Polisin, FBI ile birlikte Türk Ordusu’na operasyon yapmasının normal karşılandığı Ergenekon günleriydi, biz de mahpustaydık...
FETÖ’nün STV’si bizi her gün ana haberde infaz ediyordu. Cezaevinden mahkemeye yazdım: “Hukuk yok mu? Durdurun bu yargısız infazı...” Davayı reddeden savcı Murat D. FETÖ suçlamasıyla gözaltında...
Ertesi gün başka bir yayın... Ben yine mahkemeye yazdım. Davayı reddeden savcı Yılmaz Ş. FETÖ suçlamasıyla gözaltında.
Ben tutuklanmadan birkaç saat öncesiydi. O sırada Ümraniye-Çakmak polis karakolunda bir polis, Ergenekon davası ilan edilmeden 8,5 ay önce kahkahalar atarak şöyle diyordu: “Soruşturma Ergenekon olduğu zaman s...rim hakimini de savcısını da...” Çekim yapan polis kamerası bile umurunda değildi. Yıllar sonra o kayıtlar ortaya çıktı. Mahkemede dinlettim, “İşte tertip, görmüyor musunuz” dedim. “Çağırın şu adamı ifadesini alın, sorun bakalım kime güveniyormuş? Ey hâkimler bu polis size küfrediyor, duymuyor musunuz” dedim.
Konuşan ben değildim, kaydeden ben değildim, ama “Hâkimlere hakaret”ten beni mahkemeye verdiler. Hakim Hasan Hüseyin Ö. bugün tutuklu. Hakkımda dava açan savcı Fazıl B. FETÖ suçlamasıyla gözaltında...
Aynı CD’den söz etti diye Mehmet Demirtaş hakkında dava açan savcı Burhanettin Ö. FETÖ suçlamasıyla gözaltında...
“Savunma hakkı, Engizisyon dönemlerini yaşamış insanlığın kazandığı haklardan biridir” dedim. Hakaretten mahkemeye verdiler. Şaka değil... O gün bu saçma şikâyeti bir davaya dönüştüren savcı M. Durmaz FETÖ suçlamasıyla gözaltında... Mahkemeye veren hâkim ise firarda.
Bir de gardiyanlar vardı. Hakkımızda düzmece tutanaklar yazıp şikâyet ederlerdi. Hepsinden beraat ettim. Ama o gardiyanlara “Bunu niye yazdın” diye sorulmadı. O tutanaklardan biri yüzünden hakkımda dava açan savcı İbrahim B. FETÖ suçlamasıyla gözaltında...
Hangi birini yazayım? Şimdi ise “Aaa bu kadar hâkim ve savcının hepsi mi FETÖ’cü” diye şaşıranlara şaşırıyorum... Tankın namlusu dayandı hala anlamadılar.
Nasıl olacak bilmiyorum.
Oktay YILDIRIM
Aydınlık/24.07.2016