Proje adım adım uygulanıyor.
Dünkü seremoni, Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı değil başkan adayı olduğunun işaretidir.
Damat dahil Erdoğan ailesinin kararın açıklanacağı salonda olması, bütün televizyon kanallarının yayına geçmesi ve konuşmada yine inanç istismarı yapıp mağdur pozlara bürünmesi bunun göstergeleridir.
Kuşkusuz Erdoğan önce Cumhurbaşkanı olarak Köşk'e çıkıp fiili başkanlık yapacak, peşi sıra bunu kitabına yani Anayasaya uyduracak.
YENİ SEVR
Tayyip Erdoğan'ın başkanlığa soyunduğu süreçte Türkiye'nin iç ile güney sınırımızda tablo şudur:
Güneydoğumuz devlet kontrolünden çıkmış, yollar ve irade tamamen PKK'nın denetimindedir.
Güney sınırımız Peşaver, ötesi Afganistan misalidir.
Hemen öbür yakada örgüt devletleri bayraklarını göndere çekerken IŞİD gibileri Türk vatandaşlarını dağa kaldırıp açıktan meydan okumaktadır.
Keza İsrail ile ABD'den işareti alan Barzani, Kerkük'ü gasp ederek "Büyük Kürdistan"ın resmi olarak adımlarını atıyor.
Hülasa güneyimizde sınırların yeniden çizileceği bir süreçte Tayyip Erdoğan başkanlık için yola koşuluyor.
Başkanlık sadece Atatürk'ün Milli-Üniter devleti ile hesaplaşmak değil aynı zamanda eşyanın tabiatı gereği eyaletlere bölünmektir ki bunun adı, Sevr'in tek bir kurşun atılmadan hayata geçirilmesi olacak.
DALGAKIRAN EKMEL!
İşte bizim Ekmeleddin İhsanoğlu'na itirazımız bundandır.
Türkiye dönüştürülüp parçalar koparılmak istenirken İhsanoğlu isminin Tayyip Erdoğan'a alternatif diye dayatılması, bu bölünme sürecinde milli bir dalga kabarmasın diyedir.
Eğer Ekmeleddin yerine milli bir isim aday yapılsaydı bütün Türkiye bölünmemek adına ayağa kalkacak ve oluşacak milli rüzgâr Tayyip Erdoğan'ı yerle bir edecekti.
Buradan hareketle biz İhsanoğlu'nu dalgakıran gibi görüyoruz...
Gelelim Tayyip Erdoğan'ın başkanlığa nasıl yürüyeceğine?
Bundan böyle Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanlık makamı fiilen genel müdürlüğe dönüşmüştür ve Tayyip Erdoğan'ın yüzde yüz emrinde görev yapacaklardır.
Dolayısı ile yeni Başbakan Türkiye'nin yeni genel müdürü olacaktır.
BİNALİ'YE DİKKAT!
Bu isim ise muhtemelen Binali Yıldırım ya da Mehmet Ali Şahin'dir; zira Erdoğan özellikle Binali ile maddi anlamda ruh ikizi gibidir.
Başbakan pardon genel müdür ataması sonrasında Tayyip Erdoğan, Yönetim Kurulu Başkanı misali Bakanlar Kurulu'nu her hafta Köşk'te toplayıp fiili bakanlık rejimine geçecek. Tabii bu süreçte yukarıda ifade ettiğim gibi fiili durumu kitaba yani Anayasa'ya uydurmak için Apo pardon HDP ile beraber adımlar atacaktır ki bu adımlar Avrupa Birliğine uyum ve yerel yönetimleri güçlendirme gibi kandırmalarla ambalajlanacak.
Diyeceksiniz ki ama HDP Selahattin Demirtaş'ı aday yaptı!
HDP KANDIRMACASI
Yapacaktı tabii yapmasaydı Tayyip'in PKK ile işbirliği yaptığı resmileşecek ve bu durum AKP'nin milli seçmenini partisinden koparacaktı. Dolayısı ile Demirtaş'ın adaylığı büyük ölçüde bunun içindir... İlaveten PKK her ihtimale karşı söz aldıkları Erdoğan çark eder korkusu ile böyle bir sopayı elinde tutmuş oluyor, ancak göreceksiniz PKK seçmeni Apo'yu kurtarmak adına oyunu ilk turda bile Demirtaş'a değil Tayyip'e verecek...
Hülasa Türkiye adeta dönülmez akşamın ufkundadır.
Dilerim Atatürk misali bir güneş doğsun da bu karanlık aydınlansın!
SABAHATTİN ÖNKİBAR / AYDINLIK / 02.07.2014