Gecenin erken saatlerinde ortaya çıktı ki, FETO elemanlarının darbe teşebbüsü.
FETO-ABD arasındaki ilişkiyi bilmeyen var mı?
O halde bir sol örgütün ilk işi, tabanını ve milleti, ABD darbesine hakkında uyarmak, direnmeye çağırmaktır.
Öyle mi oldu?
Vatan Partisi gecenin daha 22.00’sinde kurmaylarını topluyor, kısa bir analizle “ABD-FETÖ darbesi” sonucuna varıyor. TRT’de darbe bildirisi okununca, Parti kurmayları ve Genel Başkan, a Haber ve Ulusal Kanal’a hemen açıklama yaparak, bunun TSK bildirisi olmadığını, darbenin TSK’ya ve millete karşı yapılmak istendiğini ilan ediyorlar. Ardından Genel Başkanın konuşması videoya çekiliyor televizyonlarda ve sosyal medyada yayınlanıyor. Perinçek, milleti ABD-FETÖ darbesine direnmeye çağırmaktadır.
Başka kim o gece tavır koymuş, direnmeye çağırmış diye bakın, göreceğiniz koskoca bir boşluktur.
Abartmıyorum. Vatan Partisi ve Hükümetin dışındaki hiçbir partiden ya da sol örgütten, bir açıklama, bir direniş çağrısı olmamıştır.
Burada biraz durup düşünelim. Yenir yutulur bir durum mudur? Amerikan darbesi yapılıyor. Yer yerinden oynuyor. Biri hariç bütün sol örgütlerin şefleri, evlerinde televizyon keyfi yapıyor. Kıllarını bile kıpırdatmıyor beyefendiler.
Keyifleri birkaç gün sonra yerine geldiğinde de lütfedip birkaç satır bir şey söylemişler.
O gece “olayı anlamadığı için bir şey demedi” diyelim ve hoş görelim. Sonraki açıklamalarına bakınca da, daha derinlerdeki bir sorunla karşılaşıyoruz.
Bakalım:
KP / 18 Temmuz
“15 Temmuz darbe girişimi, aynı sınıfsal temel ve ideolojik yapıya sahip iki, hatta daha fazla devlet hizbini karşı karşıya getirmiştir. Emperyalist merkezlerdeki farklı eğilimler bu hizipleri desteklemektedir.”
“Türkiye’de darbelerin ABD onayı olmaksızın yapılamayacağına ilişkin kanaat büyük ölçüde doğrudur”
“Recep Tayyip Erdoğan bir burjuva siyasetçisidir, emekçi halka düşmandır, bir karşı devrimcidir ve bu özellikleriyle kendisini devirmek isteyen darbecilerden farksızdır. AKP iktidarı hep tehlikeliydi, şimdi daha fazla tehlikeli olduğu açıktır.”
Peki ABD niye darbeye ihtiyaç duyar? Cevap yok. Buna cevabınız yoksa sınıfta kaldınız demektir. Niye AKP’yi devirmeye kalkar, sorusundan da, AKP’de “ABD’deki başka bir hizbin temsilcisi” gibi komik bir cevapla sıyrılmaya çalışıyor.
Buna rağmen, ayağı en yere basan açıklama. Diğerleri daha feci...
HTKP / 16 Temmuz
“AKP, darbe girişimini FETÖ yaptı diyerek, zalim iktidarını sağlamlaştırmaya çalışıyor. ABD, AB, TÜSİAD vs darbecileri değil AKP’yi destekledi. Darbenin bir uluslararası bağlantısı görülmüyor. Darbeyi yapanın kim olduğu belli değil.”
HTKP adeta kumda oynuyor.
ÖDP / 16 Temmuz
“TSK ‘yönetime el koyduğunu’, Başbakan ve Cumhurbaşkanı ‘darbe girişimi’ yaşandığını söylüyor. Askerin bir bölümü ile polis çatışıyor ve asker kendi içinde bölünme yaşıyor.”
ÖDP’nin başı dönmüş. Anlamıyor. Kimdir bunlar? Nasıl bir bölünme? Emperyalizmin rolü var mıdır? Varsa amaç ne? Tarafların başarısına göre hangi olası tehlikeler var? Bu soruların hiçbiri ÖDP’yi ilgilendirmiyor. “Bu kavga halkın kavgası değildir. Halkın kavgasının çalınmasına izin vermeyelim” diyor.
EMEP / 16 Temmuz
Askeri darbeler kötüdür. “Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti’nin tek adam ve tek parti diktatörlüğünü hedefleyen politikalarının panzehiri askeri darbe girişimleri değildir ve olamaz. Erdoğan ve AKP hükümeti bu ortamı, sarsılan itibarını toparlamak ve gerici, faşist amaçlarına ulaşmak için kullanma peşindedir.”
Özet bu. Ne dedi, ne anlattı, birlikte düşünelim.
DP/ 16 Temmuz
DP, SDP bölününce çıkan gruplardan biri. “Faşist diktatörlüğe koşar adım ilerleyen Saray’ın darbesine karşı, egemen klikler arasındaki hegemonya krizinin bir sonucu olarak dün gece bir grup asker tarafından darbe girişimi gerçekleşmiştir... Erdoğan’ı darbeciler değil devrimciler yargılayacaktır.”
Yorumsuz
Halkevleri / 16 Temmuz
“AKP’nin bütün rakiplerini sert bir tasfiyeyle yüz yüze getirdiği devlet içi iktidar mücadelesi, darbe koşullarına zemin hazırlamıştır. Sonuçta anti-demokratik bir iktidara anti-demokratik bir müdahale girişimi yaşanmıştır. Dolayısıyla ülkemize bu felaketi yaşatan taraflardan hiçbiri diğerinin anti-demokratik karakteri ile meşrulaştırılamaz.”
Yorumsuz
Yer darlığından aktaramadığım HAK-PAR, ÖSP, EHPve Devrimci Gençlik grubu da, “AKP’nin yarattığı ortam darbecilere zemin hazırladı. AKP darbeyi de kullanarak diktatörlüğünü pekiştirecek” diyor.
HKP ve ESP ise, başka gezegende değilseler, Türkiye’de yaşamıyorlar. Üç gün geçmiş.
Hala açıklama yok.
Solun durumu bu. Özete inanmayan, tam metinleri de okuyabilir.
Değerlendirmem şudur ki,
1- Sol, millete ve tabanına karşı sorumluluk duygusunu büyük ölçüde yitirmiştir.
2- Sol objektif olma, gördüğünü anlama yeteneğini büyük ölçüde yitirmiştir.
3- Sol emperyalizmi kavramamış.
4- 15 Temmuz darbesi hakkındaki değerlendirmeler, sokaktaki ortalama zekadaki örgütsüz birinin tespitlerinin bile gerisinde. Son derece sığ.
5- Açıklamalar ABD darbesini ve FETÖ’yi hoş görüyor, aklıyor.
6- Sol örgütlerin tepesinde oturanlar, solculuğa sıfırdan başlamalı. İlk eğitim konusu da Diyalektik ve Tarihsel Materyalizm olmalıdır.
Mehmet AKKAYA
Aydınlık / 21.07.2016