AKP iktidarının bugüne kadar tüm icraatlarına destek veren başta CHP, MHP ve HDP; Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığına karşı çıkanları ‘Tayyip Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürmekle’ suçluyor.
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığına karşı çıkanları “Tayyip Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürmek”le suçlayanlar, Başbakan Erdoğan’ı Başbakanlığa taşımakla birlikte 12 yıllık iktidarı boyunca da önünü açtı. İşte Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’ne çıkış yolunda, CHP-MHP ve HDP (BDP) ortaklığının nasıl hizmet ettiğinin tarihçesi...
BAHÇELİ’DEN ERDOĞAN’A İKTİDAR İKRAMI
Siirt’te yaptığı konuşmadan sonra hapis cezasının yanı sıra siyasi yasaklı da olan Erdoğan’a, iktidar koltuğunu hediye eden, MHP ve CHP oldu. Bülent Ecevit’in başbakanı olduğu 57. hükümeti devirecek olan süreci, Devlet Bahçeli başlattı. Bahçeli, 7 Temmuz 2002’de “11. Kocayayla Türkmen Kurultayı”nda, 3 Kasım 2002 tarihinde erken seçim yapılmasını istedi. 3 Kasım seçimi, aylar öncesinden görüldüğü gibi Erdoğan’ın AKP’sinin zaferiyle sonuçlandı.
ERDOĞAN’I BAŞBAKAN YAPAN CHP
Siyasi yasaklı Erdoğan’a dokunulmazlık zırhı ve başbakanlık koltuğunun armağan edilmesi de bir operasyon sonucu oldu. Abdullah Gül başbakanlığında kurulan 58. hükümet döneminde Erdoğan’ın siyasi yasağının kaldırılması için TBMM’den yasa çıkarıldı. CHP’nin o günkü yönetimi, iktidar olan bir partinin genel başkanının milletvekili olamamasını “demokrasi ayıbı” olarak niteledi ve sürece destek verdi. Yasa kabul edildi, Siirt’te yenileme seçimi yapıldı ve Erdoğan milletvekili ve başbakan oldu.
GÜL’Ü KÖŞK’E BAHÇELİ ÇIKARDI
AKP iktidarı, “Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararı” altında kalmaktan, Devlet Bahçeli’nin o günlerde uzattığı can simidiyle kurtuldu. MHP, Abdullah Gül’ü Çankaya’ya çıkarma planına ortak oldu. Gül’ün seçilebilmesi için toplantı yeter sayısı olan 367’nin sağlanması gerekiyordu. Bahçeli Genel Kurul’daki oylamaya katılacaklarını açıklayınca AKP ve MHP’lilerin toplam sayısı 440’ı aştı ve Gül Köşk’e çıkarıldı.
Devlet Bahçeli’nin katkısı 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimiyle sınırlı kalmadı. Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin “laiklik karşıtı eylemlere odak” olmaktan mahkûm ettiği Erdoğan’ın savunuculuğunu üstlendi. Aynı günlerde başlatılan Ergenekon tertibi için “Adil yargılamayı etkilemeyelim, sonucunu görelim” diyen Bahçeli, kapatma davası konusunda tam tersi bir tutum sergiledi.
AKP’NİN TÜRBANINA DOLANDILAR
Bahçeli, 18 Mart 2008’deki grup konuşmasında, “MHP, başka partilerin siyasetten men edilmesi için sandık dışındaki bir yöntemi asla benimsemeyen, rekabet ve yarışı demokrasinin kuralları içinde yapmayı kabullenmiş bir harekettir” dedi. AKP’nin kapatılmasını önleyecek formülü de Bahçeli üretti: Anayasa’nın 69. maddesinin değiştirilip işlenen suçtan partinin değil kişilerin sorumlu tutulması öngörüldü. Bugün “Erdoğan belasından kurtulmak için bizim adayımıza oy vereceksiniz” diye tutturanlar; 3 Kasım 2002’den bu yana, ama özellikle 2007’den itibaren, Erdoğan’a en kritik operasyonlarında koltuk değneği oldu. AKP, 4+4+4 düzenlemesiyle, İmam-Hatiplerin ortaokul kısmını açıp, türbanı ilköğretime sokarken, bir koltuğunun altına MHP’yi, diğerine de BDP’yi aldı. Üniversitede türban serbestisi de CHP, MHP ve BDP’nin desteği sayesinde hayata geçirildi. Kemal Kılıçdaroğlu, bu operasyonda Erdoğan’a verdiği desteği övünerek anlatmaya devam ediyor. Yerel seçim turları sırasında Ordu mitinginde Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
“Üniversitelerde türbanın serbest olmasını sağlayan kişi benim, açık yüreklilikle söylüyorum. Keşke bütün kızlarımız üniversiteye gitse. Düne kadar başörtüsü siyaseti yapıyorlardı, o siyaseti de bitirdik artık.”
TÜRBAN HEM MECLİS’E HEM DE KAMUYA...
Erdoğan’ın, PKK ile yürüttüğü müzakere sürecindeki açılım paketlerinin ilkinde kamuda türbanı serbest bırakan yönetmelik değişikliği yer aldı. Meclis’teki dört partinin de üzerinde mutabık olduğu tek madde bu yönetmelik değişikliği oldu. Birkaç hafta sonra da AKP’nin 5 kadın milletvekili, TBMM’ye türbanlarını takıp girdiler. MHP, “AKP’nin siyasi argümanını elinden aldık”, BDP de “Özgürlük alanı, bizler sayesinde genişliyor” diyerek, Erdoğan’ın cumhuriyetle hesaplaşmasına tam desteklerini sundular.
DİKTATÖRLE DEMOKRATİK ANAYASA YAPMA RÜYASI
AKP, CHP, MHP ve HDP (BDP), daha bir yıl öncesinde, bugün “diktatör, hırsız” dedikleri Erdoğan ile “demokratik, sivil bir Anayasa” yapılabileceğini savunup yeni Anayasa yapmaya giriştiler. Bölünme anayasasına destek verdiler, tüm çağrılara karşın masadan kalkmayı kabul etmediler. Sonuçta başarısız oldular, geriye, suç ortaklığının fotoğrafı kaldı.
Öcalan ve PKK’ya açık çek veren paket Meclis İçişleri Komisyonu’nda görüşülüyor. Paketi, AKP ve HDP’lilerin yanı sıra CHP de destekliyor.
Paket, Kemal Kılıçdaroğlu’nun iki hafta önce Diyarbakır’da yaptığı müzakerelere yasal zemin talebinin tam karşılığı. AKP ve HDP kanadı, Kılıçdaroğlu’nun sözlerini hatırlatarak CHP’ye “Artık sürecin bir parçası oldunuz” mesajı veriyor.
AYDINLIK / 04.07.2014