Hafta sonu İtalya'nın Taormina kasabasında yapılan G7 zirvesinin ardından Başbakan Angela Merkel'in "Başka ülkelere güvenilebilecek zamanların geride kaldığı” ve "Avrupa'nın kaderini eline alması gerektiği” şeklindeki sözlerinin yankıları sürerken Merkel mesajını bugün bir kez daha gündeme getirdi.
Berlin'de bir etkinlikte yaptığı konuşmada Almanya ve AB'nin artık tamamen partnerlere güvenemeyecekleri mesajını yineleyen Merkel, G7 zirvesinde ABD ile Paris İklim Anlaşması konusunda yaşanan tartışmanın, "anlaşmanın hayata geçirilmesine giden yolun ne kadar uzun ve pürüzlü olduğunu gösterdiğini" söyledi. Merkel, "Diğer G7 ülkelerinin Amerikan yönetiminden farklı olarak iklim anlaşmasını desteklediklerini ve hayata geçireceklerini açıkça ortaya koymuş olmaları bu nedenle doğru bir tavırdır" diye konuştu.
Merkel: Kaderimizi kendi elimize almalıyız
Transatlantik ilişkilere güçlü bir şekilde inanan biri olarak ABD ile ilişkilerin Avrupalılar için çok büyük önem taşıdığını ve ortak değer ve çıkarlara dayandığını bildiğini belirten Merkel, "Ancak son günler bana artık başkalarına tamamen güvenebileceğimiz dönemlerin geride kaldığını gösterdi" dedi. "ABD ile Almanya'nın buna rağmen doğal olarak yakın ortak kalacaklarını" belirten Merkel, "Ama Avrupalılar olarak kaderimizi gerçekten de kendi elimize almak zorunda olduğumuzu da biliyoruz" ifadesini kulandı.
Merkel'in Pazar günü aynı yönde yaptığı açıklamalar geniş yankı bulmuş ve "Almanya ile ABD'nin yolları ayrılıyor" yorumlarına yol açmıştı. Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert, Pazartesi sabah saatlerinde yaptığı açıklamada Merkel'in bu sözlerinin Almanya'nın ABD'den vazgeçtiği anlamına gelmeyeceğini belirterek, Alman-Amerikan ilişkilerinin, Almanya'nın "dış politikasının temel taşlarından” biri olduğunu söylemişti.
Seibert, Berlin'de hükümetin olağan basın toplantısında yaptığı açıklamada, Merkel'in ilişkilere verdiği önem doğrultusunda aradaki farklılıkları dile getirmesinin de doğru olduğunu ifade etmiş, geçen hafta Brüksel'de yapılan NATO ve Taormina'da yapılan G7 zirvelerine atfen de, "yapılan son toplantılarda bir dizi farklılığın ön plana çıktığını” hatırlatmıştı.
Merkel'in sözlerinin ardından Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı ve başbakan adayı Martin Schulz da benzer bir açıklamada bulunmuştu. Alman birinci kanalı ARD'nin dün akşam stüdyo konuğu olan Schulz, "En iyi yanıt Avrupa'dır. Avrupa ülkeleri arasında her seviyede daha güçlü bir işbirliği kurulması Trump'a verilecek en iyi karşılıktır” demişti.
ABD'den tepkiler
Başbakan Angela Merkel'in sözleri ABD'de de yankı buldu. Demokrat Partili milletvekili Adam Schiff, Almanya ile ABD arasındaki özel ilişkinin sonuna gelinmesini üzüntüyle karşıladığını belirterek, "ABD'nin başkanı bunu büyük bir başarı olarak nitelendiriyorsa, bundan üzüntü duyacağını” söyledi.
New York Times gazetesine açıklama yapan ABD'nin eski NATO Büyükelçisi Ivo Daalder "ABD'nin öncülük ettiği ve Avrupa'nın bunu takip ettiği dönemin sonuna gelinmiş gibi görünüyor” şeklinde konuştu.
ABD'li düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi'nden Richard Haas ise Merkel'in sözlerini iki ülke arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası olarak nitelendirdi. Haas, ABD'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana böyle bir duruma gelinmesini engellemeye çalıştığını söyledi.
Washington Post köşe yazarı Anne Applebaum, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "1945 yılından bu yana önce SSCB ardından Rusya, Almanya ile ABD arasındaki ilişkileri bozmaya çalıştı. Trump sayesinde Putin bunu başardı” ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ı destekleyenler ise Merkel'in sözlerini eleştirdi. Muhafazakar gazeteci Bill Mitchell, Twitter hesabından, "Merkel Almanya'yı mahvettiğini kimse anlamasın diye dünya konularına odaklanmak istiyor" ifadesini paylaştı.
© Deutsche Welle Türkçe
29.05.2017