27 Temmuz Salı günkü Aydınlık’ta Sadık Can Perinçek, ABD strateji kuruluşlarının darbe sonrası tavırlarını özetledi. Hepsi ağız birliği halindeler. Bütün haberler ve yorumlar tek merkezde yazılmış. Darbenin bastırılması büyük hayâl kırıklığı yaratmış. Ülkemizin Atlantik kampından kopuşunu kaygıyla, dahası korkuyla izliyorlar. Fethullah Terör Örgütü’nün üzerine gidilmesinden olağanüstü rahatsızlar. Şu anki siyasetleri, Türkiye’nin elini kolunu bağlamak diye özetlenebilir. Elbette bilinen İnsan Hakları gevezelikleriyle ve Özgürlükçü Demokrasi teraneleriyle. Emperyalizmin sahte demokratlığı yine sahnede.
Alman basını da öyle. Alman hakim sınıflarının tavrını yansıtan Der Spiegel’in kapağında Türkiye dikenli teller içinde. Başlık şöyle:
“Diktatör Erdoğan ve çaresiz Batı
Bir zamanlar demokrasi vardı.”
Sizin anlayacağız: Amerikancı darbe ezilince, demokrasi gitmiş!
“Darbe kazansa demokrasi gelecekti” diye de anlayabilirsiniz!
‘DARBECİLER TEMİZLENSİN’ DİYORLARDI ŞİMDİ FETÖ TEMİZLENMESİN DİYORLAR
Atlantik yandaşlarının Türkiye’deki feryatlarını da duyuyorsunuz. Fethullah Terör Örgütü’nün bastırılması, onlara göre diktatörlük tehlikesine yol açıyor. Ergenekon-Balyoz sürecinde, “Darbeciler temizlensin” diye tempo tutanlar, şimdi FETÖ darbecilerinin temizlenmesine karşı vaziyet alıyorlar.
Önde gelen örnek CHP yönetimi. Aynen Atlantik emperyalistlerinin sloganlarıyla FETÖ’ye ve PKK’ya yönelik her uygulamanın karşısına dikiliyor. Diktatörlük tehdidi Tayyip Erdoğan’dan gelince, FETÖ ve PKK/HDP müttefik oluyor; ABD ve AB ise, baş güvence. Bu nedenle FETÖ’nün bastırılması onları çok kaygılandırıyor.
GÜNÜN DİKTATÖRLÜK REÇETESİ
Yarını anlamak için en önemli saptama şudur: Bu koşullarda diktatörlük kurabilmek için, ABD’ye teslim olmak gerekir. Bugün Türkiye’de diktatörlük ancak ABD ile birlikte kurulabilir. Tayyip Erdoğan yönetimi ise, elindeki bütün araçlarla ABD’ye karşı mevzilenmiş durumda ve ABD’den gelecek yakın tehditlere göre siyaset belirliyor.
FETÖ takımı, ABD desteğiyle kanlı bir diktatörlük kurmaya kalktı ve altında kaldı. Diktatörlük tehdidi, Tayyip Erdoğan’dan değil, FETÖ’den geliyordu ve kanıtlandı. Tayyip Erdoğan’ın diktatörlük tehdidine karşı yürütülen propaganda, meğerse FETÖ Darbesi için ortam hazırlamaya yönelikmiş. Yaşadığımız süreci anlamayan bir çokları buna hizmet ettiler.
DİKTATÖR SADDAM, DİKTATÖR KADDAFİ KAMPANYALARINDAN KALAN DERSLER
İki gün önce Prof. Dr. Birgül Ayman Güler dostumuzun Ulusal Kanal’da hatırlattığı gibi, ABD’nin Irak’a ve Libya’ya saldırısı öncesinde de “Diktatör Saddam” ve “Diktatör Kaddafi” kampanyaları yürütülmedi mi? Arkasından ABD’nin kanlı işgali ve kanlı diktaları geldi.
Cumhuriyetçi bilinen kimilerinin bile gözleri Atlantik propagandası sonucu o kadar bağlanmış ki, kanlı bir darbenin psikolojik savaş aygıtında görev yaptılar. Ve içlerinde yaşanan sürecin hâlâ farkında olmayanlar var. Göreve devam ediyorlar.
TAYYİP ERDOĞAN HANGİ GÜCE DAYANARAK DİKTATÖR OLACAK
ABD Gladyosunun Ordu içindeki gücü ezildi. ABD’nin Ordu, Yargı, Polis içindeki güçleri temizlendi. Temizlik devam ediyor. Bu koşullarda Tayyip Erdoğan, kime dayanarak diktatörlük kuracak?
Mustafa Kemal’in askerlerine mi? Cumhuriyet yargısına ve polisine mi, kime?
Türkiye ekonomisi alarm veriyor. Çanlar sıcak para komisyoncuları, faizciler, Dolar ve Borsa vurguncuları için çalıyor. Peki Tayyip Erdoğan diktası hangi sınıf veya zümreye dayanacak? Sanayiciye, tüccara, esnafa, işçiye ve köylüye mi? O zaman diktatörlük hangi sınıflara karşı uygulanacak?
Uluslararası düzlemde Tayyip Erdoğan diktatörlüğünü kim destekleyecek? Rusya mı, İran mı, Çin mi?
TEHDİT NEREDEN GELİYOR
Bugün Türkiye’nin önündeki tehdit, Suriye’nin kuzeyinde açılan ABD-İsrail Koridoru’dur. Bu Koridora karşı mevzilenen güçlerden diktatörlük tehdidi gelmez, gelemez. ABD’ye direnmek için milletin geniş güçlerini birleştirmek bugün en önemli meseledir. ABD ile bir tür ölüm kalım mücadelesine girenler diktatörlük yapamazlar, böyle bir şansları yok. Milletin geniş güçleriyle birleşmek durumundalar.
KAMPANYA KİMİN HİZMETİNDE
Peki bu “Tayyip Erdoğan diktası geliyor” diye kampanya yürütenler neyin hizmetinde?
Çok açık söyleyelim: ABD’nin Kürt Koridorundan yönelttiği dış tehdit ve iç cephede terör örgütlerini kullanarak yönelttiği iç tehdit karşısında Türkiye’nin direncini kırmaya ve iç cepheyi bölmeye çalışıyorlar.
AKP yönetimi de, Ordunun itibarına yönelik uygulamalara göz yumarak, laiklik karşıtı hınçları okşayarak ABD emperyalistleri için elverişli ortam yaratıyor.
Doğu PERİNÇEK
Aydınlık / 28.07.2016