17 Mart 2014 Pazartesi

MEHMET ALİ GÜLLER/ PKK AKP’siz döneme hazırlanıyor

Önce “ABD’nin Kürdistan planı askıda” dedik. Toplamda geri çekilen, Ortadoğu’da yenilen, Suriye’de Kürt Koridoru oluşturamayan Washington’un, planını askıya almaya mecbur kaldığını yazdık.
 
Peki, bu durumda ABD’nin en önemli kartı olan PKK neden özerklik kışkırtmaları yapıyordu? Onu da bir sonraki “ABD’nin ‘Küçük Amerika rejimini’ kurtarma planı” başlıklı yazımızda inceledik. ABD’nin çift koldan kışkırtmalar yaparak kaos çıkarmaya çalıştığını, kaosa çareyi de Amerikancı bir darbe olarak sunacağını yazdık. Ama önemle belittik: Washington bu kez beceremeyecek!
 
Dün de devamı olarak ABD’nin enstrümanları arasındaki çarpışmanın PKK’ye nasıl yansıdığını inceledik. Kronolojik olarak PKK liderliğinin saptamaları şöyleydi: Öcalan’a göre Kürt Açılımı’na karşı olan Cemaat darbe yaptı, AKP desteklenmeli. Cemil Bayık’a göre Kürt karşıtlığında AKP ve Cemaat ortak. Duran Kalkan’a göre Kürt darbesini yapan aslında AKP’dir.
 
Bu bir süredir izleri görülen İmralı ile Kandil arasındaki çatlağın en somut göstergesiydi. O nedenle Gladyo içi çarpışma olan AKP-Cemaat çatışmasının PKK’yi de bu anlamda böldüğüne işaret ettik.
 
PKK AKP’siz döneme hazırlanıyor
 
Kuşkusuz bu saptama farkının bölünme dışında başka anlamları da var:
1) PKK, üç ayda Öcalan’ın AKP’ye destek çizgisinden, Kalkan’ın işaret ettiği AKP’siz dönem çizgisine geldi.
2) PKK, AKP’nin uğradığı siyasi erozyonu dikkate alarak, kazandığı mevzileri tahkim etmeye çalışıyor.
3) AKP’ye destek veren PKK, artık AKP’nin iktidar olamayacağı bir yeni Türkiye’ye göre hazırlanıyor, ona göre strateji belirliyor, yeni ittifaklar arıyor.
4) PKK, ABD’nin kaos planında baş aktör olmaya hazırlanıyor.
Peki, bu durum İmralı’daki Öcalan’ı nasıl etkileyecek, PKK AKP döneminde kazandığı mevzileri koruyabilecek mi? Yazıyı bitirirken yanıtlayacağız ama önce KCK’nin dün ilan ettiği deklarasyona bakalım.
 
PKK’nin stratejik hedefi: Kürt-Alevi ittifakı
 
Aydınlık da yazdı ama daha geniş ele aldığı ve manşetten verdiği için Özgür Gündem’den bakalım: “KCK Yürütme Konseyi, tarihi bir deklarasyon yayınladı. AKP muhatap olmaktan çıktı.”
 
Tam da dün işaret ettiğimiz eğilimi, yani AKP’ye destekten AKP karşıtlığına konumlanışı yansıtan bir deklarasyon.
 
Özgür Gündem spottan şöyle özetlemiş deklarasyonu: “‘Hükümet işlevini yitirdi ve muhatap olmaktan çıktı’ diyen KCK, demokrasi güçlerine kurucu bir irade olarak inisiyatif alma çağrısı yaptı. KCK, iç ve dış güçlerin CHP ve Fethullahçılarla yeni bir iktidar kurarak demokratik devrimci güçleri etkisiz kılmayı da hedeflediğini açıkladı.”
 
KCK bu nedenle demokrasi güçlerinin ittifak kurmasını istiyor ama kim o demokrasi güçleri? HDP’nin içine dâhil ettikleri etkisiz birkaç parti mi?
 
KCK’nin deklarasyonu içerisinde yer alan önerilerine bakılırsa onu aşan bir ittifak arayışı bu: “Kürtler ve Aleviler başta olmak üzere tüm toplulukların kendini yöneteceğini kamuoyuna deklare etmek.”
 
Yani PKK bir Kürt-Alevi ittifakına dayanmayı ve özerklik ilan etmeyi yeni dönemin en temel stratejik hedefi olarak önüne koymuş oluyor!
 
Silivri odaklı yeni Türkiye
 
Kuşkusuz bu hedefin, ABD’nin tek belirleyen olamadığı, Washington’un iktidar seçeneği üretemediği, AKP’nin yönetemediği bir Türkiye’de gerçekleşmesi mümkün görünmüyor!
Zira Duran Kalkan’ın da saptamak durumunda kaldığı gibi Silivri’den tahliye olan isimlerin odak olduğu bir yeni Türkiye var artık.
 
Ve o Türkiye’de PKK’nin ayrılıkçılığına hükümet katından verilen destekler kesilecek, Hakan Fidan’ın çalışma arkadaşı olarak PKK içindeki otoritesini adım adım erozyona uğratan Öcalan’ın ABD adına girişimlerde bulunmasına izin verilmeyecek, ABD’nin kaos planına geçit verilmeyecek, Türk-Kürt kardeşliği gerçek anlamda yaşatılacak ve Kürtler yeniden Türkiye’nin birliğine kazandırılacaktır!
 
AYDINLIK; 17.03.2014