. Kral, Aleksandr'ın katlini müteakıb «Seferberlik ilân edelim mi?» cümlesini muhtevi bir telgraf çeken Atatürkün bu sözü Yugoslavyada hiçbir zaman unutulmıyacaktır. Bu suretle Yugoslavyada hiçbir zaman unutulmıyacaktır. Bu suretle Yugoslavyada nüfuzu Avrupada olduğu gibi Asya milletleri arasında da seneden seneye artmakta bulunan tamamile millî ve kudretli modern büyük Türkiyeyi vücude getirmiş olan Atatürkün adını hiçbir zaman unutmıyacaktır.»

   Gazete, bundan sonra, Atatürkün eserlerini adım adım teşrih ederek makalesine şu suretle devam etmektedir:

   «Atatürk bir defa cisminin toprağa münkalib olacağını, fakat Cumhuriyetin ebedî olduğunu söylemiştir. Yugoslavya hükûmeti bu sözlerdeki hakikate inanmaktadır. Kemal Atatürkün eseri payidar olacaktır.»

Politika gazetesi bilhassa şunları yazmaktadır:

  «Tarih silinmez harflerle bu devlet adamının adını hâkkedecektir. Atatürk bir halk adamıdır. Kırılmaz azmi, kuvvetli zekâsı ve kuvveti kendisini mağlûb ettiği mukadderatm önüne getirmiş , bu suretle yeni Türkiyenin mübdii olmuştur.»

   Gazeteler bundan sonra, Atatürkün vefatı günü neşredilen resmî tebliğ ile cenaze programını yazmaktadırlar.


Polonyada

   Varşova, 12 (a.a.) — Modern Türkiyenin yaratıcısı Atatürkün vefatı haberi Polonya efkârı umumiyesinde pek derin akisler uyandırmıştır. Bu münasebetle her taraftan Türk milletine karşı hissedilen derin teveccüh hisleri izhar edilmiştir. Bu meyanda Cumhurreisi Moçiçk , Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisliğine, Mareşal Smigly - Rydz Türkiye Büyük Erkânı Harbiye Reisliğine, Başvekil Skladkovski Türkiye Başvekiline, Hariciye Nazırı Beck Türkiye Hariciye Vekâletine, Harbiye Nazın General Kasprzyoki Türkiye Millî Müdafaa Vekiline, Erkânı Harbiye Reisi Stachiewez Türkiye Umum Erkânı Harbiye İkinci Reisine taziyet telgrafları çekmişlerdir.

   Bundan başka Polonya Cumhurreisi teşrifat direktörü Lubienskiyi, Varşovadaki Türkiye elçiliğine taziyetlerini bildirmeğe memur etmiştir.

   Hariciye Nazırı Beck, Türkiye elçisine sahsî taziyetlerini bildirmiştir. Ordu müfettişi General Rommel, Mareşal Smigly - Rydz'in şahsî taziyetlerini Türkiye elçisine bildirmiştir.

  Hariciye Nezareti binasile Varşovadaki Krallık şatosu üzerindeki bayraklar yarıya indirilmiştir.

  Polonya matbuatı heyecanlı cümlelerle Atatürkün hatırasını taziz etmektedirler. Gazeteler bu büyük adama aid resimlerle uzun tercümei halini neşretmektedirler.

  Yarı resmî Cazeta Polska tarihî bir şahsiyet olan Atatürkün büyük vatanperverliği ve askerî dehâsını kayıd ve tebarüz ettirmektedir.

   Bu gazete diyor ki:

   «Atatürkün faaliyeti fevkalâde vüs'atli olmuştur. Bu faaliyet Türk milletinin hayatına müteallik her sahada kendini göstermiştir.»

   Ordunun organı olan Polska BbroznaAtatürkün muharebe meydanlarındaki zaferlerini kaydederek bu zaferlerin milletin hayatındaki bugünkü yeni merhaleye yol açtığını yazmaktadır.

   Kurjer Poranny gazetesi, Atatürkün muharebeden sonra Türk milletinin hayatındaki baslıca rolünü tespit etmektedir.

   Kurjer Varzaıüski gazetesi, şunları yazmaktadır:

   «Uzun bir yol katedilmiştir. Azametli bir eser vücude getirilmiştir. Müteaddid zaferler elde edilmiştir. Bütün bunlar Atatürkün eseridir.»

Romanyada

   Bükreş 12 (a.a.) — Bütün gazeteler ilk sahifelerini Atatürke aid makalelere tahsis etmekte ve bu yüksek adamın askerî ve siyasî dehâsını tebarüz ettirerek yeni Türkiyenin mübdii tarafından vücude getirilen eserin tarihî değerini kaydetmektedirler.

   Gazeteler bundan başka Atatürkün fotoğraf ve uzun tercümei hallerini neşrederek büyük adamın Türkiyede teceddüd sahasındaki fevkalâde faaliyetini yazmakta ve Balkan sulhu eserine yaptığı yardım üzerinde bilhassa ısrar etmektedirler.

  Universul gazetesi, neşrettiği başmakalede, büyük asker ve dâhi devlet adamının uzun uzadıya senasını yaptıktan sonra şöyle yazıyor:

«Atatürk belki de zamanımızın en büyük adamlarından biridir. Romanyanın sadık dostıı olan Atatürk Rumen efkân umumiyesinin sadık dostluğunu kazanmıştır. Rumen milleti de bu acı günlerde Türk milletine dostane teselli hissiyatını izhar etmektedir.»


Cumhuriyet Gazetesi 14 Kasım 1938 Sayfa 7


Atatürk ve Dünya matbuatı

Bütün dünya gazeteleri ebedî Şefimizin büyük dehasını hayranlıkla anıyor, eserlerinin beşeriyete şamil olduğunda ittifak ediyorlar

İtalyada

   Roma 12 (a.a.) — Stefani Ajansı bildiriyor:

   Bütün gazeteler Cumhur Başkanı Atatürkün ölümüne geniş bir yer tahsis ve kendisinin hayatı, mesaisi ve yeni Türkiyenin inşası için olan mücadelelerini gösteren bu makalelerine
tercümeihaller ve fotoğraflar ilâve etmektedirler.

   Duçe tarafından tesis edilmiş olan Popolo d'Italia gazetesi diyor ki:

«Ölümün, hayatının yirmi yılını vakfettiği ve alâmetleri şimdi çok yüksek ve sağlam bulunan muazzam yapıcı faaliyetinin tam cevvaliyeti içinde avladığı, vatan babasının zıyaından dolayı Türkiyeyi müteellim eden matem çok derindir.»

   Gazete, Atatürkün askerî hayatını, inkılâbcı faaliyetini, politik sahneye avdetini, Dünya Harbindeki mühim askerî faaliyetini, Gelibolu müdafaasını ve harbden sonra Türk ordusunun kurtulmasını hatırlattıktan sonra Türkiyenin istiklâli için olan mücadelesi üzerinde uzun uzadıya durmaktadır. Müteakıben politik adam sıfatile olan faaliyetinden, memleketin otokrasi ve teokrasiye dayanan eski teşkilâtını yıkan inkılâbından, an'anelere
karşı hattı hareketinden bahsettikten sonra diğer ıslahatı arasında millî müdafaa kanununu, Lâtin harflerinin ve îtalyan ve İsviçre kanunlarından alınan ceza kanunile medenî kanunun kabulünü, birden fazla kadın almanın men'ini.. saymaktadır.

   Corriera Della Sera diyor ki:

   «Atatürk şahsında bütün memleketin politik, ekonomik ve sosyal bütün sahalardaki faaliyetini sevk ve idare etmekte olan bir adam, yirmi yılda Türkiyede yeni bir zihniyet yaratmış olan bir adam, ölmüştür.»

   Aynı gazete, Atatürkün politik meharetini bilhassa kaydettikten sonra yurdunu barış muahedelerinin bütün tahdidatından kurtarmasını bildiğini ve Montrö'de memleketi lehine olarak halle muvaffak olduğu Boğazlar meselesini hatırlatmaktadır.

   Gazeta Del Popolo, Atatürkün hâkim, faal, çalışkan bir tipi temsil etmiş olduğunu hatırlatarak Atatürkün zihniyetile sultanlann zihniyetleri arasındaki tezadı kaydetmektedir.

   Messagero gazetesi, Dünya Harbinin sonunda Türkiyede kalan yegâne gerçeklik, Kafkasya ile Akdeniz arasında mütekâsif ve mütecanis bir blok olan Türk milleti olduğunu hatırlattıktan sonra Atatürkün yabancılara ve eski rejime karşı muzaffer kılmayı bildiği şeyin işte bu gerçek olduğunu kaydediyor.

   Gazete, inhitat etmiş bir memlekete mazisinin tarihî kıymetlerini iade eden Atatürk tarafından başarılmış olan eserin ehemmiyetini kaydederek diyor ki:

«Yalnız bu iş bile, Atatürk adının modern zamanların en cür'etli ıslahatçıları arasına kaydedilmesi için kâfidi.»

   Diğer bütün mühim İtalyan gazeteleri de ayni fikirde bulunmakta ve Atatürkün büyük çehresini asker, inkılâbcı, politik, sosyal ve ıslahatçı faaliyetinin ışığı altında göstererek yeni Türkiyenin onun idaresi altında elde ettiği büyük terakkileri kaydetmektedir.

Yugoslavyada

   Belgrad 13 (a.a.) —Avala Ajansı bildiriyor:

   Atatürkün ölümü bütün Yugoslavların kalbinde kederli akisler uyandırmıştır. Büyük adamın ölüm haberi yalnız hükûmet merkezinde değil, fakat bütün memlekette sür'atle yayılmış ve resmî binalarla bir çok hususî evler derhal kendiliklerinden bayraklarını yarıya indirmislerdir.

   Dün akşamki gazeteler gibi, bu sabahki gazeteler de birinci sahifelerini Türkiyenin babası olan Büyük adamın zıyaına tahsis etmiş, muhabirlerinin gönderdikleri tafsilâtlı haberlerle Büyük ölünün son dakikalarını bildiren munzam malûmatı neşretmişlerdir.

   Gazeteler, en aziz ve en kıymetli bir rüknünü kaybetmekle mateme garkolan Türk milletinin bu acısını heyecanlı cümlelerle ifade etmektedirler.

   Bundan başka gazeteler, Atatürkün ölmez eserile hayatı hakkında bir çok tafsilât vermekte ve îsmet İnönünü Cumhur Reislaiğine intihab eden Türk parlamentosunun bu intihab celsesine aid malûmatı neşretmektedirler.

Polonya

   Varşova 13 (a.a.) —Gazeteler, Atatürkün ölümüne müteallik bütün tafsilâtı dikkatle kaydederek fotografını neşir ve onun vatanına yaptığı fevkalâde büyük hizmetleri tafsil eylemektedir.

   Ordunun organı bulunan Ploska Zbro'jan gazetesi, Atatürkün vücude getirdiği ıslahatçı eserle Lâtin alfabesini kabul etmek suretile medeniyete yaptığı hizmet üzerinde ısrar etmektedir.

   Express Porannu  gazetesi, Atatürkün yeni Türkiyeyi yarattığını yazmaktadır.

   Gazeteler, yeni Cumhur Reisi Inönünün fotograflarını ve uzun tercümei hallerini neşretmektedirler.

Macaristanda

   Budapeşte 13 (a.a.) — Macar Ajansı bildiriyor: Atatürkün ölümüne uzun makaleler tahsis eden Macar gazeteleri, Büyük ölünün tafsilâtlı tercümeihalini neşretmektedirler. Gazeteler, bütün Macar milletinin bu derin mateme iştirak ettiğini bildiriyorlar.

Uj Magyar gazetesi diyor ki:

   «Modern devlet adamları arasında, yeni Türkiyenin Şefi yüksek bir mevki işgal etmektedir. Vazifesi Türk tarihinde en nazik olanlardan biri idi ve bunu şayanı hayret bir şekilde başarmağa muvaffak oldu. Bu hayret verici muvaffakiyet, mücadelelerle çelikleşmiş olan seciyesi ve teshir edilmez iradesi sayesinde mümkün olmuştur. Ölümü Türkiyenin sarsılması demek olmıyacak, zira bütün genc nesil, Şefi tarafından çizilen yolu iman ve sevk ile takib etmektedir.»

Fuegelenseg gazetesi yazıyor:

   «Atatürk, daima Macaristanın samimî bir dostu olmuş ve Macar - Türk münasebetlerini ihtimamla büyütmüştür. Şimdi Türk - Macar dostluğunun bu Büyük amilinin ölümile bütün Macar milleti onun mezarının yanında derin bir heyecan ve vecd içindedir ve Türk milletinin çok büyük matemine kardeş kalbile iştirak etmektedir.»


   Pesli Hırlap gazetesi, uzun bir tercümeihalden sonra, Atatürkün bir diktatör olduğunu, fakat kelimenin malûm manasile diktatör olmadığını ve bunun şahsî meziyetleri ve muazzam prestiji sayesinde mümkün olduğunu kaydederek diyor ki:

   «Onun rolü Macar istiklâlinin kahramanı olan Rakockzi'nin ve yahud Kossath'ın rolüne benzetilebilir. Atatürkle, Türkiyenin asırlık tarihinin en büyük simalarından biri kaybolmaktadır. Türk milleti, onun idaresinde bir milletin hayatî kuvvetlere malik olduğu takdirde, kaybedilen bir harbden sonra ortadan kalkmadığını göstermiştir.»

   Magyar Nemzet de başmakalesini Atatürkün meziyetlerine tahsis etmiştir. Gazete, Atatürkün büyük bir mücedded ve Avrupa tarihinde Saint-Etienne ve Büvük Pier'den beri emsali görülmemiş olan bir başarıcı şef olduğunu kaydederek diyor ki:

   «Yaptığı inkilâbın büyük ehemmiyeti Türk şuurunu uyandırmış ve ona kendi kıymetini tanımak imkânını vermiş olmasındadır. Macaristan kendisinin sadık bir dostu olmuş olan ve barış muahedelerini ilk olarak ve münhasiran kendi kuvvetile yırtmış bulunan bu Büyük Ölüyü sevgi ile düşünmektedir.»

   Magyarsaz Atatürkün Türkiyeyi enerjik ıslahatile hakikaten modern ve Avrupaî bir devlet haline çevirdiğini bildiriyor.

Norveçte

   Oslo 13 (a.a.) — Norveç Telgraf Ajansı bildiriyor: Bütün büyük gündelik gazeteler, Atatürkün tercümeihalini neşretmekte ve gayet senakâr makalelerle onun tarihî eserini hikâye etmektedirler.

   Dagbladet gazetesi yazıyor:

«Bugün Türkiye o kadar kuvvetlidir ki «Hasta Adam» tabiri tamamile eski, hayide olmuştur.»

   Aften Posten gazetesi yazıyor:

«Atatürk muazzam bir eser vücude getirmiştir.»

   La Nation Agraire gazetesi yazıyor:

   «Bir adam, yeni bir Türkiye yarattı. Dikkate değer müessir hareketile devlet reisleri arasında birincilik bir vaziyete sahib olan Atatürktür.»

   Le Morgen Bladet yazıyor:

   «Atatürk tarihte memleketinin en büyük adamlarından biri olarak kalacaktır. Türkiye iyileşmiştir ve yeniden kuvvetlenmiş olarak Atatürkün eserine devam etmek hususunda en müsaid imkânlara sahibdir.»

   Morges Handels gazetesi yazıyor:

   «Atatürk Türkiyeyi yeniden yaptı ve emin bir yol üzerinde ileri yürüyüşüne devam eden bir memleket bıraktı.»

İsveçte

   Stokholm 13 (a.a.) — Bütün İsveç matbuatı, Atatürkün ölümü münasebetile uzun makaleler neşrederek, onun büyük şahsiyetini tebarüz ettirmektedirler.

   Aftonbladet gazetesi yazıyor:

   «Türkiyenin yeniden teşkili ve tanzimi keyfiyeti hayret verici tam bir inkılâb olmuştur. Bugünkü Türkiye Atatürkün kuvvetli şahsiyetine lâyenfek bir şekilde bağlıdır.

   Son Padişah toprağını terkettiği vakit 1922 teşrinisanisinde elde edilmiş olan nihaî zafer bütün şarkta şevk ve meserretle selâmlanmıştır. Bunu takib eden hareketler kararlardaki emniyet ve icradaki sür'at itibarile bütün dünyayı hayrete gark etmiştir.»

   Goeteborg Hendels gazetesi yazıyor:

   «Kemal Atatürk, Osmanlı Imparatorluğu bakayası içinden millî Türk devletini kurtarmiş, ziraati sistematik bir şekilde rasyonelleştirmek suretile iktısadî hayatın inkişafını temin etmiştir. Kemal Atatürk eserini takib için sağlam bir esas kurarak memleketin istiklâlini yaratmış ve daimî müdafaaya hazır bulunduğu bu istiklâli kuvvetlendirmiştir.»

Arnavudlukta

   Tirana 13 (a.a.) — Ajans Alba bildiriyor:

   Drila gazetesi, yeni Türkiyeyi yaratan Atatürkün ölümü haberile fotograflannı birinci sahifesinde ve ihtiram mevkünde neşretmektedir. Bu gazete, ayrıca bir makalesinde Atatürkün tercümei halini naklederek yeni Türkiyenin ilâsı yolunda katettiği şerefli merhaleleri hatırlatmakta ve Büyük Ölünün inkılâbcı zihniyetini, memleketini bir garb devleti şekline koymak, hilâfeti ve dinî mahkemeleri ilga etmek, kadını tesettürden kurtarmak, beynelmilel takvimi kabul etmek, Lâtin harflerini ve medenî kanunu tatbik eylemek için yaptığı faaliyeti kaydetmektedir.

   Bu gazete saydıklarının Kemal Atatürkün kayda değer eserlerinden birkaçı bulunduğunu zikrettikten sonra Arnavud milletinin, Türk milletinin büyük kederine iştirak ettiğini ilâve eylemektedir.

   Stipi gazetesi, başmakalesinde şunları yazıyor:

   «Bütün Türk milleti matemdedir. Çünkü yeni Türkiyenin yaratıcısı olan eşsiz Şefini kaybetmiştir.»

   Bu gazete, Büyük ölünün tercümei halini neşrederek bütün meziyetlerini kaydettikten sonra, on beş senelik Cumhur Reisliği esnasında vücude getirdiği inkılâbları sena etmekte ve son dakikaya kadar milleti için adeta bir «mabud» hükmünde bulunduğunu ilâve eylemektedir.

   Gazete, yazısına şöyle devam ediyor:

   «Atatürk, nispeten pek kısa bir zaman zarfında, memleketinin çehresini tamamen değiştirmiş, eski Türkiyeden modern bir devlet çıkarmıştır. Türk milleti kendisine maddî ve manevî refahını borçludur. Arnavud milleti bu büyük ve elim ziyadan dolayı Türk milletinin duyduğu acıya iştirak etmektedir.»

Çekoslovakyada

   Prag 12 (a.a.) — Ç. T. K. Ajansı bildiriyor:

   Bütün Çekoslovak matbuatı Büyük Şefi Kemal Atatürkün ölümile Türk milletinin uğradığı mateme iştirak etmekte ve bu yüksek adamın kıymet biçilemeyecek kadar büyük olan meziyetlerini tebarüz ettirmektedir. Gazeteler, bilhassa Atatürkün vücude getirdiği inkılâblarla Türkiyeyi kuvvetlendirdiğini ve modern bir hale koyduğunu ve ayni zamanda ona beynelmilel sahada birinci plânda bir mevki almağı temin ettiğini yazmaktadırlar. Gazeteler, büyük ölünün fotoğraf ve tercümeihalini neşretmektedirler.

   Ceska Slova gazetesi şunları yazıyor:

   «Atatürkün şahsında yeni Türkiyeye ruh veren bir adam kaybolmuştur. Bu derece yüksek hilkatte bir adama sahib olduklarından dolayı Türklere gıpta etmeğe mütemayiliz. Çünkü, biz de bugün Mustafa Kemalin dünya sahnesinde göründüğü zamandaki Türkiyenin vaziyetine benzer bir mevkide bulunmaktayız. Atatürk Türkiyeyi İngiliz parlımantarizm modeli üzerinden bir devlet yapmış ve memleketinde kuvvetli bir sanayi yaratmıştır. Hulâsa, Atatürk modern Türkiyenin yaratıcısıdır. Türkiye dahi müslümanlık âleminde bir mucize manzarası arzetmektedir. Türkler ilelebed Atatürke minnettar kalacaklardır.»

   Lidove Novinî gazetesi yazıyor:

   «Atatürk harbden sonraki politika âleminin en kıymettar simaları arasında yer almaktadır. Karakteri yapıcı, elemanlarla büyük bir vatanperverliğin ve demirden bir iradenin birleşmiş bir timsalidir. Modern tarihin en yüksek vak'alarından biri olmak üzere Türkiyenin yeniden hayata doğması onun eseridir.»

   Lidove Listu gazetesi yazıyor:

   «Atatürkle birlikte Türk tarihinin en yüksek siması kaybolmaktadır.»

   Bohemia gazetesi yazıyor:

   «Atatürk, arkasında istikbalinden korkmıyan kuvvetli millî bir devlet bırakmaktadır.»

   Prager Tageblat gazetesi yazıyor:

   «Türkiye Atatürkün idaresi altında tamamen yenilenmiş esaslar üzerine müesses yeni bir memleket olmuştur. Ve dünya politikasında mühim bir rol oynamaktadır.»


Bulgaristan

   Sofya 13 (a.a.) — Bulgar Ajansı bildiriyor:

   Yarıresmî Dness başmakalesinde ezcümle diyor ki:

   «Atatürk öldü, fakat onun yeni Türkiyede muazzam eserinde mündemic bulunan ruhu daima yaşıyacaktır. Atatürk, tarihte Rusyanın Büyük Pier'inin safında büyük ıslahatçıların yerini alıyor. Hiçbir memleket, yeni Türkiyenin Atası tarafından başarılan teceddüd kadar çabuk ve o kadar derin bir teceddüd görmemiştir. O, her tarafta dâhi bir asker, müstesna bir ıslahatçı ve yurdunun kurtarıcısı olarak telâkki edilmektedir. Bu derecede insanlar asırlar içinde yalnız bir defa görülür. Şimdiki Türkiyenin tarihi bu müstesna devlet adamının tarihidir.»

   Gazete, Atatürkün hayatının büyük merhalelerini saydıktan sonra makalesini şu suretle bitiriyor: «Bulgaristan Atatürkün hayatında büyük bir dost kaybetmektedir. Matemimizi cenub komşumuzun matemile birleştiriyoruz. Atatürk Balkan barışının amili idi. Yurduna millet fikrine dayanan yeni bir politik iman bırakıyor. Büyük eserinin esası bu iman üzerine müessestir. Mukadderatı keza milliyet fikrinde mündemic olan Bulgar milleti, Türk milletinin Kemal Atatürkün büyük eserini ebedileştirmesini temenni eder.»

   Mir gazetesi, Bulgaristanın eski Ankara orta elçisi Pavlof'un imzası altında neşrettiği makalede ezcümle diyor ki:

   «Harb sonrası Avrupasının en şayanı dikkat simalarından biri kayboluyor. Büyük asker, cesaretli ıslahatçı ve müstesna devlet adamı, «Atatürk» adını haklı olarak taşımış olan adam artık yaşıyanlar arasında değildir. Yeni Türkiyenin tarihi son on beş yıl zarfında onun adına ayrılmaz bir surette bağlıdır. O, Osmanİı İmparatorluğunun en vahim anlarından bi- rinde politik sahnede gözükerek memleketin enerjisini canlandırmağa ve millete istikbal için bizzat mevcudiyeti mevzuu bahisti ve Türk milleti mağlûb olmuş, ümidsizlik içinde bulunuyordu. Vazifesi kolay değildi. Uzun ve çetin bir harbden sonra, Türk topraklarının üçte ikisi yabancı kıtaat tarafından işgal edilmiş ve kendisi iki cephede mücadeleye mecbur bulunuyordu: Haricde düşmanla ve dahilde sultanla.»

Kaynak: 13.11.1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi, Sayfa:5
               14.11.1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi, Sayfa:7

Derleyen: IŞIK