AYDINLIK / 09.07.2014
3-6 Temmuz 2014 tarihleri arasında KESK Genel Kurulu yapıldı. Selahattin Demirtaş, HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak konuşmacıydı Genel Kurul'da.
Ne dedi?
"2 milyon 700 bin memurdan 2 milyon 400 bininin devlet güvencesinin ortadan kaldırılmasına, sözleşmeli yapılmak istenmelerine karşıyız" mı dedi?
"Devlet memurundan devlet güvencesinin alınmasının aynı zamanda devleti yok etmek olduğunu" mu söyledi? "AKP hükümetinin bu yöndeki çabalarına Cumhurbaşkanı olduğum zaman izin vermeyeceğim" mi dedi?
"Özelleştirme, ulusal ekonomiyi, ulus devleti yok etmektir, devletin işletmelerinin satılmasına karşıyım" mı dedi?
"Taşeron sistemi, milli devletin dağıtılmasıdır, azgın bir sömürüdür, yönettiğimiz belediyelerde taşeron sistemini kaldırıyoruz" mu dedi?
"İşsizliğin önlenmesi için devletin ekonomide motor olması gerektiğini, halkçı ve kamucu bir modelin şart olduğunu, devletin Doğu ve Güneydoğu'dan başlamak üzere yatırım yapmasının şart olduğunu" mu söyledi?
"İşsizliği ortadan kaldırma planı olarak sunulan Ulusal İstihdam Stratejisi'nin emperyalist merkezlerin planı olduğunu, çalışanların başına çuval geçirmek olduğunu" mu söyledi?
Ya işçi kiralama büroları, ya esnek çalışma?
Peki ya, emperyalizm?
Hükümetlerin ulusal ekonomiyi ve milli devleti dağıtan uygulamalarının ardındaki asıl kuvvetin, özelleştirmelerin, taşeron sisteminin, devlet memurunun tasfiye edilmesinin ve işçi sınıfını ezmek ve daha fazla sömürmek yönündeki bütün talimatların arkasında emperyalist merkezler olduğunu; AB, OECD, IMF ve Dünya Bankası olduğunu söyledi mi peki?
Hayır, hayır! Hiçbirini söylemedi.
Diyor ki Selahattin Demirtaş?
"Alevilerin, Kürt'lerin, Arap'ın, Çerkez'in, Ermeni'nin, Laz'ın, Gürcü'nün temsilcileri daha fazla olacak" diyor. Milleti hücrelerine kadar parçalamayı vaat ediyor.
Arkasından da "İşçilerin, emekçilerin temsilcileri daha fazla olacak" diyor.
Etnik ve dinsel temeller kaygıların esas olduğu bir toplumda, işçilik bilinci, emekçi hareketi kalır mı Sayın Demirtaş? Kimi kandırıyorsunuz?
Ve bu aday, KESK kongresinde işçi sınıfından oy istiyor.
***
Ya diğer aday?
Geçen hafta Ekmelleddin İhsanoğlu'nu sendikalarda dolaştırdılar.
"İşçilerle, memurlarla ilgili bir şey söylemiş mi" diye araştırdım, "Cumhurbaşkanı olursam yanınızdayım" demiş mi, diye.
Örneğin, "Özelleştirme vatan hainliğidir", "Taşeron sistemine geçit vermeyeceğim", "Memurların sözleşmeli yapılmasına, performans sistemine izin vermeyeceğim" gibi...
Tık yok.
Selahattin Demirtaş ve Tayyip Erdoğan gibi, işçi sınıfıyla alakası yok ki Ekmeleddin'in de.
Tersine "AB'ciyim" diyor Ekmeleddin.
Piyasacı yani.
Ve emperyalist merkezlerin planlarında görev almış yıllar yılı.
Hani sendikalara gitti ya, takiye yapmaya, işçilerden yana bir çift kelime söylemeye kalksa da bilmez ki, hangi sorunları var diye...
***
Güler misin, ağlar mısın?
Anlayacağınız, bütün adaylar AB'ci, özelleştirmeci ve taşeroncu.
Bağımsızlığın, ulus devletin, ulusal ekonominin, Cumhuriyetin ve işçi sınıfının adayı ise yok.
Toplumun yüzde 90'ını oluşturan emekçi sınıf ve tabakaların önüne konan ise, ya kırk satır, ya kırk katır.